Frankie translate Turkish
2,678 parallel translation
Ты хочешь продать последний вздох Френки?
Frankie'nin son nefesini satacak mısınız?
Лучший Френки это... Классический.
Frankie en iyi, klasik müzik yaparkendi.
Я решил, что Френки это что-то среднее.
Tahminimce Frankie ikisinin arasında bir rakam eder.
Мне понравился Френки.
Frankie'yi sevdim.
Френки Джей Парсонс у нас дома.
Frankie J. Parsons bizim evimizde.
У нас есть видео доказательство.
- Video kanıtımız var. - Frankie'nin DNA'sını da ekle.
Френки уже лучше?
- Frankie iyileşti mi artık?
Фрэнки, ты хоть представляешь, какой ты симпатичный?
Frankie, ne kadar yakışıklı olduğundan haberin var mı?
А если Фрэнки вырастет и станет одним из тех, кто платит проституткам, чтобы мочиться на них?
Peki ya Frankie büyüdüğünde fahişelere para ödeyip onların üzerlerine işeyen birine dönüşürse?
Привет, Фрэнки.
Hey, Frankie.
Фрэнк - единственный из новичков, кого взяли в команду.
Frankie'nin lise takımdaki ilk yılı olacak sadece.
"Фрэнки, я буду платить только за ребенка, который вылез из твоей матери, папа."
"Frankie, sadece annenden çıkan bebeklere bakarım, baban."
Джек, как ты мог так поступить с Фрэнки?
Jack, Frankie'ye bunu yaparken aklın neredeydi?
Если что-то важно для Фрэнки, это должно быть важно для тебя.
Frankie'ye sorun olan bir şey varsa, senin için de sorun olmalı.
Одна красотка пригласила Фрэнки на вечеринку, но он не пойдёт.
Ateşli bir kız Frankie'yi partiye davet etti ama o gitmeyecek.
Эй, йоу, Фрэнки. Йоу!
Hey, hey, Frankie.
Фрэнки, хочешь поговорить?
Frankie, konuşmak istiyordun?
Френк, до встречи через несколько месяцев.
Frankie, birkaç ay içinde görüşürüz.
Как ты Френки?
- Nasılsın, Frankie?
Да, Френки.
Evet, Frankie geri döndü, bebeğim.
Френки вернулся.
Frankie geri döndü. - Frankie geri döndü.
Давай, Френки.
Hadi, Frankie.
Хочёшь знать что произошло Френки?
- Ne olduğunu öğrenmek ister misin, Frankie? - Evet, ne oldu? - Ne olduğunu öğrenmek istiyor musun?
- Да, и что ты решил?
Neyi anladın, Frankie?
Я побывал в тюрьме.
Hapse girdim, Frankie.
- Это не так легко.
- O kadar kolay değil, Frankie.
Они быстро всё забудут.
- Dünya hızlı unutur, Frankie.
Я изменился Френки.
Frankie, ben değiştim, tamam mı?
Я больше не занимаюсь тёмными делами.
Frankie, kanunsuz şeyler yapmıyorum artık.
Френки разболтал?
- Evet, Frankie anlattın mı onlara?
- Бери пример с брата.
- Biraz kardeşin gibi ol, Frankie.
- Как ты мог так поступить со мной?
Bunu bana nasıl yaparsın, Frankie? Ben senin kardeşinim amına koyayım!
Френки говорит, тебе нужны деньги.
Frankie paraya ihtiyacın olduğunu söyledi.
Френки, заведи машину и включи кондиционер.
Frankie, git arabayı çalıştır ve klimayı aç.
Френки... чёртов мудак.
Frankie. Anasını siktiğim.
Френки перегрузит охранную систему и выведет из строя камеры.
İçeri girdiğimizde, Frankie güvenliği halledecek ve kameraları kapatacak.
- Это то, что я уже сделал.
Benim hayatım rayındaydı, Frankie, tamam mı?
- Свали к чёрту.
- Frankie, yolumdan çekil amına koyayım. - Buna ihtiyacımız var, dostum.
Если хотите грабить банк, вычистите наличку из касс, а потом валите оттуда со всех ног.
Biliyor musun? Eğer bir bankayı soyacaksan, Frankie içeri girersin, para çekmecesini boşalttıktan sonra deli gibi kaçarsın!
Это не так просто, Френки.
O kadar kolay değil, abi. O kadar kolay değil, Frankie.
То же говорили и про Френки.
Frankie için de aynı şeyi söylediler.
Мы с Френки просто путешествовали.
Bak, Frankie ve ben geziye çıktık.
Заметно, что Френк вернулся.
Frankie şehre geri dönmüş. Evet, evet öyle.
Я на работе.
- Ne yapıyorsun, Frankie? Çalışıyorum.
- Я на работе, я не могу.
- Frankie, çalışıyorum. Gelemem.
Завались Френки.
- Ray, dostum. Kapat çeneni, Frankie.
Пошли, Джимми.
- Hadi, Jimmy. - Neler oluyor, Frankie?
- Чёрт, Френки.
Amına koyayım, Frankie.
Но у меня вообще нет денег.
Frankie size söyledi mi bilmem ama, bende nakit para falan bir şey yok.
Ты не можешь так поступить со мной.
Sikeyim seni, Frankie. Ciddiyim, dostum. Bunu yapamazsın.
Ты как, Френк?
- İyi misin, Frankie?