Broken translate Turkish
68 parallel translation
Ввиду сложившихся обстоятельств я выпускаю ваших подзащитных Роберта "Сломанное Перо" и Томаса Джефферсона "Волчий Вой" на поруки.
Bu şartlar altında, müvekkilleriniz Robert Broken Feather ve Thomas Jefferson Wolf Call'ı... -... şartlı tahliye ediyorum.
Я даже не могу решить, петь ли "Бульвар разбитой мечты"... или "Три монеты в фонтане" на бис.
Ben söylediğim şarkıların sözlerini bile hatırlamıyorum. "Boulevard of Broken Dreams" i ya da "Three Coins in the Fountain" ı.
- "Блюз сломанной шеи".
"The Broken Neck Blues."
- В Брокин Хилл наши платья произвели фурор.
KıyafetIerimiz Broken HiII'de sansasyon yarattı, hatırlasana.
Пилотный сдвоенный эпизод : Разорванный круг ( Broken Bow )
Broken Bow, Oklahoma, 30 yıl sonra
Я взял курс обратно в Небраску и по пути заехал в исторический музей, где наткнулся на прекрасную коллекцию древних наконечников для стрел.
Tekrar Nebraska'ya döndüm ve Broken Bow'daki tarih müzesine giderek mızrak başı koleksiyonunu gördüm.
Destruct without, within, withal l crush your spine, so that gets broken too
- Öyleyse - İçindeki tüm gücü yok et Omuriliğinden aşağı Böylece o da kırılsın
Привет, Broken Dam.
Merhaba, Yıkık Bent.
Не так давно Broken Dam забили ножом до смерти.
'Yıkık Bent'in ölesiye bıçaklanmasının üzerinden çok geçmemişti.
Broken Dam принесла свою последнюю лекцию. Broken Dam принесла свою последнюю лекцию.
Ne mutlu ki, Yıkık Bent son dersini verdi.
Broken Dam, Cripple # 5, Long Neck, Midnight... все они умерли.
Yıkık Bent, Topal # 5, Uzun Boyun, Gece Yarısı... hepsi öldüler.
Broken Dam пошла в отель к клиенту, который ненавидел свою жену.
Yıkık Bent, bir otel odasında,... eşinden nefret eden bir müşteriyle görüşmeye gitti.
Следущая песня - заказ от Broken Dam.
Diğer şarkıyı isteyen ise... Yıkık Bent...
"Роза потеряла лепестки так внезапно" "Прости меня, милый" Broken Dam повторяла снова и снова. "Прости меня, милый" Broken Dam повторяла снова и снова. "Мой сад такой же одинокий как и раньше" "Прости меня, милый" Broken Dam повторяла снова и снова.
Tekrar tekrar'Yıkık Bent'dedi.
"Роза в моем саду потеряла лепестки но" "Роза в моем саду потеряла лепестки но" Broken Dam играла свою роль и умерла счастливо.
# Bahçemin gülü yapraklarını kaybetti ama #
Everything is { \ cH0000FF } b { \ cH0090FF } r { \ cH00FCFF } i { \ cH00FF5C } g { \ cHFF5800 } h { \ cHFF00A4 } t kudakechitta yume wo asu no hate ni hibikaseru you ni { \ 1cH572708 } Your broken dreams echo all the way till tomorrow's end
Parçalanmış hayallerin yolun sonuna kadar yankıyor
Абрамс, вы с Кроссфилдом поедете на север в штат Небраска до казарм полиции штата в Броукен-Боу.
Abrams, sen ve Crossfield kuzey rotasını alıyorsunuz Nebraska yolu üzerindeki Broken Bow eyalet polisi kışlası'na kadar.
- Приветик, я Горбатая гора.
- Merhaba, ben Broken Mountain *.
А ты видела фильм "Клуб Страха"?
Hey hiç "Broken Lizard's Club Dread" i izledin mi?
I have a broken vase.
Kırık bir vazom var.
"Вне закона", "Сломанные цветы?"
- "Down by Low, Broken Flowers?"
- Серебро, свинец, камни.
- Gümüş, kurşun. Broken Hill.
"Возьми эти сломанные крылья" в исполнении Мистера Мистера - вот, вот лирическая песня.
"Take These Broken Wings", Bay Mister asıl bu bir ayrılık şarkısı.
"Сломанные побеги"?
Broken Blossoms'ta?
Something vital is broken, and none of us know how to fix it.
Önemli bir şey bozuldu ve hiçbirimiz tamir etmeyi bilmiyor.
В Брокен-Хилле.
Broken Hill'de.
А это мой билет до Брокен-Хилла.
Evet, bu benim Broken Hill'e biletim.
Он живет в Брокен-Хилле.
Broken Hill'de yaşıyor.
Broken будет думаю, что мы освободили под поручительство
Yoksa Ayrılmış'lar gittiğimizi düşünür.
Ugh, you are a broken record.
Bozuk plak gibisin.
Let's pretend you've broken some laws.
Bir kaç yasayı çiğnediğini varsayalım.
His medical records list a bunch of childhood injuries, including two spiral fractures of the forearm and one broken collarbone.
Sağlık kayıtlarında çocukluk yaralanmaları var, buna iki spiral önkol kırığı ve bir köprücük kemiği kırığı dahil.
Я не хочу забирать Эву из-за глупого недоразумения.
Ava'yı Broken Arrow'dan almak istemiyorum.
Я знаю. "Where do broken hearts go?" ( Уитни Хьюстон - прим. пер. )
Ben biliyorum. "Kırık kalpler nereye gider?"
StyleSmile. Переводчики : StyleSmile
♪ Broken voices on broken phones ♪
Дружище, прошлой ночью Джилл такое вытворяла, что не выдержал бы даже аген КГБ.
Dostum, Jill geçen akşam bana birşeyler yapıyordu that would have broken a K.G.B. Agent.
Well, my finger's broken, my parents are divorced,
- Harbi mi? Benim de parmağım kırık, bizimkiler boşandı ve...
This is my body, which is broken for you.
Bu, senin için kesilmiş parçam.
Or more specifically, what was not broken.
Veya daha belirgin olarak "çok önemli".
Отель, у него постоянные свидания в отеле Броукен Спок в течение двух лет.
Hotel... Son iki yıldır... Broken Spoke otelinin barında takılıyormuş.
Твоя жена знает о Броукен Споук?
Karının Broken Spoke'tan haberi var mı?
♪ Еще одну, что мы не разбиты, и можно все собрать... ♪ Мы можем снова научиться любить
? Just a second, we're not broken, just bent? ?
Broken Dam играла свою роль и умерла счастливо. "Роза расцвела в моём одиноком сердце" Broken Dam играла свою роль и умерла счастливо.
Yıkık Bent rolünü oynadı ve mutlu bir şekilde öldü.
в ™ Є в ™ Є I wanna do real bad things With you в ™ Є в ™ Є Ow!
True Blood Sezon 3 Bölüm 2 : "Beautifully Broken"
True Blood s03e09 Everything is Broken / Всё разрушено русские субтитры группы TrueTransLate.tv
Çeviri : nazo82 Ruthless İyi seyirler.
Ну же.
Hmm. ( Everything is Broken - Bob Dylan )
Бля.
♪ Broken idols, broken heads ♪ Hay...
Не смей...
Benimle... ♪ People sleeping in broken beds ♪
Сука!
♪ Everything is broken ♪ Sıçayım!
Перевод :
♪ Broken bodies, broken bones ♪
[С приветом из Сторибрука.] Давным-давно.
Once Upon A Time S02B01 - "Broken"