English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Yogurt

Yogurt translate Turkish

647 parallel translation
E... para sobremesa, Quero o Yogurte Espacial com flocos de resina.
Tatlı olarak, kola cevizi doğranmış esrarlı yoğurt alacağım.
Só salada, iogurte e "essas merdas".
Sadece biraz Pop-a-dom, ve salata ve yogurt ve bok.
Que soldados, rosto branco de medo?
Ne askeri, yoğurt suratlı?
Figos, iogurte, café simples.
Taze incir, yoğurt, koyu kahve.
Sempre que saíamos, mandava-me iogurte.
Ne zaman onu dışarı çıkarsam, ertesi gün bana bir kova "yoğurt" yollardı.
- Isto é iogurte.
- İşte buradaki "yoğurt".
- Isto é iogurte.
- "Yoğurt" bu demek.
Iogurte, sumo de cenoura, requeijão, mel orgânico... sem gordura, e ovos - férteis.
Yoğurt, havuç suyu, süzme peynir organik bal, yağsız, yumurta, kümes dışında beslenenlerden.
Com iogurte e limonada?
Yoğurt ve Limon suyuna mı?
Se ainda tiver uma fomeca, traz-me um iogurte.
Hala açlık hissedersem, bir yoğurt getirirsiniz.
- Um iogurte?
Bir yoğurt.
A tarde, ia buscar os ovos, fazia o jantar, tratava dos vitelos, ia acender a luz no galinheiro
Öğleden sonra da yumurtaları toplamak, akşam yemeği. Sonra sığırları beslerdim. Sonra kümesin ışıklarını yakar, ardından yoğurt yapardım.
Prefiro um iogurte.
Yoğurt tercih ederdim.
- Iogurte?
- Yoğurt?
E um frasco de iogurte, por favor.
Bir kâse de yoğurt lütfen.
Ao olhar para o movimento juvenil na Alemanha, víamos que era muito diferente, porque tinham personalidade alemã e na Holanda a personalidade era holandesa, portanto passámos do movimento para o NSB, porque víamos o ideal, o perigo do bolchevismo.
Tabiî ki Almanya'daki gençlik hareketini inceledik. Aramızda dağlar kadar fark vardı. Mâlûm herkesin yoğurt yiyişi farklıdır.
- Quer iogurte?
- Yoğurt ister misin?
Tenta mantê-lo frio, tem iogurte.
Soğuk tutmaya çalış, içinde yoğurt var.
- Com iogurte.
Yoğurt.
Tira a gravata e come um iogurte.
Gravatını gevşet ve bir yoğurt kap.
Quem é que se atreve a estar na presença terrífica do eterno sabichão, iogurte?
Ölümsüz, bilge, kutsal ve korkunç Yoğurt'un huzuruna girmeye, kim cesaret etti?
iogurte?
Yoğurt mu?
iogurte, o sábio.
Bilge Yoğurt.
- iogurte, o todo-poderoso!
- Güçlülerin güçlüsü Yoğurt!
- iogurte, o magnífico.
- Görkemli Yoğurt.
Sou um iogurte simples.
Ben sade Yoğurt'um.
Mas que sítio é este?
Ama, Yoğurt, burası neresi?
iogurte!
Yoğurt!
O iogurte tem a Sorça.
Yoğurt Schwartz'a sahip.
- Obrigado pela gasolina, iogurte.
- Yakıt için teşekkürler, Yoğurt.
- Adeus, iogurte.
- Hoşçakal, Yoğurt.
- E o tal anel que o iogurte te deu?
- Ya Yoğurt'un sana verdiği yüzük?
O iogurte treinou-te bem.
Evet, Lone Starr, Yoğurt seni iyi eğitmiş.
Espera. iogurte deu-me este biscoito.
Bir dakika. Yoğurt bana bir fal kurabiyesi vermişti.
- iogurte!
- Yoğurt!
- Adeus, iogurte.
- Hoşça kal, Yoğurt.
E, iogurte...
Ve, Yoğurt,...
Ele têm uma máquina de iogurtes congelados e um trampolim.
Onun dondurulmuş yoğurt makinesi ve trampolini var.
Temos uma máquina de iogurtes congelados e um trampolim.
Dondurulmuş yoğurt makinemiz ve trampolinimiz var.
- E do negócio de iogurte caseiro.
Ve de ev yapımı yoğurt işinden.
Centro comercial, bar temático, sala de bronzear.
Mini market, yoğurt pazarı ve güneşlenme yeri...
- Iogurte. - É?
- Yoğurt.
Goulash, talvez? Que tal um Spam e iogurte?
Gulaş veya yoğurt ister misin?
É uma espécie de iogurte misturado...
Böyle yoğurt soğan ve salatalıkla karış...
Que tal ofereceres-me um iogurte dietético na loja, Kramer?
Bana marketten donmuş yağsız yoğurt alır mısın Kramer?
Também vendemos iogurte gelado, a que chamo "frogurt."
Bir de donmuş yoğurt, ki ona "donurt" diyoruz.
- Deita-te iogurte quente nas costas.
- Arkasına sıcak yoğurt dökerek.
Pai, só como um muffin simples e um pouco de iogurte.
Ben sabahları sadece çörek ve yoğurt yerim.
Perdeste duas publicidades, deixaste um total de 28 segundos de tempo morto, baralhaste as cartas dos ouvintes, entornaste iogurte no painel de controlo, e insististe em chamar ao Jerry, que tem crise de identidade, "Jeff".
Programda 28 saniye boş geçti. Radyonun verici kanalını bozdun. Kontrol masasına yoğurt döktün.
A loja dos iogurtes? Vais ganhar uma fortuna.
O yoğurt yeri- - Bir servet kazanacaksın.
Este iogurte é bestial, não achas?
Yoğurt gerçekten çok güzel, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]