Herself translate Turkish
17 parallel translation
A universe whole and entire unto herself.
Kendi başına bir evren.
Фелиции удалось сделать так, что и она, и весь салон Эрики были приглашены к фрау Вурст.
Felice managed to get herself and Erika's beauty parlor invited to Mrs. Wust's.
I'm surprised a General's daughter would leave herself open to attack.
Generalin kızının kendini saldırıya açık halde bırakmasına şaşırdım.
It's no wonder Lois is too afraid to be herself around you.
Lois'in senin yanındayken korkuyor olmasına şaşmamalı.
But I think Lois has got herself a brand-new hero now.
Sanırım Lois kendine yeni bir kahraman buldu.
Yes, unless she's a gold-digging opportunist who's insinuated herself back into her daughter's life потому что ей нужна пересадка сердца и только Сара подходящий донор.
Tabii ihtiyacı olan kalp nakli için tek uygun verici kızı olduğu için onun hayatına sinsice girmeye çalışan bir servet avcısı değilse... Tabii.
She's only buying herself some time so she can think of something else to say to you.
Söyleyecek başka bir şey bulmak için kendine zaman yaratıyor.
/ так что она нашла другого мужчину. /
So she found herself another man
It looks like Barb got into a fight over coupons. with someone who called herself the Deal Diva.
Görünüşe göre, Barb kuponlar için Fırsat Divası denen biriyle kavga etmiş.
Некоторых из вас девушки Я всегда сравниваю с... не важно сколько лет тебе, a woman's hard-pressed to throw off that part of herself.
Bir yanınızı her zaman kendimle özdeşleştirdim. Kaç yaşına gelirseniz gelin bir kadın o tarafını çıkarıp atabilmek için zora düşer.
Anne would never prostitute herself and leave Abby with this pimp.
Anne asla fahişelik yapmaz ve Abby'i bu pezevenge bırakıp gitmezdi.
Однако я проверила желудок.
and spilled some on herself? Bunun dışında midesindekileri kontrol ettim.
She might as well turn herself in to CPS.
Direkt Çocuk Esirgeme Kurumu'na gitse daha iyi.
You don't think it kills me to watch the woman I love sacrifice herself like that?
Sevdiğim bir kadının kendini böyle feda etmesini izlemek beni mahvetmiyor mu sanıyorsun?
Give herself to another man, even if it is for a cause bigger than either of us?
İkimizden de daha büyük bir amaç için de olsa kendini başka bir adama vermesini izlemek kolay mı?
She constructs all these elaborate scenarios to perpetuate violence against herself.
Kendisine şiddet uygulandığını özenle senaryolar yazıp, kurguluyor.
Well, that's because she might not even remember it herself.
- Hatırlamıyor da olabilir.