Handle translate Turkish
28 parallel translation
Мой новый сериал называется "Обращаться с Осторожностью" моего персонажа зовут Джек Обращаться он полицейский на пенсии, который делит квартиру с преступником на пенсии.
Teşekkürler, Bret. Yeni şovumun adı "Dikkatli Taşıyınız". Ben Jack Handle`ı oynuyorum, emekli bir polis... eski bir suçluyla aynı daireyi paylaşıyor.
Я могу это выносить. "Выносить" моё второе имя.
"Başa çıkmak" ( handle ) benim göbek adım.
Я постараюсь сделать так, что-бы минимизировать упоминание об этом. I'll handle it in a way that will minimize the announcement.
Açıklama en az olacak şekilde hallederim.
I'm trusting you to handle things.
İşleri halletmeyi sana bırakıyorum.
Любовные Объятия, Еле-еле Мятное, Причмошки.
Love Handle, Skinny Mint, Neener Neener ve Smackeroon.
It's a lot to handle.
Evet. Baş etmesi kolay değil.
I'm just here to drop off that handle you wanted.
İstediğiniz kulpu getirmiştim.
¶ We'll give you more than You want and you can handle ¶
İsteyip kaldırabileceğinizden Daha fazlasını vereceğiz
Not to mention I didn't know That I could handle the truth myself.
Gerçekle benim de yüzleşemediğimden bahsetmiyorum bile.
I can handle this.
Bunu ben halledebilirim.
В рукоятке есть механизм, освобождающий лезвие.
It's a blade release mechanism on the handle.
You can't handle the truth.
Gerçeği kaldıramazsınız.
You think you can handle it?
Bunu yapabilecek misin?
I-I thought you were gonna handle this.
Halledecektin hani?
Well, at this stage, I'm only equipped to handle the concerns of a six-week-old, so, unless you have a diaper that needs changing or need to be breast-fed, I'm afraid I can't help.
Şu aşamada sadece 6 aylık bir çocuğa bakabilecek yeterlilikteyim o yüzden, değiştirilmesi gereken bir bebek bezin yoksa ya da emzirilmen gerekmiyorsa, maalesef yardımcı olamam.
How do you want to handle it?
Nasıl yapmak istiyorsun?
- I can handle it.
- Ben hallederim.
We'll handle it how we want.
İstediğimiz gibi halledeceğiz.
Let me handle Ted.
- Ted'le ben konuşurum.
Doc, I got to be careful how I handle this.
Bu olayla ilgilenirken dikkatli olmalıyım.
Я живу уже 4 месяца в передвижной тюрьме, так что, видимо, я в состоянии справится со стрессом.
I've been living in a movable prison for four months, so obviously I can handle stress.
But I hope the events of the last few days prove that I can handle myself.
Ama umuyorum ki son birkaç günde olanlar başımın çaresine bakabileceğimi kanıtlar.
Если вы, конечно, не хотите... проигнорировать факты, and you can handle the cleanup duty once there's a national tragedy.
Tabii gerçekleri gözardi edip, bir ulusal trajedi oldugunda ortaligi ben temizlerim derseniz orasi baska.
Say the wrong thing so they'll fly off the handle.
Yanlış şeyi söyle ki deliye dönsünler.
[Applause] You think that knee can handle a little Tango?
Sence dizin birazcık Tangoyu kaldırabilir mi?
Okay, you let me handle that.
Bana bırak.
♪ To handle all issues ♪ ♪ Whoo! ♪ ♪ But never would I thought in a million wishes ♪
Ama milyonlarca dilek dilesem de aklıma gelmezdi.
♪ Handle your business ♪ ♪ Handle your business ♪
Kendi işine bak.