Translate.vc / Portuguese → Turkish / Yahtzee
Yahtzee translate Turkish
64 parallel translation
Quem alinha num jogo de Yahtzee?
Kim yahtzee oynamak ister?
Olhem, e se desligássemos os telefones e jogássemos Yahtzee?
o benim akrabamdı, ve biliyorum ki parayı benim almamı isterdi bikini yağı almak ve perma yaptırmak için çocuklar :
Se os meus amigos vissem como são, eu morria. Sabes, Peg, esta é a minha casa.
Sana telefonu kapatmak ve Yahtzee oynamak konusunda ne söyledik?
Chupou toda a tinta dos dados.
"Yahtzee" oyunu zarlarının üzerindeki bütün mürekkebi emerek silmişsin.
Bob é muito bom no Yahtzee.
Bob Yahtzee'de çok iyidir.
Xequemate, Gin, e Yahtzee, meu amigo.
Şah mat ve Yahtzee dostum.
Sabes, o meu filho costumava adorar jogar Yahtzee comigo, Até que me fizeste faltar à peça dele.
Biliyor musun, sen piyesini kaçırmamı sağlayana kadar oğlum benimle Yahtzee oynardı.
Yahtzee!
Oleeey!
- Bingo!
- Yahtzee!
Próximo sábado, Yahtzee.
Gelecek Cumartesi, Yahtzee.
Yahtzee!
Yahtzee!
- Está bem. Yahtzee!
Yahtzee.
Yahtzee.
Tombala.
Deixava-o ganhar ao Yathzee.
Ona Yahtzee verdim.
Muito bem, então lançamos os dados... e depois temos que gritar os dois "Yahtzee" muito alto.
Pekala, zarları atıyoruz... ve sonra haykırarak "Yahtzee" diyoruz.
Atiramos os dados e gritamos "Yahtzee" muito alto.
Pekala, zarları atıyoruz... ve sonra haykırarak "Yahtzee" diyoruz.
Eu jogo um tipo de yahtzee.
Yahtzee firmasının Wicked Game isimli oyununu oynamıştım.
Fantástico.
Yahtzee.
Monopólio, General, e Cobras e Escadas.
Monopoli, yahtzee, chutes ve ladders.
William, tens de comer antes de jogarmos Yahtzee.
William, Yahtzee oynamadan önce bir şeyler yemelisin.
Yahtzee.
Yahtzee.
O Yahtzee é o jogo mais igualitário no mundo.
Yahtzee Dünya üzerindeki en eşitlikçi oyundur.
- Sua Majestade é muito gentil...
Çok naziksiniz... Yahtzee!
- Yahtzee! - Seis vezes seguidas.
- Üst üste altıncı oldu bu.
É a tua vez de fazer Yahtzee.
Yahtzee yapma sırası sizde.
- e jogarmos Yahtzee?
-... Yahtzee oynayalım mı?
Eu sabia que não resistias ao Yahtzee.
Yahtzee'ye dayanamayacağını biliyordum.
Tendo em conta que só estamos aqui porque te perdi num jogo de dados, não.
Bunu yapmamızın nedeninin sana Yahtzee'de kaybetmem olduğunu düşünürsek, hayır.
Certo, certo.
Yahtzee oynayalım o zaman?
Fui o campeão de yahtzee na escola hebraica Temple Beth-El.
Beth-El Sinagogu Yahudi Okulu Yahtzee şampiyonuydum.
Perdi um jogo uma vez.
Bir keresinde Yahtzee'de kaybettim.
- Exacto, os do Yahtzee.
- Evet Yahtzee zarı.
E Yahtzee!
Ve buldum!
Yahtzee!
Yuppi!
Yahtzee.
Yuppi.
Homer, pela última vez, não bebas os dados de Yahtzee.
Homer, son kez söylüyorum, Yahtzee zarlarını içme.
É melhor irmos jogar. Dá cá isso, pá.
Belki de "yahtzee" oynamalıyız.
Estamos a jogar Yahtzee.
- Yahtzee oynuyoruz.
Yahtzee é giro.
- Yahtzee iyidir.
Nós gostamos.
- Yahtzee'yi severiz.
Já não estamos a jogar Yahtzee, mas sim a Serpentes e Escadas.
Şimdi "yahtzee" değil de, "chutes and ladders" oynuyoruz.
O Nick diz "yahtzee" quando atinge o clímax.
- Orgazm olduğunda "yahtzee" der.
Sou um mestre Yahtzee.
Yahtzee'de ustayımdır ben.
Lembras-te que me chamavam de "Mestre Yahtzee" na cantina?
Kafeteryadaki herkes bana Yahtzee Ustası demez miydi?
Se quer ganhar no Yahtzee, escuta-me.
Yahtzee'de kazanmak istiyorsan beni dinlemelisin.
Não és um mestre Yahtzee, isso levaria 10 anos.
Yahtzee ustası falan değilsin, usta olmak on sene sürer.
Yahtzee!
- Yahtzee!
Yahtzee!
Düşeş!
Vitória!
Yahtzee!
- Podes crer. - Yahtzee!
Yahtzee!
- Os do Yahtzee.
Yahtzee.