Basically translate Turkish
9 parallel translation
Значит, утверждая, что расследование было безупречным, вы, практически, хвалите самих себя.
So, when you said the investigation were not flawed, O halde, soruşturmanın hatalı olmadığını söylediğinizde you basically were giving yourself a big thumb up.
Lying is basically just acting and I am a terrific actor.
Yalan söylemek aslında rol yapmak...
В основном, он сказал, "Если Вы гарантируете, что Вы не будете вторгаться на Кубу... Basically, he said," If you'll guarantee you won't invade Cuba мы выведем ракеты. "... we'll take the missiles out. "
Özetle şunu diyordu : "Küba'yı işgal etmeyeceğinizi garanti ederseniz füzeleri geri çekeriz."
Это было в основном, "Да.", "Нет.", "Ясно."... It was basically, "Yes," "No," "Yep" "Это всё.", или "Чёрт с этим." Это всё что он говорил.
Sadece "evet, hayır, aha, hepsi bu" veya "canı cehenneme" derdi.
That's basically spanned the entire series.
Hayır! Bekle bir dakika! Ne bilmek istiyorsan söyleyeceğim sana!
Actually, the lung cancer is basically treating the skin cancer.
Aslında, akciğer kanseriniz cilt kanserinizi tedavi ediyor.
now the word "concluded" is basically the same as "to finish" something.
"concluded" kelimesi temel olarak "to finish" ile aynı anlama gelmektedir.
By then, basically his dick is just coughing up smoke.
O saatlerde siki çoktan kuru sıkmaya başlamış oluyor.
что мы рвём друг друга на части сладкий.
Ona "az önce ayrıldık, açıkçası hiç durmuyoruz" dedim. - basically nonstop. - Biliyorum.