Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zeller
Zeller translate Turkish
43 parallel translation
- Herr Zeller.
- Herr Zeller.
- Boa noite, Herr Zeller.
- İyi akşamlar, Herr Zeller.
Herr Zeller, alguns preferem as vozes austríacas a cantar às feias ameaças alemãs.
Herr Zeller, bazılarımız şarkılarda yükselen Avusturyalı sesleri çirkin Alman tehditlerine tercih ediyor.
- Boa tarde, Herr Zeller.
- İyi günler, Herr Zeller.
Tinha a impressão, Herr Zeller, de que o teor dos telegramas, na Áustria, era confidencial.
Herr Zeller, Avusturya'daki telgrafların içeriklerinin özel olduğunu sanıyordum!
Tal como o Senhor, também eu sou homem de "talentos escondidos".
Sizin gibi, Herr Zeller, ben de gizli yetenekleri olan biriyim.
Herr Zeller, o ar da noite faz mal à voz das crianças.
Bu akşam havası çocukların sesleri için iyi değil.
O já está preparado com o material básico dentro. Tu, o Zeller, o Jimmy Price, o fotógrafo.
Özel jet, laboratuvar, sen, Zeller, Jimmie Price, fotoğrafçı.
Joseph Zeller?
Joseph Zeller?
Estamos a pensar no Joe Zeller.
Bu kişinin Joe Zeller olduğunu sanıyoruz.
Joe Zeller, ele trabalha consigo na fábrica.
Joe Zeller. Fabrikada sizinle beraber çalışıyor.
Onde é que você e o Joe Zeller enterraram o Sr. Henderson?
Joe Zeller'la bir olup cesedi nereye gömdünüz?
Estamos a trabalhar nas zonas de conforto do Zeller e do Davis. Visor térmico.
Isıya duyarlı kamerayla adamların aşina olduğu bölgeleri tarayacağız.
Vai ser preciso mais do que a cor do cabelo para incriminar o Zeller.
Zeller'a ait olduğunu ispatlamak için bize renkten fazlası gerek.
Sem vista. Os bilhetes de estacionamento em frente ao delgado do Joe Zeller... de duas dessas três tardes.
Bu üç günün ikisinde Delgado'nun önüne hatalı park eden Zeller ceza almış.
Não penso que ele soubesse que o Zeller queria matar o marido.
Zeller'ın evin babasını öldürmek niyetinde olduğunu bilmiyordu bence.
Se encontrarmos o Zeller, encontramos o torno, certo?
Zeller'ı bulursak o mengeneyi de bulalım, olur mu?
Se ele o fez aqui, com o mesmo torno, teria as mesmas marcas de ferramenta, não teria?
Zeller onu aynı mengeneyi kullanarak yaptıysa aynı alet izlerini taşıması gerekir, öyle değil mi?
O Tenente Caine pensa que o Joe Zeller o tenha feito para si.
Teğmen Caine, Joe Zeller tarafından yapılmış olabileceğini düşünüyor.
Sr. Zeller, quando serrou a arma que foi usada para assassinar o Ted Henderson, colocou o cano num torno, e esse torno imprimiu umas marcas únicas no cano da arma.
Ted Henderson'ı öldürmekte kullanılan tüfeği kısaltırken namluyu mengeneye sıkıştırmışsın. O mengene namlu üzerinde kendine has alet izleri bırakmış.
É o Andre Zeller que está a dar as aulas.
Andre Zeller tarafından veriliyor.
O Sr. Zeller tem de aprovar os seus alunos. Não que eu esteja preocupada.
Bay Zeller, her öğrencisini onaylamalıymış
- Obrigada, Sr. Zeller.
Teşekkür ederim, Bay Zeller.
"Como é que provo ao Andre Zeller que sou profunda?".
"Andre Zeller'a derin biri olduğumu nasıl kanıtlarım?"
Vou frequentar uma aula de pintura do Andre Zeller.
Bu işin ustası Andre Zeller'dan resim dersi alacağım.
Quero dizer, é o Andre Zeller, certo?
Yani, Andre Zeller, değil mi?
- Sr. Zeller, lamento muito.
Bay Zeller, çok üzgünüm.
O Zeller queria mandar-te as balas que extraiu do Hobbs numa caixa de acrílico, mas... eu disse-lhe que não ias achar divertido.
Zeller, Hobbs'tan çıkardığı mermileri sana paketleyip vermek istedi ama ona bunu komik bulmayacağını söyledim.
Zeller está a trabalhar, senão pediria-lhe para me ajudar com isto.
Zeller sahada, yoksa bu konuda ondan yardım isterdim.
Estes são o Agente Zeller e Agente Price.
Bunlar Ajan Zeller ve Ajan Price.
Alguns são voluntários, mas outros vieram pela mesma razão.
Şimdi, bazıları gönüllü ama bazıları da seninle aynı sebepten dolayı burada. - Zeller.
- Zeller? Estamos em posição.
- Konumumuzu aldık.
Assim que ligou ele mandou-me aqui, Sr.ª Zeller.
Siz arar aramaz beni gönderdi, Bayan Zeller.
Raptaram o vereador Zeller.
Meclis Üyesi Zeller kaçirilmis.
Ouve, Gordon... - O Zeller é um homem do Maroni. - Vou já para aí.
- Zeller, Maroni'nin adamlarindan Gordon.
Matou o Zeller para recuperar o voto.
Falcone da oyunu geri almak için aynisini yapmis, Zeller'i öldürtmüs.
O vereador Zeller também tem feridas de um espigão metálico.
Yani? - Meclis Üyesi Zeller da metal çividen yaralanmis.
O Zeller, o Jenkins e o assessor foram mortos pela mesma pessoa?
Zeller, Jenkins ve onun yardimcisinin katili ayni kisi mi yani?
Jenkins e Zeller.
Jenkins ve Zeller.
Ele disse alguma coisa sobre o Mike Zeller?
Mike Zeiler hakkında bir şey dedi mi?
- Steve, o Zeller não é seu amigo.
Zeller'ın dostun olduğunu sanma.
Como o do Zeller.
Zeller'ın saçına benziyor.
Zeller?
Zeller.