English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Zsa

Zsa translate Turkish

388 parallel translation
E se ele fosse um ladrão?
Hırsızsa ne olmuş yani?
Se o carro é seu, qual é a matrícula?
Sizin arabanızsa, plakası ne?
Se um homem está só e sente que precisa, bem...
Eğer bir adam yalnızsa ve ihtiyacı olan şey -
- Porque tem de sei mportar com um ladrão?
Bir tane daha ölmüş,... ne fark eder? Hem de ölen bir hırsızsa...
- Suponho que sim, se estava só.
- Üstelik de yalnızsa.
- Se é que foram eles?
- Sizin tayfanızsa mı?
O mundo é um lugar sombrio e a sua dedicação foi inútil.
Asıl nokta şu ki, yaptıkları anlamsızsa bu dünya karanlık demektir.
- Sr. Worthing... se isto é uma brincadeira, isto não é o momento apropriado.
- Bay Worthing eğer bu da bir başka şakanızsa, son derece yersiz.
E os outros não se conseguem decidir.
Kalanlarınızsa kararınızı veremediniz.
Outros estão tentando entender a gravidade da situação... mas repetidas vezes perguntam quão séria ela ê.
Bazılarınızsa durumun vahametini anlamaya çalışıyor, ama sık sık... durumun gerçekten ne ölçüde ciddi olduğunu soruyorsunuz.
Se quer trazer sua mulher, eu empresto a grana.
Eğer getirmek istediğin bir kızsa, ben sana borç veririm.
Estou orgulhosa de ambos, pelo que conquistaram juntos.
Her ne yaptınızsa gurur duyarım.
Há muitas formas duma rapariga ganhar dinheiro, se não tiver escrúpulos.
Bir kızın para yapabileceği bir sürü yol var, eğer vicdansızsa.
Alguns dos nutrientes, eram instáveis, e até foram mortais.
Gıda bileşenin birazı bile eğer ki kararsızsa ölümcül bile olabiliyor.
Não, se forem próprios.
Hayır, eğer bunlar sizin eşyalarınızsa.
Em especial se estiveres a criar uma miúda boa e decente.
Özellikle de hoş, edepli bir genç kızsa.
- Se têm, quem falará por vós? - Temos.
- Vardınızsa, kararı kim açıklayacak?
Não, mas se ela fosse francesa, acho que podia ser ela,
Hayır, yani eğer Fransızsa o da olabilirdi galiba.
Disse ao Albert que se ela era francesa, podia ser a Martine,
Albert'e kadın Fransızsa belki de Martine'dir dedim.
E o feito de que mais nos orgulhámos foi a construção... de um elevador artesanal. Um autêntico feito de engenharia.
En gurur duyduğumuz başarımızsa... kendi yaptığımız asansördü.
Se o estômago te incomoda, por que não vais ao médico?
Miden rahatsızsa neden doktora gitmiyorsun?
Só porque bati na sua porta... É o que quero dizer. Você bateu, não?
Çaldınızsa ne olmuş?
" aquele que não tem pecado,
" kim günahsızsa...
Se houver outras pessoas ao pé, será mais fácil para ambos. Está, Zsa Zsa?
Grupta senin gibi olanlarla tanışırsın ve işimiz daha kolaylaşır.
A garota....
Kızsa...
Como é que roubou essa soma sem a tirar da caixa?
64.723.000 frankı kasadan almadınızsa, nasıl çaldınız?
Se não for um ser humano, tem de ser algo motivado para matar.
Eğer bunun bir insan olması imkansızsa o zaman öldürmeye yol açan bir şey.
Näo se decidem...
Adam kararsızsa...
Sra. Rumson, se o outro senhor é seu marido, quem é o Sr. Rumson?
Bayan Rumson, öteki bey kocanızsa Bay Rumson kim peki?
É negro de um lado e branco do outro.
Bir yanınız siyah, diğer yanınızsa beyaz.
Se é pastilha, então é para mim.
Eğer bu bir sakızsa, benim için demektir.
É a Zsa Zsa Gabor ganhar sessenta mil dólares por semana em Las Vegas, Nevada.
Las Vegas, Nevada'da Zsa Zsa Gabor haftada 60.000 $ kazanacak.
HiIdegarde é realmente sua criada?
Tabii eğer, gerçekten sizin hizmetkarınızsa.
Pode-se até ser um patife, que importa?
Hırsızsa ne olmuş? Bunun önemi yok.
Oh, não, e se for uma rapariga?
Oh, hayır, ya kızsa?
Se for uma rapariga?
Ya bebek kızsa?
Sempre que há problemas, enfrentamo-los juntos. E sabemos que fazes o mesmo por nós.
Doktor, mesele o küçük kızsa biliyorsun, bugünlerde iyi bir asistan bulmak zor.
Era desmazelado e descontrolado e ela era muito bela.
Biraz hırpani ve asi biriydi. Kızsa çok güzeldi anladın mı?
Senhor, pode preencher um formulário se for parente dela.
Eğer akrabanızsa başvuru formu doldurabilirsiniz.
E é isso a causa de tudo, e nós temos que nos manter vivos, por mais 7 dias.
Her şeyin delirmesine sebep olan o yıldızsa yedi gün daha hayatta kalmamız gerek.
O último elemento, com a farda continental dos músicos é a banda e o corpo de tambores da Velha Guarda.
Geçit töreninin en arka sırasında yerini alan bir başka saygıdeğer komutanımızsa, bando yöneticisi.
Se forem os nossos filhos, diga-lhe que não estamos.
Eğer, çocuklarımızsa burada olmadığımızı söyle.
Mas e se for Deus?
Ama ya Tanrımızsa?
Zangados tipo Zsazsa Gabor.
Zsa Zsa Gabor'un öfkesi!
Ela dava cabo de mim.
Bana ne kadar kızsa yeridir.
"Para as miúdas atrair, vai de autocarro sair."
"Bir avuç kızsa istediğin, sert alsın virajı otobüsün."
Quão impiedoso ainda veremos.
Amansızsa bile göstermiyor.
Só alguém tão azarado como ela... vai pisar na mesma banana, ou cair da mesma varanda... e se for mesmo muito azarado, cairá no mesmo buraco... e nos levará até à Valerie.
Muz kabuğuna ancak onun gibi biri basıp kayabilir. veya aynı şekilde otelin balkonundan düşer, eğer gerçekten şanssızsa Valerienin evrende düşeceği tek deliğe oda düşer... ve bizi ona götürür.
- Sem sorte ultimamente?
- Hele ki bir de şanssızsa? - Canın cehenneme!
Mas eu tenho 37 anos, ela devia ter uns 18.
Ben 37 yaşındayım. Bu kızsa 18.
É impossível.
İmkansızsa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]