Translate.vc / Portuguese → Turkish / Youtube
Youtube translate Turkish
745 parallel translation
A minha enorme tesão foi vista 50.000 vezes no YouTube.
- Evet. - O kocaman ereksiyonum 50.000 kez izlenmis.
Vou colocá-la no YouTube e ganhar US $ 1 milhão!
Bunu YouTube'a koyacağım. Bir milyon papel kazanacağım.
- O YouTube é de graça, idiota!
- YouTube bedava, dangalak.
Isto foi posto no YouTube ontem.
Dün "You Tube" e yüklenmiş.
Eu sei, estou a ver no YouTube.
Evet, biliyorum. Sizi youtube'de izliyorum.
Mas ficarás feliz por saber que a tua explosão está no youtube.
Ama sizin küçük patlamanızın youtube'a konulduğunu öğrenmek seni neşelendirebilir.
Desculpa. Vai comer bolo, ou vai ver youtube, ou assim.
Özür dilerim tatlım. git pasta ye yada youtube yada başka birşeyler izle.
Depois o "YouTube" consolida-a.
Bu olaylar sadece bir-iki hafta başımızı şişirir. Ve sonra YouTube'a düşecek.
Sim, sabes quantas estrelas, das cinco, dei no YouTube pelo teu webcast?
Evet, YouTube videona kaç yıldız verdim biliyor musun?
- No YouTube, esta manhã.
- Bu sabah YouTube'da.
Tu é que nos deste marijuana, pela primeira vez, que nos levaste a uma discoteca, e agora dizes-me que a vida de um realizador do Youtube é melhor do que isto?
Bize ilk otu veren ve klüplere gizlice sokan sendin. Şimdi de kalmış diyorsun ki film yapımcılığı bu hayattan daha iyi.
Tenho a certeza que parecia mais fácil no YouTube.
YouTube'da daha kolay göründüğüne eminim.
Eu sei, o que acontece em Washington fica no YouTube.
Evet, Başkentte neler oluyor! YouTube da kalın.
- Devíamos pôr isto no YouTube.
- Bunu YouTube'a koymalıyız.
Esse vai ser o vídeo mais popular do YouTube.
YouTube'un en çok izlenen videosu olacak.
Tem uma data de exitos no YouTube.
YouTube'da çok tıklanmıştı.
De onde vem? Encontrei-a no fórum de discussão do youtube.
YouTube'daki bir mesaj panosunda rastladım.
"Enfarda 100 cachorros-quentes e vê-te no YouTube"?
Suratına yüz tane sandviç tıkıştır ve Youtube'da kendini izle gibi mi?
E todos no Youtube vão saber que o teu amigo da quinta é realmente um... Alienígena.
Ve youtube'daki herkes senin çiftlik çocuğunun aslında bir uzaylı olduğunu öğrenecek.
Ou o mais visto no YouTube!
Ya da youtube da en çok izlenen kadın olmazdım!
Vou lançar isto no YouTube, ou talvez queiras pôr na página da tua amiga.
Bu youtube'ta bile çıkacak, ya da belki, kendi dost-ajanda sayfana koymak istersin.
Vou lançar isto no YouTube.
Bu, youtube'ta bile çıkacak.
Vou lançar isto no YouTube.
Bu youtube'ta bile çıkacak.
Só o íamos pôr no YouTube.
Niyetimiz sadece, onu youtube'ta yayınlamaktı.
E aquele vídeo dos seus carinhas teve 10 milhões de acessos no YouTube.
Küçüklerin YouTube videosu ise şimdiden 10 milyon kez izlendi.
Espero que não seja aquele vídeo do YouTube que te enviei esta manhã porque ele é...
Umarım bu sabah yolladığım YouTube klibinden bahsetmiyordur.
Dizem que eu sou a nova Lonelygirl. ( Garota famosa no Youtube )
Herkes yeni "YalnızKız" olduğumu söylüyor.
