Blanca translate Turkish
179 parallel translation
Касабланка, танцы под ведами.
Casa Blanca'nın terası, yıldızların altında dans etmek.
Там молочница по имени Бланка проявила ко мне участие и приняла, как сына...
Blanca adında sütçü bir kadın... beni sevdi. Bana oğlu gibi davrandı.
Кармен, не возражаешь, если я попрошу тебя сесть на место Бланки?
Carmen, Blanca'nın yerine geçer misin?
Моя служанка выходная.
Hizmetçim Blanca bugün izinli.
Бланка, я хотела тебе что-то сказать, но забыла.
Blanca, sana bir şey söyleyecektim, ama neydi unuttum.
Я наверху, Бланка.
Buradayım, Blanca!
Со мной что-то не в порядке.
Kafam yerinde değil, Blanca.
Чего ты ждёшь, Бланка?
Ne bekliyorsun, Blanca?
В самом деле, я закончу.
Ben hallederim, Blanca!
– Бланка здесь?
– Blanca içeride mi? – Hayır.
То есть Бланка.
Pekâlâ, Blanca yaptı...
Бланка, ты была великолепна! Великолепна, великолепна, великолепна, великолепна! Не преувеличивайте.
Gerçekten, Blanca, sen... sen... sen... – Abartıyorsun!
На днях ты сказал, что Бланка — шлюха?
Geçen gün söylediğin şeyi hatırlıyor musun, hani aşağıya inerken.. Blanca'nın bir fahişe olduğunu söylemiştin.
Вы сказали, что Бланка — проститутка. Шлюха.
Blanca'nın bir fahişe olduğunu söylemiştin, bir orospu işte!
Эй, Дэвид. Бланка рассказала мне какие-то сумасшедшие истории о тяжелой жизни.
Bilirsin David, Blanca bana bazı hikayeler anlatmıştı..
Его девушку зовут Бланка.
Kız arkadaşını adı Blanca.
Бланка.
Blanca...
Мне очень жаль, Бланка. Это моя вина.
Üzgünüm Blanca, biliyorsun benim suçumdu.
— Береги себя, Бланка.
Kendine dikkat et Blanca. Yakında seni görürüm.
Меня прислала мой друг Бланка...
Arkadaşım Blanca gönderdi beni..
Бланка.
Blanca..
Черт побери. Бланка.
Lanet olsun Blanca!
Бланка.
Blanca!
— Бланка, иди сюда...
Blanca, buraya gel.
" Мы похоронили Бланку в колхозной земле.
Blanca'yı kolektifleştirilmiş topraklara gömdük.
Доброе утро, Бланка.
Günaydın, Blanca.
Бланка, приготовь нашему здоровяку что-нибудь поесть.
Blanca, bu küçük adama yiyecek bir şeyler hazırlayabilir misin?
Держи его, Бланка, держи! - Мама!
Lanet olsun, Blanca, tutsana onu!
Бланка, зови меня Дик.
Blanca, bana Dick de!
Просто в городе вообще нет работы, Бланка.
Blanca, sadece iş yok o kadar.
1250 Виста Бланка, так было написано на почтовом ящике возле этого старого дома.
1250 Vista Blanca, adi bir posta kutusu olan evin bodrumundaki küçük odada bulunan masanın üzerinde mürekkep kurutma kağıdı var.
- Ну, всё, пока, Бланка.
Seninle uğraşamam, sonra görüşürüz, Blanca.
Тебя не учили стучаться?
Blanca! Ne yapıyorsun?
- Извини. Хватит. Иди в свою комнату.
Sakin ol, Blanca, odana git, tamam mı?
- Открой окно, милая.
Anne? Blanca, camı aç lütfen, camı aç!
Вот и мамочка.
Bir şeyin yok, git konuş Blanca ile.
Принесёшь ей "Хеппи мил"?
- Ne? Blanca'ya McDonalds'dan bir şeyler alabilir misin?
- А ты ударь её.
Blanca, patlat şuna bir tane!
И что ты со мной сделаешь, Бланка?
Şimdi ne yapacaksın, Blanca?
Всё хорошо, Бланка. Это просто царапина.
Bir şey yok, Blanca, küçük bir kesik sadece.
У вас нет права так с ней разговаривать! - Ма!
Blanca ile bu şekilde konuşmaya hakkınız yok!
Бланка, дорогая, вернись в класс.
Blanca, tatlım, sen de dön sınıfına.
Эй, Бланка, и как у тебя теперь будет парень?
Selam, Blanca şimdi artık erkekler de yüz vermez sana.
Этим ты и Бланку убиваешь, и себя. Посмотри на себя.
Blanca'yı o ilaçlarla öldürüyorsun, kendini harap ediyorsun.
Бланка?
Blanca?
Что случилось?
Blanca, ne oldu?
Бланка, как я выгляжу?
Blanca, nasıl görünüyorum?
Я скажу : " Меня направила Бланка.
" Beni Blanca gönderdi.
- Это ты глупая, Бланка.
- Ne aptalsın! - Aptal olan sensin, Blanca!
Я уберу.
Sen git Blanca ile konuş.
И ты ей это спустишь, Бланка?
Sana bunu yapmasına ses çıkarmayacak mısın, Blanca?