English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zaya

Zaya translate Turkish

211 parallel translation
- O advogado de defesa tem uma péssima memória como seu cliente.
- Savunma avukatı da müvekkili gibi zayıf bir hafızaya sahip anlaşılan.
- Algum defeito, provavelmente.
- Bir tür arızaya benziyor.
Tire-o da rota.
Arızaya başla.
Capitão, não detecto avarias.
Kaptan, arızaya rastlanmıyor.
A escuridão faz milagres, quando o cérebro não quer funcionar.
Karanlık zayıf hafızaya iyi gelir.
- Tinhamos os registos do motor...
- Arızaya dair makine kayıtlarımız var.
Vai demorar umas horas, dependendo do problema.
Arızaya bağlı olarak birkaç saat sürebilirmiş.
Coloquei-o na memória.
Hafızaya yerleştiriyorum.
Quando chove toda a noite, de manhã, às 10 horas, a minha fonte torna-se vermelha e fica como a ferrugem sobre as pedras.
Yağmurlu geceden sonra, sabah... pınarım kırmızaya döndü ve taşlar paslı gözüktü.
O que poderia causar tal catastrófica avaria?
Böyle yıkıcı bir arızaya ne yol açmış olabilir?
Mas você poderá ver se funciona observando a coluna.
İşe yaradığını geçici hafızaya bakarak söyleyebilirsiniz.
Bem, introduzi esses dados no computador e acrescentei a diferença horária.
Ben de saat farkına göre hafızaya kaydettim.
A memória é tão pouco confiável, afinal talvez tenha sido um sonho.
"Hafızaya güven olmaz. Bakarsın bir rüyadır."
Incapacitaram o nosso campo gravitacional com um torpedo, e os seus tripulantes vieram a bordo com botas magnéticas.
Tek bir torpille yapay yerçekimimizde arızaya sebep oldunuz. Manyetik bot giyen iki askeriniz ışınlanıp bunu yaptı.
Então... nós não precisaremos de memória para viver nesta cidade.
Sonra... Bu yerde yaşamak için bir hafızaya ihtiyaç duymayacağız
Acho que precisas de lecitina. É bom para a memória.
Sana lesitin lazım, hafızaya destek olur.
Nós de memória localizados.
Sinyal noktaları hafızaya yerleştirildi.
Voltarei a guardá-lo na memória até que obtenha uma resposta.
Ondan bir cevap alıncaya kadar seni tekrar hafızaya saklamak zorundayım.
Isso seria muito impressionante, se não fosse você o causador da avaria.
Bu çok etkileyici olabilirdi, arızaya siz neden olmasaydınız.
Fui abençoado com uma memória péssima.
Kötü bir hafızaya sahip olma şansına sahibim.
Primeiro símbolo está a carregar.
1. sembol hafızaya alınıyor.
Segundo símbolo está a carregar.
2. sembol hafızaya alınıyor.
6. símbolo está a carregar.
6. sembol hafızaya alınıyor.
Saímos antes do horário e talvez isso cause algumas falhas técnicas pelo caminho.
İyi bir başlangıç yaptık ve bu birkaç arızaya neden olabilir.
- Parado, ou acabo com isto agora. - É melhor você se explicar!
Mükemmel bir hafızaya sahip olup kusursuz öngörülerde bulunan kişi.
Você sabe que tenho memória eidetica.
Bildiğin gibi, nesneleri önceden algılayabilen bir hafızaya sahibim.
Nunca conheci ninguém com memória fotográfica.
Fotoğrafik hafızaya sahip biriyle daha önce hiç tanışmadım.
- Enviaste-o para o buffer.
- Yedek hafızaya atmışsın.
O tal com memória perfeita, que pudesse fornecer previsibilidade perfeita.
Mükemmel bir hafızaya sahip olup kusursuz öngörülerde bulunan kişi.
Guardei a maior parte da tua informação, não consigo processar a informação do amplificador.
Sendeki verilerin çoğunu hafızaya aldım ama güçlendiricide ilerleme kaydedemiyorum.
Já que os circuitos de Talyn andam falhando.
- Talyn'in devrelerinin son zamanlarda arızaya açık hale geldiklerini dikkate alırsak,
Preciso de memorizar as vossas caras para encontrar uma correspondência.
Yüzlerinize bakmalı ve hafızaya almalıyım ki bir eşleşme bulayım.
GUARDAR NA MEMÓRIA
Hafızaya Kaydet
"Um órgão na cavidade nasal que associa os odores às lembranças."
" Burun boşluğunda, kokuyu hafızaya ileten organ.
A minha amígdala, o órgão na cavidade nasal que processa os odores e que está ligado à memória.
Amigdalım, burun boşluğunda kokuyu işleyip hafızaya ileten organım.
Parece ser um mecanismo de segurança... para desactivar os drones... que comecem a recuperar suas emoções.
Arızaya karşı bir güvenlik mekanizması gibi görünüyor... duygularını tekrar kazanmaya başlayan, dronları devredışı bıraknak için.
Tens o conhecimento genético passado por Apophis?
Sana Apophis'ten geçen genetik hafızaya sahip misin?
Manipular ondas cerebrais, interferir com a formação de memória a curto prazo... parece um pouco difícil de acreditar.
İdare edilen beyin dalgaları, kısa süreli hafızaya müdahale etme... İnanması zor gibi görünüyor.
Descarrego numa disquete, passo a CD.
Bir hafızaya yükleyin, Cd'ye çekin. Kolaydır.
Este menino grava tudo o que vê numa memória interna.
Bu bebek gördüğü her şeyi içindeki hafızaya kaydediyor.
Temos boa memória no que toca a essas coisas.
Biz bu tür olaylarda iyi bir hafızaya sahip olma eğilimindeyizdir.
Entao, pode ser possível voltar carregar a sua consciência nessa memória.
O zaman bilincini tekrar o hafızaya geri yüklemek mümkün olabilir.
- Gravado na memória!
- Hafızaya kaydedildi!
Guardar na memória.
Hafızaya kaydedildi.
Guardado na memória...
Hafızaya kaydedildi...
- Guardar na memória.
- Hafızaya kaydedildi.
Inicio da leitura REM.
Hafızaya giriliyor.
Podemos acionar uma avaria no terminal de imagens do satélite.
Bu uydunun görüntüleme devresinde bir arızaya yol açabiliriz.
Encarregue-se, Ray. Irei a cabina.
Hafızaya almaya devam et, Ray.
Embora os objetos pareçam sólidos no mundo real, não têm substância. Um objeto não tem vida.
Bilgisayar, korumalı hafızaya eriş ve Moriarty programını başlat.
Oficiais suspeitam que um bando de aves possa ter danificado os motores, causando a queda.
Bir kuş sürüsünün motorda arızaya neden olduğu.. ... ve uçağın düşmesine yol açtığı sanılıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]