Meninas, estamos em directo no YouTube.
Tamam, kızlar. YouTube'da canlı yayındayız.
E um dos links era do Youtube, onde um russo tinha um monte de vídeos.
Çıkan bağlantılardan birisi YouTube'a gidiyor, Rus'un birinin videoları var.
Busque Vladimir Stolfsky no Youtube e bata com o Jdate.
Chase, Stolfsky adını YouTube'da arat ve JDate ile kontrol et!
O clip numero 1 no YouTube.
YouTube'da bir numara olacak.
Yo, isto vai ser demais no YouTube, meu.
YouTube'da acayip ünlü olacağız.
Olá, YouTube.
Merhaba, YouTube.
Ganhaste muitas vantagens com isto do YouTube.
Şu YouTube işini paraya çevirme fırsatın var.
A sensação do YouTube, os A.D.D., passaram de completos desconhecidos a um álbum no Top 10, um single número um e uma tournée esgotada em apenas três meses.
You Tube sansasyonu A.D.D. Hiç tanınmamışlar listesindeyken sadece üç kısa ayda albümü ilk 10'a girdi. Single'ları 1 numara oldu ve turne biletleri tükendi.
Deverias ter feito isto há anos.
O göğüs çekimlerini Youtube'a koyanın da o olduğundan nerdeyse emindim. Bunu yıllar önce yapmalıydın.
esperava que visses primeiro no YouTube.
Önce YouTube'dan öğrenirsin sandım.
Dois milhões de'downloads'no Youtube em oito horas.
Youtube'ta 8 saatte 2 milyon kez indirilmiş.
Talvez devesses ter pensado nisso antes de enfiares a tua picha na Mrs. Youtube e teres traído, não só a mim, como os milhares de pessoas que te fizeram uma estrela de televisão.
Belki de bunu ufak penisini bayan Youtube'ün içine sokup çıkarmadan önce düşünmeliydin. Ve sadece bana değil, seni büyük bir yıldız yapan milyonlarca insana da ihanet ettin.
Olá, YouTube.
Selam, YouTube.
Vocês nem sabem usar a torradeira, quanto mais o YouTube.
Kızartma makinesini bile anca kullanıyorsunuz, YouTube'u rahat bırakın.
Pode ligar-me ao YouTube?
Ben YouTube'u arıyordum?
Agora, enquanto vocês seguem este caso, esta gravação e mais uma dúzia parecidas com esta estarão no YouTube.
Siz olayın peşindeyken, bu ve bunun gibi bir düzine kayıt YouTube'da olacak.
Por este andar, estarei no YouTube à hora de jantar. - Fora!
Bu oranla yemeğe kadar youtube'da olurum.
Até parece que não vamos ver isto no YouTube nos próximos cinco anos. Dizes
Sanki bunu 5 yıl boyunca Youtube'da izlemeyeceğiz.
Por falar em gatos, eu vi este vídeo no Youtube onde... um gato não parava de mamar no mamilo de um gajo.
Yavru kedilerden bahsetmişken geçen gün Youtube'da... Yavru kedi'nin adamın memesini durmadan emdiği bir video gördüm.
Vou pôr isto no YouTube e receber milhões de visitas.
Bunu Youtube ekleyeceğim bu bana milyon hit yaptırır.
As imagens chocantes que passaram nos noticiários e no YouTube criaram...
Haberlerde tekrar tekrar gösterilen şok edici görüntülerin ardından youtube konuyla ilgili... - Bak!
A última coisa que precisamos é uma filmagem tua a transformares-te no Youtube.
İhtiyacımız olan son şey Youtube'da dönüşümünü izlemek olur.
- Não!
YouTube profiliyle MySpace profilini karşılaştırdım ve "blog" una göre eski bir komünistmiş. Hayır.
- Alguém filmou tudo com o telemóvel e pôs no YouTube. - Não vão acreditar nisto.
Buna inanmayacaksiniz.