Band translate Turkish
1,528 parallel translation
Ключи, скотч, высокосортный хлороформ... - Вау.
Anahtarlar, koli bandı pahalı bayıltıcı.
Я даже повязку пациенту не наложила
Bir hastaya yara bandı bile yapıştırmadım.
Это то что отличает хлеб от сухарей, жареный картофель от шоколада,
Mesela bu ekmek kırıntısını lokmadan ayırır. Çikolata kalıbını parçadan plastik bandı borudan ayırır.
Приходится урывать момент, когда спортзалы более-менее свободны.
Ters saatleri tercih ederim. Her zaman boş bir koşu bandı bulabilirsiniz.
Никаких ободков в колледже, ладно?
Üniversitede saç bandı yok. Tamam mı?
Ну знаете, берете один кусочек, макаете его в кетчуп, кладете в рот, затем все повторяете.
Bir tane al, ketçapa bandır ağzına at. Sonra tekrarla.
Миллионы ручейников появляются из воды, в которой несколько лет провели личинками, и медведи начинают свою охоту.
Dünya genelinde, karıncaların sayısı o kadar çok ki, toplam ağırlıkları hemen hemen insan nüfusunun ağırlığına eşit. Dikkate alınması gereken bir güç. İşçiler, yiyecek taşımak için, sonsuz bir yiyecek taşıma bandı oluşturuyor.
Да, я скорее предпочту "сделать все одним махом".
"Çabuk yara bandı yapıştırın" tarzı bir kız olmasam olur tabii.
Контрольная полоса на этой банкноте светится синим.
Güvenlik bandı mavi görünüyor.
Контрольная полоса на 50 долларах должна светиться желтым.
50 dolarlıktaki güvenlik bandı yeşil görünmeliydi.
8 рулонов изоленты. Молот, 5 кило
8 top koli bandı, bir balyoz.
Мне нужна повязка. До свидания.
Göz bandı istiyorum!
Базз, у тебя скотч есть?
Buzz, buralarda koli bandı var mı?
Так. Посмотри на пластырь на его пальце.
Parmağındaki yara bandına bak.
Согласно Эбби, садовый шланг и клейкая лента были совсем новыми, но нет сведений, что их купил Корби. Наличными?
Abby'ye göre, bahçe hortumu ve boru bandı yeniymiş, fakat Korby'nin onları aldığı gösteren kayıt yok.
Вы дали Сингеру шланг и клейкую ленту, велели обставить все, как самоубийство.
Singer'a hortumu ve bandı verdin, bir intihar gibi gözükmesini söyledin.
Иорданский корабль.
Ürdün bandıralı.
- Как и эти ободочки.
- O saç bandının da öyle.
У меня в сумке есть пластырь.
Çantamda yara bandı var.
Тебе нужен пластырь, хорошо?
Sana yara bandı gerek. Tamam mı?
Мне что, носить повязку на глазах?
Ne yapmamı bekliyorsun, göz bandı mı takayım?
Только окунаем.
Sadece bandırıyoruz.
Знаешь, ночью я скотчем приклеиваю член к правому бедру.
Geceleri sikimi boru bandıyla sağ bacağıma bantladığımı biliyorsun.
Когда я думаю о Милли в ее летнем зеленом платье, у меня встает, упирается в скотч и...
Millie'yi yeşil yazlık elbisesiyle hayal ediyorum ve feci gaza geliyorum. O da bandı koparmaya çalışırcasına- -
"Алкоголь - это то же самое, что пуля в голову" Понятно.
"Alkol tedavisi, kurşun yarasına yara bandı yapıştırmak gibidir."
- Пластырь.
- Yara bandı gibi.
Они называются Бен Уитли и Глори Догс.
Onlar, Ben Wheatly ve Glory Dogs. Bruce Springsteen ve The E Street Band veya Tom Petty ve Heartbreakers. Şey gibi :
Мне так хочется избавиться от него.
Onu bir yara bandı gibi söküp atmak isterdim.
Повязка на глаз, тебе идет.
Göz bandı iyi olmuştu.
"Бабако" нужны эти деньги, чтобы построить три завода в...
Babaco'nun o üç üretim bandını yapabilmesi için bu paraya ihtiyacı...
Приготовиться, лента.
Yazı bandını bekleyin.
Лента.
ve yazı bandı içerde.
- Есть изолента?
- Elektrik bandın var mı?
Здесь кто нибудь что-то знает о работе мобильного оператора, широкополосной связи, и гребаных мобильниках? - Нет.
Aranızdan herhangi biri Cingular'ın kablosuz geniş bandı ve o kahrolası telefon saçmalıkları hakkında bir şeyler biliyor mu?
- Держи скотч.
- Şu bandı tutuver.
Я люблю Шотландию.
Tabii ki İskoç bandını da severim.
Меня убивает, когда ты мне врешь.
'The Band'dediginde beni inctiyorsun.
Хватай веревку и скотч!
- Üzerinde ip veya koli bandı var mı?
Веревка и скотч в кармане?
Cebimde ip ve koli bandıyla dolaşmam.
Знаете, как вы получили беговую дорожку себе в камеру?
Hücrendeki koşu bandına nasıl sahip olduğunu biliyor musun?
Автоматический VHF, точная настройка.
VHF bandını otomatik ayarlıyor.
Теперь я понимаю, почему тебе нужно забыться потея на беговой дорожке
Neden kendinden geçmek istediğini anlıyorum. Yürüyüş bandına sağlam bas.
Сделал что-то клейкой лентой.
Koli bandı ile bir şeyler yaptı
Оружие и клейкая лента. Когда выгдвигаемся?
Silahlar ve koli bandı Ne zaman gidiyoruz?
Убедитесь, что дверца плотно закрыта используйте клейкую ленту
... Kapının kilitli olduğundan emin olun... İşte koli bandı kullanıyorsun
Вот и хорошо. Погоняйте его на беговой дорожке.
Hastayı koşu bandına çıkarın.
Либо найдём беговую дорожку побольше... Либо...
Ya daha büyük bir koşu bandı buluruz ya da- -
Раз не получилось нагрузить сердце на беговой дорожке, придётся прибегнуть к лекарствам.
Oğlunun kalbini koşu bandında zorlayamadığımıza göre bunu kimyasal olarak yapmak zorundayım.
Мне нужна повязка.
Göz bandı istiyorum!
Садовый шланг и рулон клейкой ленты.
Bahçe hortumu ve boru bandı.
Липкая лента.
Koli bandı.