Dozen translate Turkish
18 parallel translation
Сезон 1, Серия 19 "A Dozen Red Roses" ( Дюжина красных роз )
Çeviri : Rodrigo ( Ramazan ŞEN )... İyi Seyirler ve çok ama çok yavaş gelmeni istiyorum.
Another half-dozen ships just dropped out of hyperspace.
Yarım düzine daha gemi az önce hiperuzaydan çıktı.
и "Грязную дюжину".
veThe Dirty Dozen *'ı
Sold nonexistent land to a half a dozen major corporations.
Yarım düzine kuruluşa varolmayan topraklar satmış.
Two dozen Fioravanti suits and twice that in Valentino dresses, matching black and red Rolls-Royce convertibles.
İki düzine Fioravanti takımı ve bunun da iki katı Valentino elbisesi, birbiriyle uyumlu kırmızı ve siyah Rolls-Royce convertible'lar.
Do you think it would be too obnoxious to buy a dozen sweaters in the pro shop?
Giyim mağazasından 10 tane falan süveter alsak ayıp olur mu? Olur herhâlde.
We hit skid row, the Crystal Palace, all the halfway houses, scrounge up about a dozen skells, and put them to work smurfing cold pills.
Varoşlara gideceğiz bir düzine keş buluruz ve soğuk algınlığı ilacı almaları için eczanelere yollayacağız.
Швырнуть гранату в этот бункер, как Джим Браун в "Грязной дюжине".
Siperlere bir el bombası, The Dirty Dozen'daki Jim Brown gibi.
By, like, a couple dozen dudes.
- Elliye yakın erkeği düşününce.
Тут идёт "Грязная дюжина" и мы едим чипсы из мисок, стоящих у нас на животах.
TV'de "The Dirty Dozen" oynuyor ve göbeklerimizin üzerindeki kaselerden cips yiyoruz.
Man could jack a car a dozen ways, then drive away like a bat out of hell. And you were sued for, what, over a million dollars on a repo job he did for you? Right.
Bir arabayı bir düzine farklı şekilde çalıştırıp son sürat kaçardı.
I've probably seen two dozen Impalas that look just like the Impala that the boys have driven.
Kardeşlerin kullandığına benzeyen en az 2000 Impala görmüşümdür.
Направленный в Салем что бы рассмотреть дело одной из нарушительниц вернулся в Бостон шесть недель спустя оставив за собой полномасштабную ведьмовскую панику более десятка повешений, и видимо незаметно для вас, убийство Вашего собственного отца.
Bir meseleyi öğrenmek için salem'e... gönderildin, bir kızı rahatsız ettin... altı hafta sonra Boston'dan buraya geri döndün... ardından tam gaz bir cadı paniği bıraktın... more than a dozen hangings, ve bir düzineden fazla idam... ve belli ki haberin yok... kendi babanı öldürdün.
I own a tavern, a brothel, a tanner, a butcher- - interests in a dozen other concerns on the street.
Merhaneye, kerhaneye, tabakçıya, kasaba sahibim. Sokaktaki onlarca diğer sorunla ilgileniyorum.
Будем как в "Грязной дюжине"?
Dirty Dozen * gibi mi yapıyoruz?
The D.E.A. confiscated a dozen burner phones from El Oso's barn.
D.E.A. bir düzine telefona el koydu El Oso'nun kulübesinde.
With rooms by the dozen
Kasabanın tam ortasına.
Galactic, The Dirty Dozen Brass Band and Juvenile "From The Corner To The Block" Вот как они смогли собраться и сыграть?
Bunları nasıl bir araya getirebiliyorlar?