Fix translate Turkish
50 parallel translation
Мистер Паул Фикс в роли Ричарда Браво...
Richard Bravo rolünde Paul Fix.
- Кофе "Мокко фикс"?
- Mocca Fix? - Artık yok.
У нас "дойчмарка", а вы просите какую-то ерунду.
Sen Mocca Fix ve Filinchen mi soruyorsun?
"Мокко фикс гольд"!
Bu gerçek olamaz. Mocca Fix Gold!
You can fix it up. Я не хочу возвращаться к этому, потому что я точно знаю, что я хотел сказать. I don't want to go back, because I know exactly what I wanted to say.
Baştan almak istemiyorum, çünkü diyeceklerimi gayet iyi biliyorum.
"Хрущев загнал себя в чертовски затруднительное положение." "Khrushchev's gotten himself in a hell of a fix."
"Kruşçev kendini büyük bir çıkmaza soktu."
Maybe this is happening for a reason. Maybe you're supposed to fix me. One thing that is really coming into play
Benimle gelirsen bir daha yalan söylemek zorunda olmayacaksın.
Мне пора, не хочу пропустить "Модный приговор".
Eve gitmem lazım. * Gok's Fashion Fix'i kaçırmak istemiyorum.
Do you think maybe you could fix it for me?
Acaba, onu onarabilir misin?
But just so you know, it'll be the last thing I ever fix for you. I'm retiring. What?
Ama, bunun, senin için yapacağım son tamirat olduğunu bilmelisin.
Well, how about this- - I fix your shingle, and when I'm done, you can ask me anything you want.
Şuna ne dersin.. Çatını onardıktan sonra, bana istediğini sorabilirsin.
He then made a quiet vow to God- - From that moment forward, he would do what he could to help people, to help them fix their lives.
Sonra, Tanrı'ya sessizce yemin etti... o andan itibaren... insanlara yardım etmek için, elinden gelen her şeyi yapacaktı... ve onların hayatlarını onaracaktı...
I wanted to fix something for Eli for a change.
Bu sefer ben, Eli için bir şeyi düzeltmek istedim.
Something vital is broken, and none of us know how to fix it.
Önemli bir şey bozuldu ve hiçbirimiz tamir etmeyi bilmiyor.
He needs to fix this crap.
Bu pisliği düzeltmeli.
Yeah, I'm trying to fix this, okay?
Düzeltmeye çalışıyorum tamam mı?
You fucked this up. You fix it.
Sen sıçtın, sen düzelteceksin.
Silas let you fuck up his business. He can fix it.
Silas işinin içine sıçmana izin verdi, kendisi düzeltecek.
Nancy and her shit - - let her fix it. Or fuck it up more. Whatever.
Nancy de kendi bokunu düzeltsin ya da içine daha fazla sıçsın, bana ne.
I don't care. Everybody go fuck themselves and fix their own problems.
Herkes siktir olup kendi pisliğini düzeltsin.
Nance, I need you to fix your problem - - problems - - whatever they may be.
Pisliğini temizle. Ya da pisliklerini.
How do we fix this, doctor?
Nasıl düzelteceğiz Doktor?
Видишь? "Prick fix." ( прим. - применительно к меню - "установленная цена" )
Görüyor musun? Fikis Menü.
Вот он точно "prick fix."
Kendisi kesinlikle fikis menü.
Мадам сказала, что если вы почините один бесплатно, она обсудит контракт.
Madame dedi ki ; eğer fix çalışırsan, sana kontrat önerebilirmiş.
Когда я дойду до того, как у моей мамы начали выпадать волосы, я хочу, чтобы вы начали напевать "Вылечить тебя".
Annemin saçlarının döküldüğü kısma geldiğimde,... "Fix You" şarkısını mırıldanmanı istiyorum.
This kind of thing happens sometimes, but I'll fix it, don't you worry.
- Bazen böyle şeyler olur... ama ben hallederim, endişelenme.
I've been up all night trying to fix this.
- Bunu halletmek için tüm gece ayaktaydım.
- Fix it.
- Düzelt.
You can't fix this
You can't fix this
— Вылечи его ногу.
- Bacağını Fix.
Господи, а этот держатель довольно грубый.
Tanrım, bu eski - fix gnarly olduğunu.
Caroline : Let me fix you a plate.
Sana bir tabak hazırlayayım.
Наталия Грибешoк sub delay fix : xavave
Berkcan Navarro, DDS
After that, I needed another fix.
Yoksa kızını öldürecekti. Sonra da ortalığı yatıştırmam gerekti.
Okay, let's get on this boat and fix this.
Neyse, Hadi tekenye binelimde düzeltelim şunu.
Yep. Fix it.
Yep. düzeltelim.
What do I do to fix it?
Durumu düzeltmek için ne yapabilirim?
We protect this town, and if you won't fix it, then maybe Haven needs protecting from you.
Biz bu kasabayı koruyoruz ve sen bunu düzeltmezsen belki de Haven'ın senden korunmaya ihtiyacı var demektir.
- We want you to fix this.
- Bizi düzeltmeni istiyoruz.
Fine, but you can fix us.
Tamam ama bizi düzeltebilirsin.
Now put a hand on him and fix him.
Şimdi ona dokun ve sorununu düzelt.
Кажется, я знаю, как решить эту проблему.
I think this is a problem I know how to fix.
Я был так занят своей золотой звездой и помощью Рикки.
I got so caught up with my gold star review and trying to fix Ricky.
I give you Michael Clark Thompson, owner of Mike's Fix-It and Construction, and there's a blue van registered in the company's name.
Size Michael Clark Thompson'ı sunuyorum, Mike's Fix-It and Construction'ın sahibi ve şirket adına kayıtlı... -... mavi bir minibüs var.
SOME THINGS HAVE HAD TO CHANGE d d NOT GONNA BE A FIX'EM-UP d d ALL THE SOCIAL PUSH AND SHOVE... d d...
Kuyruğunu sallayarak para kazanabileceğini kim tahmin eder.
"Мокко фикс гольд", горошек "Глобус".
Mocca Fix Gold Globus yeşil bezelyesi.
Отведай'Fix-A-Flat'.
Patlak Lastik Tıkayıcısı'nın tadına bak!
Устройся поудобней...
Kadar Fix.