English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ B ] / Booze

Booze translate Turkish

23 parallel translation
Гилбеpт, наливай бесплатнo.
Gilbert. Booze.
У тебя есть какие-нибудь вклады, что-нибудь, с чего можно получать доход?
- Yemeğe ne kadar harcıyorsun, biliyor musun? - "The booze gratis" ister misin?
Как считаешь, Брендан?
Some booze, cigarettes,... sen ne dersin, Brendan?
Я забыл тебе раньше предложить...
Önceden ikram etmeyi unuttum... dolapta booze var.
- Булчай Буз.
- Bolshee Booze'da.
- Большой Буз.
- Bolshoi Booze.
- Ну вы знаете : "As cargo, my cargo, one 18, sleeping on booze, as i have some blues"...
Biliyorsun, salyangoz, benim kargom, bir on sekiz, House of Blues'da içkiye basan.
- Я тут место знаю. Недалеко. Где классный booze есть.
- Fazla uzakta değil içki bulabileceğimiz bir yer biliyorum.
Some gauze and some booze.
Gazlı bez ve alkol.
Я вообще-то гавайского не знаю, и я просто выдумала эти слова, но поднимем же бокалы за грядущую свадьбу и пожелаем вам накилики мекалики маки хоки пу!
# I don't actually know any Hawaiian # # And I just made up all those words # # But let's a raise a glass of booze #
There's tacos and booze outside.
Tako ve içkiler dışarıda.
Мама и папа-бармены больше не может конкурировать с сетью алкомаркетов, таких как Пивной Барон и Скотч Сити.
Anne ve baba barmenler Booze çiftliği ve Hooch şehri... gibi büyük mağazalarla rekabet edemez.
Оу, столько разных видов прекрасного алкоголя.
Oh, bunu bana neden yapıyorsun, booze?
Well, that's the thing about the booze and the pills.
İçki ve hapların olayı da budur işte.
Выпивка и экстази.
Booze ve Molly.
Дай мне, черт возьми, виски, ты старая пьяница.
Give me that goddamn scotch, you booze coot.
- I brought you out here, got you off the booze, cleaned you up, got you a doctor, got you diagnosed.
- Seni buraya ben getirdim. Alkolden ben kurtardım, temizledim, doktor ayarladım, teşhis ettirdim.
Проспиртованные лекговоспламеняющиеся костюмы.
Booze'a bulanmış yanabilen kostümler.
No more booze in this house.
Bu eve bir daha içki girmeyecek!
That's who's been buying us the booze!
Bize içkiyi temin eden bu! - Ne?
You agreed to buy us booze,'cause we weren't old enough.
Bize içki almayı kabul ettin çünkü biz yeterince yaşlı değildik.
You know, I had too much booze in the mix.
Biliyorsun, çok fazla içkiyi karıştırmam gerekti.
Убери.
Booze.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]