Coy translate Turkish
31 parallel translation
- Все в порядке, Кой!
- Pekala. Coy!
Послушай, МакКой, одного я поймал, но другой уйдет.
Mc Coy, biri bende, diğerini kaçıracağım.
Мы с Кои и не особо туда рвались.
Coy'la beraber şimdi oraya gidiyoruz.
Коу ниче так, а вот Тедди тот еще пошляк.
Coy iyidir ama, Teddy lanet olası bir suçludur.
Единственное, что будет мелькать у тебя перед глазами - это правая рука Кои, если она сегодня опять его продинамит.
Onun tek göreceği şey itmeye uğraştığı Coy'un eli olacak.
Кои, отведи ее наверх!
Coy, yukarı çıkar onu!
Я могу чаще бывать у Кои, это должно уменьшить расходы.
Belki ben Coy'larda yiyebilirim anne, faydası olursa.
Кои также получил несколько лет.
Coy'da bir kaç yıl ceza aldı.
Мы с Коем должны были познакомиться симпатично, а не убого.
Coy ve ben şirin bir şekilde tanışmalıydık ama biraz iğrenç oldu.
А на белом друге сидел Кой, желудок у него слабый.
Coy da klozette oturuyordu. Ne sindirim ama. Fena halde sıçmak üzereydi.
М-р Спортелло, по-моему, Кой вовсе не мертв.
Bay Sportello bence Coy gerçekten ölmedi.
У вас можно одолжить фотографию Коя? Можно.
- Coy'un ödünç alabileceğim bir fotoğrafı var mı?
А откуда Кой и Шаста друг друга знали?
Coy ve Shasta birbirlerini nereden tanıyorlardı?
Похоже, они c Коем как-то поддерживали связь. Точно не знаю.
Sanırım Coy ve o bir süre daha görüştüler, tam olarak bilmiyorum.
Группа Коя "Бордс" снимала дом в каньоне Топанга у бывшего басиста, ставшего управляющим компанией, которую знатоки считали знамением конца Голливуда, а то и конца света, в нынешнем виде.
Coy'un grubu The Boards, Topanga Kanyonu'nda moda takipçilerinin eğer onların bildikleri dünya hala değişmediyse Hollywood'un artık sonuna gelindiğinin en büyük kanıtı olan şimdinin plak şirketi sahibi eski bir basçıdan kiraladıkları evde kalıyorlardı.
Есть некий Кой Харлинген.
Şuradaki Coy Harlingen.
Что касается Коя Харлингена. На первый взгляд, одним передозом больше, одним нариком меньше. Дело закрыто.
Şu Coy Harlingen meselesi dıştan bakıldığında bir başka aşırı dozdan ölüm, bir başka keş, dava kapanmıştır.
Люди шерифа наткнулись на него в доме дилера, продавшего Харлингену убивший его герыч. Или не убивший.
Şerif'in adamları onunla Coy Harlingen'a onu öldüren, ya da öldürmeyen malı satan torbacının Venedik Evleri'nde karşılaşmışlar.
А что Пак делал дома у дилера Коя?
Peki Puck, Coy'un torbacısının evinde ne arıyormuş?
Дилер Коя Эль-Драно оказался постоянным покупателем Праши.
Ve Coy'un torbacısı, El Drano, ayrıca Prussia'nın devamlı müşterisiymiş.
Есть подвижки в деле Коя Харлингена?
Coy Harlingen meselesinde bir gelişme var mı?
Знаешь, что бы он там ни собирался делать...
Aman boşver. Demek istediğim, Coy, yaptığı hatalar bir kenara.
Есть один саксофонист по имени Кой Харлинген.
Coy Harlingen adında bir saksofoncu var.
He is being very, very coy with me.
- Çok nazlı davranıyor.
I'm not being coy with you, Charles.
- Nazlı davranmıyorum, Charles.
♪ Now turn with coy and smiling glance
# Şimdi utangaç ve gülümseyen bir bakışla dön
Салат-латук, кабачок. Сладкий картофель, капуста, бок чой.
Bu lahana, tatlı patates, havuç, çoy.
- Что еще за бок чой?
Çoy da nedir? - Çin kabağı.
Кои?
- Coy?
- Чуд-нов-ский?
- Çoy-ne-ski?
Док подумал, что проще сразу сказать Кою, что у Хоуп и малышки Аметист все хорошо.
Doc, Hope ve küçük Amethyst'in iyi olduğunu Coy'a söylemenin daha kolay olacağını düşünüyordu ancak evliliklere karışmama gibi kendi koyduğu bir kural vardı ki zaten o da sise karışmıştı.