English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ B ] / Ben

Ben translate Turkish

603,625 parallel translation
Для этого тут я.
Bunun için ben varım.
Но теоретически, если бы у нас с тобой были гомосексуальные отношения, как бы мы сказали об этом людям?
Teorik olarak, sen ve ben... bir eşcinsel ilişkide olsaydık, insanlara nasıl söylerdik?
Я не растолстею.
Kilo falan almayacağım ben.
Тогда, наверное, меня надо звать Собачеллой, ведь я люблю собак.
O zaman ben de köpekleri sevdiğim için adım Köpekela olsaydı.
Ну что, мне... мне пора.
Ben gideyim o zaman.
А я его съем у себя.
Ben de benim kalbimde çorbanı içiyorum.
Где это я? Что это такое?
Neredeyim ben?
Ты кошатница, что ела собачий корм, а я собачница, что ест кошачий.
Sen kedileri seven biri olarak köpek maması yiyorsun ve ben de köpekleri seven biri olarak kedi maması yiyorum.
Я не боюсь!
- Ben de iyiyim. Ben de korkmuyorum.
Мне было семнадцать (!
Ben 17 yaşındaydım.
И с сестрой не можешь поговорить. А теперь появился я.
Konuşabileceğin bir kız kardeşin bile yok, ve şimdi de ben çıktım.
Мне так искренне жаль, что Эми пропала...
Ben çok... Amy için çok üzgünüm.
Я говорил то же самое.
Ben de aynısını söylemiştim.
Когда решишь вернуться домой, я буду ждать тебя, Люси. С распростёртыми объятиями.
Eve gelmeye hazır hissettiğin zaman, ben burada olacağım Lucy... kollarım açık olarak.
Я просто...
Ben sadece...
Люси, прости. Я не подумал о тебе. Как ты?
Lucy ben üzgünüm, senin nasıl hissettiğini tahmin bile edemiyorum.
Люси, я пойду.
Lucy ben gideceğim.
Они - фантастически подлые поганцы. И я за то, чтобы их не стало. Но ведь Флинн причинит вред людям.
Evet vahşiler ve fazlasıyla kötüler, ben de yok olsunlar istiyorum ama Flynn insanlara zarar veriyor.
Я - репортёр из "Торонто Стар", Хэмингуэй.
Ben Toronto Star muhabiriyim. Adım Hemingway.
Я предпочитаю слово "винтажное".
Ben eski demeyi tercih ederim.
Мы с моими людьми входим в курс дела.
Ekibim ve ben açığımızı kapatmaya çalışıyoruz.
Мы с Линди оба из Сент-Луиса, так что... если он и правда выжил, я хочу помочь.
Lindy ve ben St. Louis'den tanışıyoruz, eğer kurtulmuş olma ihtimali varsa yardım etmek isterim. Teşekkürler.
Спасибо. Я тоже со Среднего Запада, из Чикаго.
Ben de orta batıdanım, Chicago.
Я... Э... Я была учительницей.
Ben... öğretmendim.
Нет.Не думаю, что вас убрали из-за моей выходки.
Hayır. Ben makineyi çaldığım için işinden olduğunu sanmıyorum.
Я бы отказалась.
Ben yapardım.
Убедишь его выбрать другой путь - я его пощажу.
Sen onu doğru yola ikna et, ben de onu bırakayım.
Я тоже из "Риттенхауса".
Ben de Rittenhouse'danım.
Пару лет назад, я...
Bir kaç yıl önce ben...
Я на ней потерял больше друзей, чем ты заведёшь за всю жизнь.
Hayatın boyunca sahip olamayacağın kadar arkadaşı ben bir savaşta kaybettim.
А во-вторых, я сражался с немцами, с шауни, с французами, британцами, ковбоями, убийцами и бог ещё знает кем.
İkincisi de ben Alman'larla savaştım, Shawnee'lerle, Fransızlarla, İngilizlerle, kovboylarla, katillerle, tahmin bile edemeyeceğin insanlarla savaştım.
Может, я и не сражался в первой мировой, которая, кстати, кажется самой бессмысленной войной за всю историю, но я сражался!
Ve hayır, Birinci Dünya Savaşında savaşmamış olabilirim, ki savaşlar tarihindeki en gereksiz savaştır bu arada, ama ben de savaştım!
Люси, Руфус, я агент Невилл, я её заменил.
Lucy, Rufus, ben Ajan Neville, onun görevine geldim.
И что, нам с Руфусом продолжать ходить на работу, как ни в чём не бывало?
Ne yani Rufus'la ben hiçbir şey olmamış gibi işe gidip gelecek miyiz?
- Лив, пожалуйста... Можно мне?
- Liv, lütfen ben yapabilir miyim?
Пойду, надо проверить своего сотрудника.
Ben gidip müşterilerime bakayım.
Я готов ехать...
Ben gitmeye hazırım.
У нее много других качество, и я не могу дождаться, чтобы узнать о них больше.
Bir sürü niteliği var ve ben hepsini yaşamak için sabırsızlanıyorum.
Время неудачное.
- Kötü zamanlama. Ben...
- Я...
- Ben...
Только что.
- Ben, şimdi.
Я. Потому и спросила.
Ben, bu yüzden sordum.
Сэр, я...
Efendim, ben...
Тебе, может, все равно, кто убил твоего отца, Татум, но мне - нет.
Babanı kimin öldürdüğünü umursamıyor olabilirsin Tatum, ama ben umursuyorum.
Они такие же, как ты и я.
Senle ben gibiler.
Нет, спасибо.
Ben böyle iyiyim.
Что я творю?
Ne yapıyorum ben böyle?
- Я....
Ben...
Я.
Ben yetkilendirdim.
А мне нравишься ты.
Ben de seni sevdim.
Я кричу : " Гони!
Ben " Bas!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]