English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Yoli

Yoli translate Turkish

49 parallel translation
Mas a identidade dela deve ficar confidencial.
Ama Yoli'nin kimliği gizli kalmalı.
Chamava-se Yolanda Concepcion, mas era conhecida como "Yoli."
Gerçek adı Yolanda Concepcion'du. ... ama herkes ona "Yoli" diyordu.
Sei como a Yoli é.
Yoli'nin neye benzediğini biliyorum.
A Yoli esteve no clube hoje?
Yoli bu gece kulüpte miydi?
Qual era a missão da Yoli?
Peki, Yoli'nin görevi neydi?
O telemóvel da Yoli também desapareceu, não foi?
Yoli'nin cep telefonu da kayıptı, değil mi?
O que sabem da missão da Yoli?
Yoli'nin görevi hakkında ne biliyorlar?
Esta é Elvia, a prima da Yoli.
Bu Elvia, Yoli'nin kuzeni.
Não. Mal sabia o que a Yoli fazia no seu dia a dia.
Hayır ama Yoli'nin günlük programını az çok biliyordum.
Deviam ser muito próximas para ajudá-la assim.
Sen ve Yoli, aileye böyle yardım ettiğine göre çok yakın olmalısınız.
Seguiste a Yoli no seu trabalho?
Yoli'yi çalışırken takip mi ediyordun?
A Yoli não te merecia.
Yoli seni hak etmiyordu.
A Yoli tomava a pílula.
Yoli hap kullanıyordu.
A prima disse que ela mandava SMS, quando saiu do clube.
Yoli'nin kuzeni kulüpten çıkarken mesaj yazdığını söylemişti.
- É a mesa da Yoli?
Yoli'nin masası şu mu?
Sabe se a Yoli estava romanticamente envolvida com alguém no trabalho?
Yoli'nin iş yerinden biriyle duygusal bir ilişkiye girip girmediğini biliyor musunuz?
A Yoli apanhou isso quando vigiava um gang, há alguns meses.
Yoli birkaç hafta önce bir çeteyi incelerken bunları gönderdi. Bakın...
Dois dias antes da morte da Yoli.
Yoli'nin cinayetinden iki gün önce.
Nada nos relatos da vigilância da Yoli, mencionou os Perrys.
Bakın, Yoli'nin araştırma raporunda Perrylerden bahseden hiçbir şey yoktu.
A Yoli não era suja.
O kirli bir polis değildi.
Tenho de saber se a Yoli estava a colaborar ou em contacto com o gang chamado Perry boys.
Senden, Yoli'nin rüşvet alıp almadığını ya da Perry'ler denilen çeteyle bir bağlantısı var mı araştırmanı istiyorum.
Então, você e a Yoli eram muito próximas?
Peki, sen ve Yoli yakın olmalısınız?
A minha parceira acredita que a Yoli... a Yoli tinha... Um caso.
Ortağım, Yoli'nin bir ilişkisi olduğuna inanıyor gibi.
Não. A Yoli nunca ia trair o Lalo.
Yoli, Lalo'yu asla aldatmazdı.
A Yoli mantinha algum, registo privado?
Yoli'nin tuttuğu özel kayıtları yok muydu hiç?
A Yoli colocou fotos de uma casa no computador dos filhos, um dia antes do crime.
Yoli cinayetten bir gün önce çocuklarının bilgisayarına bazı fotoğraflar yüklemiş.
Sou do pessoal da CBI a investigar a morte da Yoli.
Yoli cinayetini araştıran CBI ekibinin bir üyesiyim.
Eles podem ter morto a Yoli.
Yoli'yi öldürmüş olabilirler.
Como lidava a Yoli com isso?
Yoli bu konuda nasıldı?
Então, a Yoli era boa, mas você é melhor?
Yani Yoli iyiydi ama sen daha iyisin sanırım?
Então, porque a Yoli ficou com o caso Vega e não você?
Eğer öyleyse Vega davasını neden sen değil de Yoli aldı?
Vamos dizer que vestidos curtos não faziam mal à Yoli.
Şöyle diyelim kısa etekler giymek konusunda sıkıntı yapmazdı.
As cápsulas de.380 encontradas na casa batem com as usadas na Yoli. Sim. Todas da mesma arma.
Evet, Perry'lerin evindeki 0.38 kalibrelik Yoli'nin cinayetinde kullanılandan yani iki olayda da aynı silah kullanılmış.
E o legista calcula a morte dos Perry na mesma noite da Yoli.
Ayrıca sonuçlara göre Perry'ler de Yoli'nin öldürüldüğü gece öldürülmüş.
Então quem os matou, também matou a Yoli.
Yani katil kimse Perry'leri ve Yoliyi'de o öldürdü. Harika.
Eu amava a Yoli.
Yoli'yi çok severdim.
A Yoli era "Five-0"?
Yoli aynasız mıydı?
Eu é que matei a Yoli e eu é que matei os rapazes Perrys.
Yoli'yi ben öldürdüm ve Perry'leri de.
Quando a Yoli suspeitou que havia alguém corrupto, porque não me contou ela?
Madem Yoli teşkilatta kirli bir polis olduğunu düşünüyordu neden bana söylemedi?
Eu e a Yoli começámos juntas.
Ben ve Yoli, biz birlikte geldik buralara.
E acusou os rapazes Perrys pelo assassínio da Yoli.
Yoli'yi öldürmek için Perry'leri kullandın.
Era mais fácil fazer a Yoli acreditar nisso.
Yoli'nin buna atlaması kolay olacaktı.
Trabalhou tanto para acusá-los pelo assassínio da Yoli, e depois matou-os com a mesma arma?
Perry'leri Yoli'yi öldürmeye gidecek kadar işe çektin ama sonra neden onları da aynı silahla öldürdün?
- Vão dar-me as coisas da Yoli.
Yoli'nin eşyalarını vereceklerini söylediler.
Com as informações da Yoli, encontrámos o esconderijo do Vega ontem à noite, e prendemo-lo com 9kg de cocaína.
Yoli'den öğrendiklerimizden yola çıkarak dün gece Vega'nın yerine baskın düzenledik ve 10 kilo kokainle birlikte tutukladık.
A Yoli salvou muitas vidas.
Yoli bir çok insanın hayatını kurtardı.
Acontece que o EGD mostrou múltiplas Úlceras Pépticas Erosivas, e o teste da injecção de Secretina foi positivo, o que sugere que tem o Síndrome Gastrinomatoso de Zollinger-Ellison.
EGD bize çok yöli peptik ülser olduğunu gösterdi. ve sekretin testi pozitif çıktı ki buda sizin Gastrinomatous Zollinger-Ellison Sendromu olduğunuz hakkınızda fikir verdi..
Yoli.
Yoli.
A arma usada para matar os rapazes Perrys foi a mesma usada para atirar na Yoli Concepcion.
Perry'leri öldüren silah Yoli Concepcion'u öldüren silahın tıpa tıp aynısıydı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]