Ziggy translate Turkish

Pegaste fogo a um restaurante do Ziggy Woijchik e do filho louco dele, e não só sobrevives como sais da prisão mais cedo?

Ziggy Woijchik ve psikopat oğlunun restoranını yakıyorsun ve yaşamakla kalmayıp hapisten erken mi çıkıyorsun?

Diverte-te, Ziggy.

Canlan biraz Ziggy.

Ziggy, como estás?

Alo, Ziggy! Nasılsın?

Porque é que ainda não arrancaste, Ziggy?

Sorun ne, Ziggy? Neden hala çıkmadınız?

E o Ziggy!

Ziggy!

Olá, Ziggy!

Merhaba, Ziggy!

Olhem o Ziggy!

Hey, çocuklar! Ziggy!

O mesmo Ziggy de sempre...

Aynı eski Ziggy!

Adeus, Ziggy.

Hoşçakal, Ziggy.

Pode denunciar-nos... por despeito... ou poderá denunciar o Ziggy.

Yani, ötebilir. Öç almak için. Ziggy'yi, yani.

A Polícia apanhou o Ziggy E o bando na Georgia.

Ziggy ve adamları Georgia'da eyalet polisi tarafından yakalandı.

Estão a ouvir a música de Ziggy Colombo.

Ziggy Colombo'nun müziğini dinliyorsunuz.

- O Buck é o financiador do Ziggy.

- Buck, Ziggy'nin bankası.

Se o Ziggy o diz, é porque está bem.

Ziggy öyle diyorsa, inan bana sorun yoktur.

May, vai telefonar ao Ziggy.

May, gidip Ziggy'yi çağır.

Telefona ao Ziggy e diz-lhe que venha o mais depressa possível.

Ziggy'yi çağır, olabildiğince çabuk buraya gelsin. Neden?

Chame-me o Ziggy, mas depressa, ouviu?

Bana Ziggy'yi bul, çabuk olur musun?

Ela anda na escola com o meu irmão Ziggy.

Küçük kardeşim Ziggy ile okula gidiyor.

Olha, poderia ter sido o Ziggy, sabias?

Bak, bu Ziggy olabilirdi biliyor musun?

- Querem ir ao Ziggy primeiro?

- Önce Ziggy'ye gidelim mi?

Eu não estou a ver o Zingy.

Ziggy'yi göremiyorum.

De acordo com Ziggy, há uma hipótese de 82,6 % de você estar aqui para impedir Cheryl de casar com Bob.

Ziggy'ye göre, burada bulunma sebebin 82.6 % oranında Cheryl'nin Bob'la evlenmesini önlemek.

Ziggy deve estar errado.

Ziggy yanılmış olmalı.

Confirmando se os circuitos de Ziggy estão em ordem.

Ziggy'nin veri kurtarma devrelerinin tamamen işlevsel olduğunu onaylıyorum.

Veja, ele disse que a festa de lingerie da Cheryl começaria precisamente às 2 : 07 no Horário do Pacífico.

- Gördüğün gibi Ziggy, Cheryl'nin iç çamaşırı partisinin Pasifik Yaz Saatine göre tam olarak 2 : 07'de başlayacağını tahmin etti.

Mas Ziggy tem de saber se você quer que o recuperemos.

Fakat Ziggy bilmek zorunda, tabii seni geri götürmemizi istiyorsan.

Assim que Ziggy tiver os dados que precisa.

Ne zaman? Ziggy, gereken veriyi alır almaz.

Ziggy desligou todos os sistemas eléctricos não-vitais.

Ziggy, hayati olmayan bütün elektirik sistemlerini kapadı.

Ziggy se recusa a aceitar a responsabilidade por não ser capaz de trazer você de volta.

Ziggy, seni geri getirememekten dolayı sorumluluk almayı reddediyor.

Uh, está na lista de aparelhos não-essenciais de Ziggy.

Bu, Ziggy'nin gereksiz elektirik kullanma listesinin üzerinde.

Porque Ziggy tem 97.3 % de certeza de que pode trazer você de volta se nós dois prestarmos atenção às suas instruções até a última casa decimal.

Çünkü Ziggy, ikimiz de onun talimatlarına sonuna kadar uyarsak seni geri götürebileceğinden 97.3 % oranında emin.

Siga o programa de Ziggy.

- Ziggy'nin programına uyacaksın.

Estou confiando em você e Ziggy.

- Sana ve Ziggy'e güveniyorum.

Ou Ziggy estragou tudo de novo ou o que quer que me faz saltar pelo tempo não quer deixar-me ir.

Ya Ziggy yine başarısız oldu ya da bunu yapan her kim ise, beni bu durumdan kurtaramıyor.

Minha ideia ou a de Ziggy?

- Benim fikrim mi yoksa Ziggy'nin ki mi?

Mas vai aquecer, porque Ziggy vai ligar os sistemas de suporte.

Yine de ısınacak, çünkü Ziggy destek sistemini geri açacak.

Uh, bem, de acordo com Ziggy, há 72 % de hipótese de você estar aqui para curar o porco.

Ziggy'ye göre domuzu iyileştirmek için burada olma şansın 72 %.

Você acreditou em Ziggy.

- Ziggy'e de inanmıştın.

Bem, tecnicamente, Ziggy não errou.

Teknik olarak Ziggy yanılmadı.

Não posso culpar Ziggy. Não.

Ziggy'i suçlayamam.

Ziggy diz que há 50 % de hipótese de você saltar no minuto em que ela disser "aceito".

Ziggy, Tess'in "evet" dediği dakikada geriye sıçrama yapma şansının yarı yarıya olduğunu söylüyor.

Uh, Ziggy diz que são 4 contra 1.

Ziggy 1'e karşı 4 olduğunu söylüyor.

Só peça para Ziggy fazer, OK?

Bırak da Ziggy yapsın, tamam mı?

O que, uh...

Ziggy...

O que Ziggy diz que devo fazer para saltar?

Sıçrama yapmam için ne yapmam gerektiğini söyledi mi?

Ziggy tem 86.7 % de certeza de que você está aqui para salvar a Scarlet O'Hara ali de ser, uh... espremida por um piuí.

Ziggy, buraya Scarlet O'Hara'yı çuf çuf tarafından ezilmekten kurtarmak için burada olduğun konusunda 86.7 % oranında emin.

Não, Ziggy não sabe.

Hayır, Ziggy bilmiyor.

Ziggy tem esse negócio do "acidente de comboio da Menina Melny" processado a 96.2 % de certeza.

Ziggy, "Bayan Melny'i tren kazasından kurtarmak" için burada olduğunu 96.2 % oranında hesapladı.

Eu tinha um nó no estômago do tamanho do mouse de Ziggy.

Midemde Ziggy'nin kontrol faresi kadar düğüm oluştu.

Diga a Ziggy para me centralizar na Menina Melny.

Ziggy'ye, beni Bayan Melny'nin yanına ışınlamasını söyle.

Ziggy conseguiu algo sobre Jesse.

Ziggy Jesse'yle ilgili bazı veriler buldu.