English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zag

Zag translate Turkish

428 parallel translation
- voce vai em zigzag.
Atına zig zag yaptıryor.
Ele dirigia-se para nós aos ziguezagues.
O teneke zig zag çizerek tam üstümüze geliyordu.
Cruzou o céu, cintilou três vezes e desapareceu aos ziguezagues.
Gökyüzünde giderken, üç defa çaktı sonra zig zag çizerek kayboldu.
Passeava com Zig-Zag, com seu uniforme fascista, e com a senhora Ines, que sabia de cor todos os discursos de Mussolini.
Faşist üniformasını giyip Mussolini'nin tüm retoriklerini bilen Madam Inès ile beraber etrafta dolaşırdı.
Não balances.
Zig zag çizmeyi bırak.
Zigzag, KITT!
Zig zag yap KITT!
Zigzag!
Zig zag yap!
Num interminável zigue-zague.
Zig zag çizersiniz.
Se Nanook não tivesse colocado o trenó sobre o iglu durante a noite, os cães teriam comido as correias de couro de foca que unem as partes.
Nanook, kızağını geceleyin iglonun üstüne koymasaydı....... köpekler, kızak parçalarını birbirine bağlayan, fok postundan sırımları yemiş olacaklardı.
As pessoas que vêm aqui não transformam trenós em casas.
Buraya kadar gelenlerin... genelde bir kızağı posta arabasına çevirmediklerini ziyadesiyle bilirim.
Terá que ter mais cães se quiser ir montado no trenó.
Eğer kızağın üzerine binecekseniz elbet daha fazla köpeğe ihtiyacınız olacak.
Pare o trenó!
Durdurun şu kızağı!
O cão vai puxar o trenó 100 metros.
Köpeğiniz kızağı başlangıç noktasından itibaren 100 metre çekecek.
O cão vai puxar o trenó. Fiquem quietos!
Köpek kızağı tam ordan itibaren çekecek.
Teremos que esconder o trenó e construir um barco.
Kızağı sonra kullanırız diye saklamak ve bir sal yapmak için gerek.
Parece que deixou o trenó para caçar e não conseguiu voltar.
Galiba yiyecek bulmak için kızağından ayrılmış ve... sonra da yolunu kaybetmiş.
É melhor esconder o trenó, senão o miúdo pode querer andar nele.
Bu kızağı saklasak iyi olur yoksa çocuk hemen binmek ister.
Vem balançando que nem trenó de 10 libras.
Beş kiloluk kızağı taşıdığın için olmuştur.
Alguém me levou o trenó.
Biri kızağımı kaçırıyor.
Um homem armado levou o trenó e o Âmbar.
Silahlı biri, kızağı ve Amber'i kaçırdı.
Não faz mal, eu tenho de levar o nosso trenó.
Tamam. Kızağı getiririm.
Gosta de fazer ski ou trenó, talvez?
Kayak yapmayı veya kızağı sever misiniz?
Usa o vagão se quiseres.
İstersen kızağı kullan.
Por $ 500 dólares, levo os teus cães para qualquer lugar.
500 kağıda köpek kızağıyla buzların üzerinde geziye çıkılıyordu. - Köpek kızağı mı?
- Maroof? - Vamos sair? Carregue os trenós.
Maruf, kızağı yükle.
Eu já vi o planador.
Kızağı görmüştüm.
Se me derem a rota da nossa abordagem final, nós tratamos disto.
Son yaklaşma koordinatlarımızı verirseniz bu kızağı indiririz.
Agora, maneja o teu estúpido trenó.
Şimdi şu aptal kızağını sür.
O meu trenó não é estúpido.
Kızağım hiç te salak değil.
Então como é que eles puxavam o trenó?
Onlar ördekse, kızağı nasıl çekiyorlar?
Caem coisas brancas que cobrem toda a cidade. As pessoas esquiam, fazem bonecos de neve e o pai natal desliza num trenó.
Sonra da son model kızağıyla noel baba gelir.
A "Fisga de Singapura" O "Dingaling"
- Singapur Kızağı, Ding-a-Ling. - Ding-a-Ling mi?
Oh Lisa, tens pedido isto nos últimos três anos e eu continuo a dizer que o Pai Natal não consegue meter um poney no trenó dele.
Oh, Lisa, son üç yıldır bunu istiyorsun ve ben de sana Noel Baba'nın kızağına bir midilli atının binemeyeceğini söylüyorum.
Para poder guiar o meu trenó hoje.
"Kızağıma kılavuz ol"
Nós estamos a começar com a diversão do Natal familiar à moda antiga indo país a fora no carro a passear abraçar a majestade gelada da paisagem de inverno e escolher o mais importante dos símbolos de Natal.
En önemli Noel sembolünü seçmek ve kış manzarasının karlı..... ihtişamını benimsemek için, şehir dışına çıkarak tekerlekli kızağımızla ailemizin..... geleneksel ve eğlenceli Noel tatilini başlatıyoruz.
Alguém mais usou isso no trenó?
- Hiç bir kızağın üstünde denenmiş mi?
Nada com que te preocupares, Eddie. Partindo para um novo, amador-recreativo - recorde em terra de velocidade em trenó...
Yeni amatör eğlence kızağı hız rekorunu kırmaya çalışan :
Com a minha bicicleta, uma pilha de livros de BD, um trenó.
Kendi bisikletim olsun bir sürü çizgi romanım, kızağım.
este trenó russo é puxado por 3 cavalos. - Troika.
Bu hafif Rus kızağı üç at tarafından çekilir.
E estava a chegar uma tempestade, então o Dooey montou-se no seu trenó de cães e pôs-se a viajar pelo gelo.
Fırtına yaklaşıyor ve Dooey kızağına binip buz üzerinde yolculuğa başlıyor.
Eu tenho que conduzir!
Kızağı ben kullanmalıyım.
Eu sei que vocês, estrelinhas das pistas, pensam que são rápidos. Então vamos ver se conseguem ser tão rápidos assim, quando estão a empurrar um carrinho de 280 quilos.
Siz koşu yıldızlarının hızlı olduğunuzu düşündüğünüzü biliyorum. 300 kiloluk bir kızağı iterken ne kadar hızlısınız görelim.
Vocês não vão acreditar o que tive de fazer para conseguir um trenó em tão bom estado.
Bir kızağı böyle bir forma sokmanın ne kadar çaba istediğine inanamazsınız.
Ele escondeu pesos na frente do trenó para o fazer ir mais rápido.
Daha hızlı gitmek için kızağına ağırlık koymuştu.
Eu digo que lhe devemos chamar "Boa corrida"
Bence kızağımıza "Cool Runnings" adını verelim.
Olhem o modo como o trenó entra e sai das curvas. Uma beleza.
Kızağın köşeleri dönüşüne bak.
- Agora a velocidade parece excessiva, E acho que ele não vai ser capaz de controlar.
Kızağı durdurabileceklerini sanmam.
Ele prepara-se para matar Na sua gabardina
Kızağına binermiş ren geyikleriyle
Eu digo "Fiz uma viagem de trenó de 22 dias, puxado por cães"...
Ben de "Köpek kızağı üstünde 22 gün gittim" dedim.
O meu trenó está partido.
Kızağım kırıldı.
Olha-me o trenó do Pai Natal.
- Baba, Noel Babanın kızağına bak!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]