Translate.vc / Portuguese → Turkish / Yip
Yip translate Turkish
229 parallel translation
Yukari Oshima, Gloria Yip Wan-yee
Yukari Oshima, Gloria Yip Wan-yee.
O meu nome é Yip Man.
Yakup Yimem.
Yip Man, 37 anos, este escumalha do caralho foi preso por assaltos e roubo.
Yimem, 37 yaşında gitar çaldığı için 7 yıla mahkum oldu.
A Amy Yip num parque aquático.
- Amy Yip'le su parkında. - Hiç yeni bir şey düşünmüyorsun.
A Amy Yip num parque aquático.
Amy Yip'le su parkında.
Não debaixo dos olhos do Capitão Yip Harburg, isso é que não.
Kaptan Yir Harburg'un gözü önünde böyle bir şey yapamazlar.
Centro de controle ao Sr. Yip.
Kontrol Merkezi'nden, Bay Yip'e.
Eu sou Yip, o chefe de segurança do presidente Chow.
Ben Yip, Başkan chow'un güvenlik şefi.
Sr. Yip, por favor acompanhe-os.
Bay Yip, lütfen onlarla gidin.
Yip, não o percas de vista.
Kuş'a yaklaşın.
Seis meses mais tarde, enquanto verificava os pertences deixados pelo Oficial Yip, Director da academia de polícia, a Dra. Lee Sum Yee encontrou o arquivo de Chen Wing-yan que provou que se tratava de um polícia.
Altı ay sonra, Dr. Lee Sum Yee, Personel Sorumlusu Memur Yip'in verdiği özel eşyaları gözden geçirdi. Chen Wing-yan'ın polis kimliğini kanıtlayan dosyasını buldu.
Lá vem o senhor Yip.
Bay Yip te sende.
- Senhor Yip?
- Bay Yip
E se esperas ser o primeiro da classe, não deixes que o director saiba nada disto!
Bu yıl madalyanın sana verilmesi düşünülüyor. Yip'e bundan bahsetme...
- Sou o Yip. - Pai.
Ben Yeim.
- Yip, sabes cozinhar?
Ye, sen yemek pişirebilir misin?
Sou o Yip. Tínhamos de sair senão as granadas explodiam.
Bizi aşağı çağırıyorlar.
Appa, yip yip!
Appa! Yip-yip!
Ele tem "tremedeira".
Yip hastalığı var.
- "Tremedeira".
Yip hastalığı.
- "Tremedeira"!
- Yip hastalığı!
- Nunca ouviste falar?
- Yip hastalığını duymadın mı?
Queres dizer que ouvi todo o teu toca-sente yip-yap para nada?
Bütün abidik gubidik şeyleri boşuna dinledim diyorsun?
Vá, Appa, tu consegues.
Haydi Appa, başarabilirsin. Yip-yip!
Appa para cima!
Appa, Yip Yip!
Para cima!
Yip Yip!
Vemo-nos no outro lado, amigo.
Diğer tarafta görüşürüs'kanki. Yip yip!
Devias dizer mais uns "yip's"!
Bir kere daha "Yep" de.
Appa, yip yip!
Appa, yep yep!
Vemo-nos numa semana.
Bir hafta içinde görüşürüz. Yip yip!
Yip yip, hurra!
Hip hip hura!
Estou na rua Wai Yip.
Wai Yip Caddesi'ndeyim.
Estado de Avatar.
Avatar hali! Yip Yip!
Estado Avatar, yip yip!
Avatar hali! Yip yip!
Mestre Yip.
Sifu Yip.
Senhor e senhora Yip! Paguem a vossa renda!
Bay ve Bayan Yip!
Mestre Yip, ainda não tem alunos?
Sifu Yip, yine gelen yok mu?
Mestre Yip!
Sifu Yip!
Yip Man.
Yip Man.
Mestre Yip, não sabia que era tão talentoso!
Sifu Yip, çok yeteneklisiniz!
Mestre Yip, e agora?
Sifu Yip, ne yapacaksın?
A Palma de Yip Man.
- Siz kaşındınız.
Quem é o Mestre Yip?
Sifu Yip kim?
Sou eu, o Yip, Jin Quan...
Ben Yip, Jin Quan.
Se o Mestre Yip te recomenda, vou contratar-te.
Bay Yip'in hatırına seni işe alırım.
Quem é o Yip Man?
Sifu Yip kim?
Yip.
Havla.
O Sr. Yip é motorista de táxi.
Bay Ye 8'nci katta tek bir aile var. Baba taksi şoförü.
Para cima!
Yip-yip!
Yip!
Appa!
Yip!
Yip-yip!