English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ H ] / Hale

Hale translate Turkish

8,951 parallel translation
Давайте не будем усложнять, там, где не нужно.
Bunu daha karışık bir hale getirmeyelim.
У меня был очень плохой день и ты только что сделал его намного лучше.
Bugün gerçekten kötü bir gün geçirdim ama sen onu çok daha iyi hale getirdin.
Это намного более увлекательно, когда уважаешь противоположную сторону, как вам кажется?
Karşıya saygı duyduğunuzda daha heyecanlı hale getiriyor, sizce de öyle değil mi?
Но если мы продолжим давать ему эти таблетки, каким он будет через год?
Ama eğer ona o hapı verip durursak bir yıl sonra ne hale gelecek?
Если прикрепить его внутри лампы или за выключателем, он будет заряжаться от тепла и сможет передавать сигнал бесконечно долго.
Bunu lambanın içine ya da açma kapama düğmesine yerleştirirsen kendi kendine çalışabilir ve yayın yapar hale gelir.
Так, фиксируем таз и шейный отдел.
Pelvik ve omurgayı stabil hale getirmeliyiz.
Пора их заменить на что-нибудь из этого века.
Işıkları bu yüzyıla uygun hale getirme zamanı gelmiş.
А ещё это самое классовое место, откуда очень просто вылететь.
Ama aynı zamanda dünyadaki sosyal anlamda en kısıtlayıcı yerlerden de birisi. Bu da ülkeden atılmayı kolay hale getiriyor.
Из-за вас.
Sizin tarafınızdan bu hale geldi.
Они стали только сильнее.
Ve daha güçlü hale geldiler.
Никакого езды впритык. Послушайте, это люди делают дороги более опасными.
Bakın, insan sürücüler caddeleri daha tehlikeli hale getiriyorlar.
Может, мне объяснить вам ещё проще?
Bunu sizin için daha basit hale getirebilir miyim?
А я уж подумал, что ты мне предложишь что-то дельное, сестренка.
Bana teklif yapacak durumda değilsin bu herşey daha kötü hale getirir kızım.
Это современная интерпретация второстепенных мифов с совершенным отсутствием идеи или содержания.
Eski mitlerin modern hale gelmişleri ki bunlar tamamen boş inanışlar ve düşünceler.
Делаешь только хуже.
- Sen daha da kötü hale getiriyorsun!
Сабин, нам нужна связь, разберись.
Sabine, bak bakalım sinyal bozucularını etkisiz hale getirebilecek misin. İletişim cihazına ihtiyacımız var.
Шеф, вы должны прекратить ухудшать своё положение.
Şef işleri kendin için daha da kötü hale getirmeyi bırakmalısın.
Вы немного осложнили наши отношения, после того, как я сделала это предложение.
- Bu teklifi yaptığımdan beri ilişkimizi çok karmaşık hale getirdin.
– Давайте не переходить на личности.
- Bunu kişisel hale getirmeyelim beyler.
Это усложняет работу, но не меняет ее сути.
Şimdi, bu işimizi karmaşık hale getirecek, ama onu değiştirmez.
Ее закрыли в 1982 году и здесь началось строительство.
Çöp alanı 1982'de kapatılmış ve yeni bir inşaat için yeniden uygun hale getirilmiş.
Помощники едва справились с систематизацией документов и доказательств.
Avukatlar dosyaları ve belgeleri etkisiz hale getirdiler.
Иначе наш Помпадур умрёт.
Aksi hale kekomuz tahtalı köyü boylayacak.
Будем держать метлы наготове.
Süpürgeleri kullanmada hünerli hale geleceğiz.
как изменилась я... но мы могли бы посмеяться над этим вместе.
O tamamen değişmişken ben bu hale geldim. Fakat bu birlikte mutlu olduğumuz zamanları yok etmez.
Они выяснят подробности и раздуют из этого скандал.
