Heard translate Turkish
95 parallel translation
* Мoжет, oн накoнец услышал мoи мoлитвы?
# Could it be that he's heard me at last?
Well, I heard about the fella you've been dancing with
Dans ettiğin oğlandan söz ediliyordu
You should of heard those knocked-out jailbirds sing
O kafayı bulmuş kader kurbanlarını şarkı söylerken görmeliydin
Никто ничего не видел и не слышал? Нет.
- Nobody saw or heard anything?
Так и будем здесь сидеть?
We haven't heard a thing
Я никогда не слышал о Платоне и Аристотеле... I never heard of Plato and Aristotle до того как я поступил в Бэркли. ... before I became a freshman at Berkeley.
Berkeley'ye başlamadan önce ne Eflatun'u ne Aristo'yu duymuştum.
Я никогда не слышал от него... I never heard him say больше двух слов подряд. ... more than two words in sequence.
Bir kerede iki kelimeden fazla kullandığını hiç duymadım.
Трудно поверить, и я не думаю, что я слышал о другом таком-же случае... It's hard to believe, and I don't think I've heard of another case где два человека, муж и жена... ... where two individuals, husband and wife слегли, по существу, в одно и тоже время, с полиомиелитом.
İnanmak zor ve iki kişinin, karı-kocanın aynı anda çocuk felci şikayetiyle geldiği başka bir vaka daha duymadım.
Слыхали, конечно?
have you heard? #
That's the bravest thing I've ever heard.
Duyduğum en cesurca şeydi.
I heard about your miraculous recovery.
Mucizevi iyileşmeni duydum.
Никогда о таком не слышала.
I've never heard of it.
Ты это слышал?
Bunu sen mi duydun? You heard that?
- I'm sorry you heard all of that. The good news is, while I was in there,
İyi taraftan bakarsak, içerdeyken, küvetinizi de sıvaladım..
I heard you and Mike are getting divorced.
Mike'la boşanacağınızı duydum.
- Я слышала, что Ын Сон и Чжун Се встречаются.
- I heard Eun Sung and Jun Se are dating.
Have I heard of it?
Acaba duymuşluğum var mı?
We heard about your city contract for giving a loving send-off to unclaimed indigents.
Senin kimsesiz zavallılara yardım ettiğin duyumunu aldık.
You ever heard of word clouds?
Hiç "Kelime bulutları" diye bir şey duydun mu?
Hey. King me. You heard the man.
Dama.
Well, where have I heard that before?
Ben bunu daha önce nerede duymuştum?
You heard an interview where she mentioned Being adopted, did a little research, and then showed up as the long-lost mother.
Evlat edinildiği ile ilgili makaleyi okudunuz, biraz araştırma yaptınız sonra da "yıllardır kayıp olan anne" olarak ortaya çıkıverdiniz.
Hey, you heard from Beckett?
- Beckett'den haber var mı?
"Подай голос" - глупая песня.
"Be heard." Aptal bir şarkı.
What? You heard me calling.
- Çağrımı duydun.
You heard me calling.
Çağrımı duydun.
Austin heard about our vote party and he has some great ideas.
Austin bizim oy partimizi duymuş ve harika fikirleri var.
- Best I ever heard.
- Duyduğum en güzel konuşmaydı.
Я все слышал.
Herşeyi duydum. I heard everything.
# But all I heard was the establishment's blues ( Сегермен ) Страны по всему миру говорили жуткие вещи про правительство апартеида, но мы об этом не знали, потому что они контролировали новости.
Dünyadaki ülkeler Apartheid hükümeti hakkında korkunç şeyler söylüyordu ancak bizim bundan haberimiz yoktu çünkü haberler, devletin kontrolündeydi.
♪ yo, mic check, mic check ♪ yeah here you go nah, here, over here ♪ yeah, I heard he got that hot new thing
# # # d yo, mic check, mic check # # # # # # d yeah here you go nah, here, over here # # # # # # d yeah, I heard he got that hot new thing # # #
I heard that your victim was dragged by a semitruck.
Kurbanınızın bir tırla sürüklendiğini duydum.
Я слышала о нём.
I've heard of this.
Слышал, Вы сломали бедро.
Heard size kalçasını kırdı.
Я ничего с тех пор о нём не слышала, так что подумала... Что, если он проходил мимо в тот день... и увидел меня около дома Кристи?
I haven't heard back from him so I was thinking... what if he passed by that day and saw me waiting outside Christie's house?
I heard you took that job in Dallas.
Dallas'ta bir iş bulduğunu duydum.
- You heard me say suspected, right?
- Şüpheli dediğimi duydun, değil mi?
А еще помню забавный случай, когда Глэдис Найт и
- Glady Knight ve The Pips'in.. Heard a song on the radio just after school .. olduğu gece komik bir şey..
Heard a song on the radio just after school
If it sounds as good in your room as it does in your car
You never heard of a skell trying to earn with a fake injury?
Sahte yara ile kazanç sağlamaya çalışan bir şüpheli duymadın mı?
Ever heard of knocking, Bullet?
- Kapı çalma diye bir şey duydun mu?
I- - that's what I heard.
Öyle diye duydum.
I heard some girl got away or something.
- Bir kız kaçmış gibi bir şeyler duydum.
I heard he was down here.
Onu gördünüz mü? Buradan bağırdığını duydum.
Jebediah : I heard your dog, man. Yeah.
Köpeğini duydum, dostum.
No ones wants to hear that crazy Mexican gibberish. I heard her.
Deli saçması Meksikalı hikâyeni kimse duymak istemiyor.
Y-you heard somebody crying down here last night? All night.
Dün akşam burada ağlayan birini duydun mu?
So I heard that from * but it took me forever to find Lobo's ass, even though he's usually always at EMP.
Haberi Nadine'den aldım ama Lobo'yu bulmam çok zamanımı aldı. ... genelde EMP'de takılır.
- You heard he has a temper
- Doğru.
attend the tale of sweeney Todd his skin was pale and his eye was odd he shaved the faces of gentlemen who never thereafter were heard of again he trod the path that few have trod did sweeney Todd the demon barber of fleet street
Sweeney Todd'un hikayesine kulak verin Benzi soluktu ve gözleri derin Bir daha haber alınamayan
Well, you heard the man.
Adamı duydun.