Headed translate Turkish
10 parallel translation
Uh, we were just headed back in.
- Biz de tam geri giriyorduk.
Diana, Vulture's a female - - green backpack, headed north.
Diana, Akbaba kadın- - Yeşil sırtçantası, kuzeye gidiyor.
♪ Headed for the'Frisco Bay ♪
#'Frisco Koy'una yollanıyorum #
In other words, we feel you're headed for a violent showdown.
Başka deyişle, kanlı bir yüzleşmeye doğru gidiyorsunuz.
Lord Merton, and he seemsto be headed in this direction.
Lord Merton bu tarafa doğru geliyor.
She was headed for Henry's unit.
- Henry'nin kaldığı kata gidiyordu.
Headed this way!
- Buraya doğru!
You headed out to set down some of this natural splendor?
Bu doğal ihtişamın bir kısmını özümsemeye mi gidiyorsun?
Picking up someone headed towards us around the bend.
Birileri köşeden bize doğru geliyor.
He know where she was headed?
- Nereye gittiğini biliyor mu?