Buying translate Turkish

- Find out who's buying Volkswagens. "Все говорят, что это не очень хороший автомобиль. " Everybody says it's a no-good car.

Herkes işe yaramaz araba diyor.

Buying out the fight

# Mücadeleyi kazandım

She's only buying herself some time so she can think of something else to say to you.

Söyleyecek başka bir şey bulmak için kendine zaman yaratıyor.

A shark buying the house that "Jaws" built.

Jaws sayesinde yapılan evi alacak köftehor.

All those fancy dinners while your wife was out buying food to put on your table.

Karın dışarıda, yiyecek alırken yediğin pahalı yemeklerden bahsediyorum.

You are buying that.

Bunu alıyorsun.

Ты можешь заплатить первый взнос, купив всем выпивку.

You can make a down payment by buying everyone a drink.

Over the past six months, Wadlow's been buying up real estate for his next new development in Chinatown, and each time he did, he outbid the same rival company.

- 6 aydan fazla zamandır Wadlow, Chinatown'daki mülk geliştirme projesi için gayrimenkul satın alıyormuş ve aldığı her gayrimenkulde aynı rakip firmadan fazla fiyat vermiş.

Somebody's been buying it for me and all my friends!

İçkiyi bana ve arkadaşlarıma biri alıyor!

That's who's been buying us the booze!

Bize içkiyi temin eden bu! - Ne?