Fucked translate Turkish

- # Fucked for the very first time

- İlk defa becerilen.

I am so fucked.

Ayvayı yedim!

Это полный FUBAR! ( сокр. "Fucked Up Beyond All Recognition" - Разъебано до неузнаваемости )

Çok kötü durumdayız!

* Come get fucked up *

* Haydi gel eğlen *

* Let's get fucked up *

* Haydi gel eğlen *

I really fucked up, and I want to apologize so we can both move on.

Her şeyi sıçıp batırdım,... ve özür dilemek istiyorum ki ikimizde yolumuza devam edebilelim.

Yeah, this whole statuatory rape thing is pretty fucked up.

Tecavüz davası olayı gerçekten çok kötü.

You fucked this up. You fix it.

Sen sıçtın, sen düzelteceksin.

You might be the most fucked-up family I've ever come across.

Karşılaştığım en çarpık aile sizsiniz anasını satayım.

And fucked a Russian hooker, four times.

Bir Rus fahişeyi becerdim, tam dört kez.

А вина в моих глазах укажет, что я облажался и я не нужен тебе.

# And the look of guilt in my eyes # # Lets you know that I fucked up # # And don't you want anything too close #

You were fucked-up...

İkiniz de batırdınız.

Look, man, I'm trying to help you, but you've been fucked up since- -

Bak, adamım ben sana yardım etmeye çalışıyorum ama sen o şeyden beri- -

My dad, who you fucked, he's doing great.

Sikmiş olduğun babam da iyi durumda.

У него проблемы с башкой.

And he's fucked in the squash, that guy.

Весь измотанный, потрёпанный...

Yorgun. Fucked up.

Тебя В * * * * ли В Ж * * *

You Got Fucked in the Ass

( Shit out of luck and jolly-well fucked ) ѕо ноздри в говне и хорошенько выебан!

Siki tutarsınız.

- You were both fucked-up...

- İkiniz de batırdınız.

You are fucked-up.

İkiniz de bombok ettiniz.