English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Î

Î translate Turkish

129,577 parallel translation
- Se alguém mata o Scorpion, morre.
- Akrep'i öldüren ölür.
Diz ao Lars que encontrarei outra forma de entregar-lhe o Scorpion.
Lars'a, Akrep'i vermek için başka bir yol bulacağımı söyle.
Se tivesse entregado o Scorpion...
Akrep'i teslim etseydi...
Disparar a matar o Scorpion assim que for visto.
Akrep'i görünce öldürün.
Devias ter entregado o Scorpion, Travis.
Akrep'i vermeliydin, Travis.
Diga-me, Dr. Lenard, porque devemos negar o Nobel ao Einstein, este ano?
Söylesenize, Doktor Lenard. Einstein'a Nobel'i bu yıl neden vermemeliyiz?
Negar-lhe o Nobel mais uma vez...
Nobel'i yine ona vermemek...
Eu sei quem é.
Strindberg'i biliyorum.
Um amigo suíço convidou o Heisenberg para uma palestra em Zurique.
İsviçreli bir dostumuz Heisenberg'i Aralık'ta Zürih'te konuşmaya davet etti.
Temos de fazer mais do que informar o Führer.
Führer'i bilgilendirmekten fazlasını yapmalıyız.
Avisei o Albert para não se envolver com sionistas e agora é o único lugar do mundo onde sou bem-vindo.
Albert'i siyonistlere bulaşmaması konusunda uyarmıştım şimdiyse beni kabul eden tek yer orası gibi görünüyor.
Albert, as equações não trazem o Fritz ou a Ilse de volta.
Albert, denklemler karalamak Fritz'i veya Ilse'yi geri getirmez.
Todo o país devia honrar o Fritz, Dr. Heisenberg, mas conspiramos como cobardes.
Bütün ülke Fritz'i onurlandırmalı, Doktor Heisenberg. Onun yerine ödlek gibi saklanıyoruz!
Igualmente importante, os russos não poder ter o Heisenberg.
Aynı şekilde Rusların Heisenberg'i ele geçirmesine de izin veremeyiz.
O Führer morreu! Temos de evacuar Berlim!
Berlin'i boşaltmalıyız!
- Trouxe os dois mil dólares?
- 2.000'i getirdin mi?
Ganho 25 % de merdas inúteis?
Değersiz paçavraların % 25'i mi?
São 25 % dos ganhos de ontem à noite no clube.
Kulübün dün geceki gelirinin % 25'i.
Acham que matei o Bobby Dean.
Bobby Dean'i öldürdüğümü düşünüyorlar.
- Vou ligar para o 112.
- 911'i arıyorum.
Tenho a certeza de que ela se livra do Sam mais cedo e me vem buscar.
Eminim Sam'i hemen sepetleyip beni almaya gelebilir.
Viste o Zach?
Zach'i gördün mü?
Uso o nome Wendy Davis profissionalmente.
Mesleki ismim Wendy Davis'i kullanırım.
Estás preocupado com o Cade, é isso?
Cade'i dert ediyorsun, değil mi?
Só estou preocupado com o Cade.
Cade'i dert ediyorum.
- Ninguém Sai Ileso.
Trafik'i izledim.
Eu consigo tratar do Nix sozinho.
Nix'i kendim idare edebilirim.
Há um campo desportivo na I-80.
I-80 otoyolunda bir atletizm sahası var.
I-80. Saída 112.
I-80 otoyolu. 112 numaralı çıkış.
Estava a pensar que podia ligar aos Serviços Sociais e ver se me deixam ser vossa tutora.
Diyorum ki belki Sosyal Hizmetler'i arayıp veliniz olmak için başvurabilirim.
Soube da Grace.
Grace'i duydum.
E tu ligaste para o 112 e fizeste queixa.
Sen de 911'i arayıp haber verdin.
Tens de ligar para o 112 e fazer queixa.
911'i arayıp haber vermeni istiyorum.
Preciso que marques e ligues para o 112.
Tuşlara basıp 911'i aramanı istiyorum.
Tens de marcar 112, está bem?
911'i çevirmeni istiyorum, anladın mı?
Foi o vizinho que ligou quando ouviu tiros.
Şuradaki komşusu silah seslerini duyduktan sonra 911'i aramış.
O teu irmão ligou para o 112, mas não conseguiu dar a morada.
Kardeşin 911'i aramış, ama adresi verememiş.
- Certo. - Vou chamar a Meg.
Ben gidip Meg'i çağırayım.
Vou falar com a Meg.
Meg'i ikna etmeye çalışacağım.
Ouve, gostava de sair com o Sunfish.
Baksana, Sunfish'i alıp açılmak istiyorum.
Devo ter desmaiado porque não me lembro de ligar para o 112.
Geçici bilinç kaybı yaşamış olmalıyım, çünkü 911'i çevirdiğimi hatırlamıyorum.
Sr. Rayburn, diz que não se lembra de ligar para o 112.
Bay Rayburn, 911'i çevirdiğinizi hatırlamadığınızı söylüyorsunuz.
- Lembra-se de ligar para o 112?
- 911'i çevirdiğinizi hatırlıyor musunuz?
Obrigada pela tua ajuda para trazer o Eric.
Eric'i buraya getirmek için yaptığın yardımlara teşekkür ederim.
Obrigada por teres tentado trazer o Eric.
Eric'i çıkarmak için yaptıklarına tekrar teşekkür ederim.
Se perdesse o Ben...
Ben'i kaybedecek olsam, ben...
A Belle teve de arrastar o Kevin para a terapia de casais.
Belle, Kevin'i resmen zorla kolundan çekerek evlilik terapistine götürmüştü.
Apresento o Príncipe Ess de Loria.
Loria'dan Prens Ess'i takdim ediyorum.
Temos os engenheiros a trabalhar para "desmerdar" a Fonte.
Pekala, güzel, kelimenin tam anlamıyla Wellspring'i dehşete düşürmek için çalışan mühendislere sahibiz.
- Como está tudo convosco?
Iıı, neler oluyor beyler?
Merda!
S İ K E Y İ M!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]