Havoc translate Turkish
16 parallel translation
Лейтенант Хавок, проводите его.
Teğmen Havoc, çıkış yolunu gösterin.
Мистер Хавок!
Havoc!
Лейтенант Джин Хавок.
Teğmen Jean Havoc.
Так лейтенант Хавок должен следить за полковником Мустангом?
Yani Teğmen Havoc, Albay Mustang'ı gözetlemek zorunda mı?
Интересно, что такое с лейтенантом?
Teğmen Havoc'un sorunu nedir merak ediyorum?
Эй, вы, найдите Хавоку девушку.
Hey, birisi Havoc'a bir kız bulsun.
Кто-нибудь знает, какие Хавоку девушки нравятся?
Havoc nasıl kadınlardan hoşlanır, bilen var mı?
А затем познакомьте её с лейтенантом Хавоком.
Sonra onu Teğmen Havoc'la tanıştırın.
Полковник Мустанг приказал мне найти лейтенанту Хавоку подружку.
Albay Mustang bana Teğmen Havoc için bir kız arkadaş bulmamı emretti.
Милости просим, лейтенант Хавок!
Hoşgeldin Teğmen Havoc!
М-мистер Хавок...
Bay.. Bay Havoc...
Хаос дестабилизировал страну, вызвал ужасные вещи, изолировал экстремистские партии и укрепил центральные, такие как Христианские Демократы... Это было названо "стратегией укрепления".
Havoc ülkenin istikrarını bozuyordu,... terörü provoke ederek radikal... partileri soyutluyordu... ve birilerinin öne sürdüğü Hristiyan Demokratlar'ın "gerilim stratejisi" tezini güçlendiriyordu.
"Cry havoc " and let slip the dogs of war. "
"Gidenlere ağla bırak, köpekler de savaşmaya devam etsin."
В жаре и хаосе / In Havoc in Heat Перевод :
çeviri : panconur
"На всю страну монаршим криком грянет : " Пощады нет! "— и спустит псов войны."
" Cry'Havoc,'"kaosa kaosla karşılık veren savaş köpeklerini elinden bırakır." dedi.
The antibodies created to fight this kind of tumor wreak havoc with... with a lot of brain functions, particularly memory.
Antikorların bu tür bir tümörle mücadelesi birçok beyin fonksiyonunu özellikle hafızayı alt üst eder.