Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zoë
Zoë translate Turkish
3,326 parallel translation
Zoe Barnes.
Zoe Barnes.
A Zoe não?
Ya sen?
Agora estamos no mesmo barco, Zoe.
Şu andan itibaren seninle aynı kayıktayız Zoe.
Vais trabalhar com a Zoe nos antecedentes.
- Zoe ile çalışıp arka planı halledeceksiniz.
- A Zoe Barnes?
- Zoe Barnes'la mı?
Reforma expande muito Controlo Federal POR ZOE BARNES... Natal em julho.
... noeli temmuzda kutlamak gibi bir lüks.
ZOE SANDIN 1.º Lugar - Discurso e Debate
ZOE SANDIN Tartışma Grubu Birinciliği
PRÉMIO SABEDORIA DAS PALAVRAS ZOE SANDIN
BİLGE ÖĞRENCİ BURSU ZOE SANDIN
Podias encontrar de novo a Zoe.
Zoe'yu tekrar bulabilirsin.
Queremos a cara e a energia da Zoe.
Zoe'nin yüzünü, enerjisini istiyoruz.
Zoe, vais ser a nossa nova correspondente na Casa Branca.
Zoe, yeni Beyaz Saray muhabirimiz olacaksın.
Normalmente, não é preciso pensar quando lhes oferecem a Casa Branca, Zoe.
Beyaz Saray önerildiğinde kimse bunu düşünmez Zoe.
- É uma função de prestígio, Zoe.
- Bu prestijli bir iş Zoe.
Faz o que quiseres, Zoe, mas se queres que te apoie e diga para recusares, não o farei.
İstediğin şeyi yap Zoe ama sana amigoluk yapıp "Evet, geri çevir" dememi istiyorsan, demeyeceğim.
Continua a andar, Zoe.
Yürü git Zoe.
- Sai, Zoe.
- Defol Zoe.
A Zoe estava à espera que ficasse a aguardar a chegada dela?
Zoe onun yolunu gözlememi mi bekliyordu?
Há 30 minutos recebi um SMS da Zoe.
Otuz dakika önce Zoe'den bir mesaj aldım.
Muito bem, Zoe. Sou o Dave, o produtor sénior em NI.
Zoe, ben New York'tan baş yapımcı Dave.
- Entra, Zoe.
Buyur Zoe.
coloca o artigo da Zoe na primeira página da edição de domingo.
Zoe'nin bölümünü pazar ekinin ön sayfasına kaydır.
Uma mensagem.
Zoe Barnes'tan.
Da Zoe Barnes. Quem?
Kimden?
No artigo, entra em grandes detalhes ENTREVISTA A ZOE BARNES sobre o sexismo que Durant enfrentou no início da carreira.
Hazırladığınız özgeçmişte Durant'ın kariyerinin başlarında karşı karşıya kaldığı cinsiyet ayrımı konusunda önemli detaylar aktarmışsınız.
- Promoveste a Zoe Barnes.
Sen Zoe Barnes'ın tanıtımını yapıyordun.
Não quer trabalhar num sítio de onde não esteja disposta a ser despedida.
Kovulmayı dilemediğin hiçbir yerde çalışmak istemezsin Zoe.
Enviado para Zoe Barnes
Gece buluşalım. ~ Zoe Barnes'a gönderildi. ~
Ainda bem que falou de Israel e da Palestina, porque antes de entrarmos no ar, recebi uma cópia de um artigo que será publicado amanhã no Washington Herald. Na primeira página. Foi escrito por Zoe Barnes.
İsrail ve Filistin konusunu açmanıza memnun oldum çünkü yayına bağlanmadan hemen önce yarınki W. Herald'ın ön sayfasında yayınlanacak Zoe Barnes tarafından yazılan bir makalenin ön nüshası elime ulaştı.
Estamos a ver-te, Zoe.
Girebilirsin Zoe.
Zoe, Lucas.
Zoe, Lucas.
Zoe Barnes do Washington Herald citando uma fonte próxima do Presidente, diz que a Senadora Catherine Durant poderá ser a nova nomeada para Secretária de Estado após o recuo de Michael Kern no início desta semana.
Washington Herald'dan Zoe Barnes "Beyaz Saray'a yakın bir kaynaktan" aldığı bir bilgiye göre Michael Kern'ün hafta başındaki ayrılışının ardından yeni Dışişleri Bakanı adayının muhtemelen Senatör Catherine Durant olacağını bildirdi.
Damos as boas-vindas a Zoe Barnes do Washington Herald.
Washington Herald'dan Zoe Barnes'a hoş geldin demek istiyoruz.
Zoe, obrigado por se juntar a nós.
Zoe, bize katıldığın için teşekkürler.
Agora, sê bom para a Zoe ou parto-te a cara.
Şimdi, Zoe'ya karşı nazik ol yoksa ağzını burnunu dağıtırım.
- Adeus, Zoe.
- Görüşürüz Zoe.
Meus amigos Zoe e Nick estão chegando, e... Eles farão com que eu queria explodir meus miolos...
Arkadaşlarım Nick ve Zoe geliyorlardı da ve yine kafamı kızdıracaklar.
Ouve, Zoe... Sei que queres estar no teu juízo quando acontecer, mas... Merda, não queres mesmo beber alguma coisa?
Dinle Zoe, gerçekleştiği zaman sakin kalacağını biliyorum ama lanet olsun, bir şeyler almayacağından emin misin?
Anda lá, Zoe.
Yapma ama Zoe.
Zoe!
Zoe!
Zoe!
Zoe.
Zoe.
Zoe.
- Zoe!
- Zoe!
Desculpa.
Özür dilerim. Zoe.
Zoe. Desculpa.
Özür dilerim.
E... "Vai, Zoe".
Bu arada... Yürü Zoe.
Precisamos de pessoas como a Zoe...
Zoe gibilere ihtiyacımız var...
Mas uma coisa sei, a Zoe Barnes, Twitter, blogues, imprensa enriquecida, tudo isso é superficial.
Ama şunu bil ki, Zoe Barnes, Twitter, bloglar, gelişmiş medya, bunlar işin yüzeysel kısmı.
Não estou a ser insensato, Zoe.
Yaptığım mantıksız değil Zoe.
É bom teres opinião, Zoe.
Fikrini savunabilirsin Zoe.
Zoe, 20 : 00, no Hotel Cotesworth.
Zoe, bu akşam 8.00'de, Cotesworth Oteli'nde.
Olá, chamo-me Zoe Barnes.
Ben Zoe Barnes.