Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zip
Zip translate Turkish
201 parallel translation
O Tenente Zip morreu esta manhã.
Teğmen Zip bu sabah öldü.
Gostaria de poder dizer o mesmo pelo George Zip.
Keşke aynı şeyi George Zip için de söyleyebilseydim.
Muitas pessoas fizeram planos antes da guerra. Como o George Zip.
Pek çok insan savaştan önce plan yaptı.
O nome do piloto era George Zip.
Pilotun adı George Zip'di.
O George Zip disse isso?
Bunu George Zip mi dedi?
Zip, zip, enfia o fato e deitamo-nos.
Üniformaya girdi, yatağa uzandık.
- Cinco-zero.
- Five-zip.
A fazer balas para zip guns.
- El yapımı silahlar için mermi yapıyorum.
Estamos á frente 14-zip, no principio da terceira volta.
Önde gidiyoruz.
Zás! Ninguém me apanha.
Bir sorun olduğunda, zip, yetiştim.
E então, zip, boom, bom dia!
Ve sonra, hop, bom, merhaba!
Ele descobriu que o Mr. Zip dos serviços postais era uma cópia da figura simples que o meu pai criou, o Carteiro Maníaco.
Posta servisinin Bay Zip'inin babamın çizdiği Manikdepresif Postacı'dan çalınmış olduğunu buldu.
Vai passar?
Zip, zip.
Tinha a personalidade de uma galinha.
Kansas eyaletinin zip kodu kadar karakter taşıyordu.
Não tarda nada desato a cantar.
"Zip a dee doo dah" diye şarkı söylememe az kaldı.
"zip disk".
Zip disk.
Preciso que me tragas o "zip disk" do gabinete para o desfile.
Dinle, o zip diski masamdan moda şovuna getirmen gerekiyor.
Eles usam-te como escravo, e depois o teu corpo desiste. Zip. Desaparece.
Seni bir köle olarak kullanırlar, sonra vücudun yorulacak, ölecek.
Como em zip, zero, nada.
Sıfır, sıfır, sıfır.
Levante o zip.
Fermuarı aç.
Ooh, eu vou zip-zop, zooba-de-bop.
Gidiyorum, zip-zop, zuba-di-bap.
"E quando ele faz em entrega necessita do seu próprio código postal"
" And when it makes a delivery lt needs its own zip code
Sim, conheci-o uma vez. O nome dele é Zip.
Evet, onunla bir kere karşılaştım.
- Zip!
- Vız!
Zip.
Zip.
Major Zip Martin.
Binbaşı Zip Martin.
Zip?
Zip?
Só que a partir de agora, sou o major Zip Martin.
Bundan böyle adım Binbaşı Zip Martin.
Zip, não é excitante?
Zip, ne kadar heyecanlı, değil mi?
- Olá, Barbara. É o Zip.
- Alo, Barbara, ben Zip.
Olá, Zip.
Merhaba, Zip.
Claro, Zip! O que quiseres.
Tabii, Zip, ne olursa.
Oh, Zip! Nenhum homem me fez isso antes.
Zip, hiçbir erkek benim için böyle bir şey yapmadı.
Sim, Zip?
Evet, Zip.
Não, Zip. Eu é que agradeço.
Yo, Zip, ben teşekkür ederim.
Oh, Zip!
Zip.
Oh, Zip!
Ah, Zip.
Oh, Zip! Nunca vi nada tão bonito na minha vida!
Zip, hayatımda hiç bu kadar güzel bir şey görmedim.
Este soufflé de chocolate está delicioso, Zip.
Bu çikolatalı sufle bir harika, Zip.
Zip, ainda bem que te sentes assim.
Zip, böyle hissettiğine çok sevindim.
Não tem importância, Zip.
Önemli değil, Zip.
Receio que sim, Zip.
Korkarım öyle, Zip.
Gostaria muito, Zip.
İsterdim, Zip.
" Caro Zip, surgiu um imprevisto.
" Sevgili Zip, bir işim çıktı.
Estás com vontade, Zip?
Sen havanda mısın, Zip?
Sou Catcher Block, não Zip Martin.
Ben Catcher Block. Zip Martin değil.
Zip Martin não existe.
Zip Martin diye biri yok.
E não me apaixonei por Zip Martin, mas sim por Catcher Block.
Ayrıca, ben Zip Martin'e aşık olmadım. Catcher Block'a aşık oldum.
Zip, zip, zip, zip.
Zip, zip, zip, zip.
Você e seu código!
- Oh, tabii, zip-a-dee-doo-dah!
Tenho muito, sabes o que isto significa? Ei, Zip!
Zip.