Detaylı olarak inceleyecek ve etrafa yaymadan önceki halinden daha sansasyonel bir hale getirecekler.
Лили, не двигайтесь, а то будет хуже О Боже
Hareket etmemelisin Lili, bu daha kötü hale getirir.
Ситуация стала слишком опасна.
Çok tehlikeli hale geldi, efendim.
У него рана на ноге инфицирована.
Onun bacak yarası daha da enfekte hale geliyor.
Технология трубчатого лазера всасывает дух и нейтрализует его.
Holo-lazer teknolojisi hayaleti etkisiz hale getiriyor.
Я считаю, что персонажи, о которых мы читаем на страницах, оказываются более реальными, чем люди, которые находились с нами.
Yazıya dökülmüş karakterlerin yanımızda olduklarındakinden daha gerçekçi hale geldiğine inanıyorum.
Нет признаков жизни, и угроза нейтрализована.
Yaşam belirtisi yok ve tehdit etkisiz hale getirildi.
Перед вами полетят беспилотники, чтобы вырубить их защитные экраны.
Önden bir filo insansız hava aracı yollayarak kalkanlarını etkisiz hale getireceğiz.
Без полей придётся раздать бластеры всем свободным людям, чтобы палили по инопланетянам.
Kalkanlarımız olmazsa herkesin eline birer silah verip uzaylı vurmaya hazır hale getirmek gerekir.
Вы управляете банком значит достаточно умны чтобы понимать что монстры ушли в сеть.
Walter, sen bir banka müdürüsün. Canavarın artık elektronik hale büründüğünü anlayacak kadar zeki olmalısın.
- Нет, пусть хоть бегает пошустрей.
Hayır, sadece daha hızlı hale getirmek istiyorum.
Боже, колония сделала его таким горячим.
Tanrım, ıslahevi onu çok seksi hale sokmuş!
Она сделала тебя приятной в общении.
Seni keyifli ve anlayışlı hale getirdiler.
Иду туда, где тихо и спокойно
Önce kendimi sakinleştirip, sessiz bir hale bürünüyorum.
- Если торфяник затапливает, он теряет свои свойства сохранять.
- Eğer sel olmuşsa, bu onun bedenini de etkisiz hale getirmiştir.
Если вы прислушаетесь, то сами всё поймёте.
Beni dinlersen, her şey anlamlı hale gelecek.
Камера была на бойце отряда "Дельта", так что дело деликатное.
Bir Delta Gücü elemanının başına geldi ve bu da olayı daha hassas hale getiriyor.
Этой штукой уже снимали?
Bu ekipmanların işlevsel hale gelmesi ne kadar sürer?
Но в случае атаки нейтрализуйте все аномалии.
Eğer, karşılaşırsanız, alandaki anomalileri etkisiz hale getirin.
Нейтрализовать?
Etkisiz hale getirmek mi?
Ты говоришь о свободном интернете, говоришь себе, что спасаешь мир, Но ты лишь делаешь его более опасным. И делаешь так, что страну труднее защищать.
Özgür internetten, dünyayı kurtarmaktan dem vuruyorsun ama tek yaptığın, burayı daha tehlikeli hale getirmek ve bu ülkeyi savunmayı kesinlikle daha da zorlaştırmak.
Его надо убрать.
Etkisiz hale getirilmeli.
Из-за тебя обесценились пенсии.
Senin yüzünden emeklilikleri değersiz hale gelmiş.
Если этот гад проникнет в дом, я хочу услышать выстрелы и слова "цель уничтожена".
O puşt içeri girince silah sesi duymayı ve hedef etkisiz hale getirildi demenizi istiyorum.
Как только смогу.
- Gidebilir hale geldiğimde.
Когда я выйду на сцену, убери Каллура и девчонку.
Başlarda, bu sayede herkesten zengin hale gelmiştim. Sahneye çıktığımda hem Kalloor'un hem de kızın icabına bak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]