Islands translate Turkish
33 parallel translation
Канарские острова подтверждают.
Canary Islands roket fırlatmayı onaylıyor.
Знаете что нам нужно? Диетический соус с названием "500 островов" ( "остров" - на жаргоне большой овальный стол в центре кухни )
Neyimiz olmalı biliyor musunuz diyet salatası sosumuz 500 Islands ( adacıklar ) adında.
Ты послал меня на Галапагосские острова жить среди черепах.
Onun yerine Galápagos Islands'da kaplumbağalar ile beraber yüzüyorum.
Сэр Айлендс, я прошу вас...
Sör Islands, sizden rica ediyorum...
Сэр Айлендс!
Sör Islands!
- Набережная "исландс Брюгге".
- Islands Brygge.
Главная новость сегодняшнего вечера Куахог, штат Род Айленд, известный своими тихими улочками белыми песчаными пляжами и укрывательством кровожадных убийц?
Bu gün ki hikayemiz acayip komşularıyla, kum plajlarıyla ve gaddarca işlenmiş cinayetlere ev sahipliği yapmasıyla tanınan Quahog, Road Islands'dan.
У меня для тебя есть отличная группа. "Острова Фараона".
"Pharaoh Islands." Onları programına çıkarmalısın.
Они называются "Острова Фараона", и я пообещал поставить сегодня в шоу одну из их песен.
Tamam. grubun adı "The Pharaoh Islands" ve ben onlara şarkılarından bir tanesini bu gece programımda çalacağım sözünü verdim.
Марк, ты знаешь группу под названием "Острова Фараона"?
Tim, Pharaoh Islands, Brixton'da The Kooks'la beraber çalmamış mıydı?
- Но ты считаешь нас кучкой высокомерных попсовых любящих деньги задротов в костюмах, которые срать хотели на музыку?
Pharaoh Islands'ın solisti. Kim kek ister? - Evet lütfen.
Я хочу, чтобы парикмахеры тащились от Кокса.
Bu gece Pharaoh Islands'ı çalmayacağım. İleride Sky ve beni ziyarete geldiğinde neler hissedeceğini hayal et Roscommon'daki çiftlikten bozma evimizde. Hadi ama Jane.
Кто любит рис в оладьях?
Pharaoh Islands'ı da listeye koyabilir miyiz?
Скай, я правда тебя обожаю и отчаянно хочу, чтобы ты родила мне детей, но я не могу ставить в эфир эту музыку.
İdeallerini hiçe saydın ve Pharaoh Islands'a sahne ayarladın... -... sırf ben Sky'a yazılabileyim diye. - Ben öyle bir şey demedim.
"Острова на ручье".
"Islands in the Stream."
Я не могу танцевать под "Острова на ручье".
"Islands in the Stream" de dans edemem.
Детка, я все еще на работе. - # Islands in the stream #
Hâlâ işteyim aşkım.
Тут 15 кавер-версий "Islands in the stream."
- Dostum bu "Island In The Stream" şarkısının 15 farklı versiyonu.
Это хорошая идея, потому что может он сможет объяснить почему одна компания на Кайманских островах продала 300,000 акций Екзотрола за день до бунта. и похищения Шерман.
Çok iyi bir fikir belki de neden isyandan ve Sherman'ın kaçırılmasından bir gün önce Cayman Islands'daki şirketin 300,000 Exotrol hissesini sattığını açıklayabilir.
"Острова на реке."
"Islands in the Stream".
To those men, this location could have been on any one of 150 different islands.
O adamlar için, burası diğer 150 adadan herhangi birinde olabilirdi.
Мы устраиваем благотворительный аукцион, чтобы собрать денег на концерт, и ещё они нам понадобятся, если я буду петь "Islands In the Stream"
Birlik konserine para toplamak için bir yardım müzayedesi düzenliyoruz. Sacagawea hologramıyla Islands In the Stream söyleyeceksem o paraya ihtiyacımız olacak.
Мы выясним, кто заправляет этим в мусорной компании, и когда Сэму в следующий раз поручат доставку, мы... Мы будем готовы.
Friendly Islands Sanitation'daki büyük adamlarını bulduk, ve gelecek sefer Sam teslimattan haber verdiğinde orada olacağız.
Запись с камер идёт в центр управления транспортом в Лонг-Айленд.
Trafik Şube Long Islands'ta. Kayıtlara bakmam için arama emri gerekiyor.
I invited Euron Greyjoy, the new King of the Iron Islands.
Euron Greyjoy'u çağırdım, Demir Adaların yeni kralı.
The moment I was chosen Lord of the Iron Islands, they turned on me.
Demir Adaların Lordu olarak seçildiğim an bana sırtlarını çevirdiler.
Of course, we all made it to the Iron Islands anyway.
Ama buna rağmen Demir Adalar'a geldik.
You don't care about the Iron Islands.
Demir Adalar senin umurunda mı?
Я познакомилась с Тимом в баре, он угостил меня этим безумным коктейлем.
Tim'le İslands Bar'da tanıştım, ve bana çılgın bir içki içirdi - -
Гениально!
Mark, sen The Pharaoh Islands diye bir grup biliyor musun?
- Я тут читал газеты... - А, это о Кейт Мосс?
Senin için ne kadar önemli olduğunu bildiğimden bu gece Pharaoh Islands'ın şarkısını çalmaya ve onları da sahneme çıkarmaya karar verdim!
Дело не в деньгах. А в музыке.
Jane'in sahnesini onurlandıracak olan diğer şey de Pharaoh Islands isimli yeni bir grup.
Простите. Дом, дружище, ты был прав. Я лицемер.
Tim, sen daha bu öğleden sonra Pharaoh Islands'ın ne kadar kötü bir grup olduğunu ve yukarılara çıkabilmek için birilerinin altına yatmanın ne kadar da zavallıca bir hareket olduğunu söyledin.