English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ L ] / Lemon

Lemon translate Turkish

1,801 parallel translation
Да что с тобой, Лемон?
Lemon derdin ne senin?
Лемон... что ты здесь делаешь в полдень?
Lemon, günün ortasında burada ne yapıyorsun?
Лемон, ты умеешь веселиться.
Lemon, nasıl eğleneceğini biliyorsun.
Оказалось, Лемон Бриланд - суетливая и напряжённая, как все думают.
Eski Lemon Breeland gibi olursam herkes tükürdüğümü yaladığımı yüzüme gözüme bulaştırdığımı konuşur.
Ну, тогда... может, тебе стоит перестать быть Лемон Бриланд.
O zaman belki de bir geceliğine Lemon Breeland olmaktan vazgeçmelisin.
Лемон, ты посмотрела слишком много фильмов с Патриком Суэйзи.
Lemon, bir sürü Patrick Swayze filmi seyrettin.
И ты сама сказала, что не хочешь быть Лемон.
Bir geceliğine Lemon olmak istemediğini de söyleyen sendin.
Лемон, мы в Фейрхоуп, тебя никто здесь не знает.
Lemon, Fairhope'tayız, kimse seni tanımıyor.
Лемон, Лемон.
Lemon, Lemon.
Ты больше не напряжённая Лемон Бриланд.
- Artık telaşlı Lemon Breeland değilsin.
Знаешь, что ещё Лемон никогда бы не сделала?
- Lemon gerçekten ne yapmazdı biliyor musun?
Я хочу, для Лемон этот день стал особенным.
Bu törenin Lemon'un özel günü olmasını istiyorum.
Лемон, ты напилась.
- Lemon, sarhoşsun tamam mı?
Кто такая Лемон?
- Lemon kim?
Спасибо, Лемон.
Teşekkürler Lemon.
Возможно, Джордж и Лемон будут жить долго и счастливо, и тайна никогда не раскроется.
Belki George ve Lemon her şeyin ardından mutluca yaşarlar. Ve sır asla ortaya çıkmaz.
Он страдает по кому-то, и я думаю, что это Лемон.
Birileriyle birlikte olduğundan bahsetti ve bence o birileri Lemon'un ta kendisi.
Лемон, деточка, я с радостью поеду с вами в Чарлстон.
Lemon kurabiyem, Charleston'a gitmekten mutluluk duyarım.
Нет, Лемон выходит замуж. Да, прости.
Hayır, Lemon evleniyor.
Нет. Конечно же, я еду, потому что Лемон и Джордж уже на полпути в... Как это называется?
Hayır, tabii ki gidiyorum, çünkü Lemon ve George onlar şeyin yarı yolundalar, ne diyordunuz oraya?
Я знаю, что Лемон сбегает, но разве стоит ради этого рисковать здоровьем?
Lemon kaçıyor, biliyorum, ancak bu kendi sağlığını tehlikeye atmana değer mi?
Лемон, я хочу настоящую свадьбу.
Lemon, gerçek bir düğün istiyorum.
Но больше всего, Лемон, я не хочу упускать шанс увидеть, как самая красивая на свете невеста идёт ко мне через всю церковь.
Ama Lemon, en önemlisi de dünyanın en güzel gelininin geçitten aşağıya bana doğru inerken görme şansımı kaçırmak istemiyorum.
Значит, у Лемон и Джорджа ничего не получилось?
Lemon ve George gerçekten kaçmadı mı?
Может, Джордж и Лемон будут жить счастливо.
Belki de George ve Lemon her şeyin ardından mutluca yaşarlar.
При этом солгав мне и манипулируя Лемон...
Ancak bunu, bana yalan söyleyerek ve Lemon'u kullanarak yaptı ve- -
Лемон приходила убедиться, что он не разочаруется в закусках.
Lemon ordövrlerde hayal kırıklığı yaşanmamasını garantiye almak için geldi.
- Лемон!
- Lemon!
Здравствуй, Лемон.
- Selam Lemon.
Папа с Лемон ушли поздравлять ЧеГо и не оставили мне ничего вкусненького.
Babam ve Lemon MOTY kutlamasına gitti. Bana yemek için iyi bir şeyler bırakmadılar.
Лемон знает. Брик знает. Весело будет.
Artık sen, Lemon ve Brick biliyorsunuz.
Всё, что произошло за прошедшие недели, с тех пор, как я узнала, что Лемон изменяла ему, я оправдывала свои чувства.
Geçtiğimiz haftalarda Lemon'un aldattığını öğrendiğimden beri duygularımın doğru olduğunu hissettim.
Что, если Лемон будет носиться за тобой по городской площади с топором?
Ya Lemon seni kasaba meydanında baltayla kovalarsa?
- Лемон, всё в порядке.
- Sorun yok Lemon.
Да? А что если у него не будет шанса, Лемон?
Peki ya öyle bir şansı olmazsa Lemon?
Послушай, Зои, я сказал Лемон, что ты... знаешь.
Bu arada Zoe, Lemon'a bildiğini söylediğimi bilmen lazım.
Зачем ещё тебе рассказывать Лемон?
Peki öyleyse neden bunu Lemon'a söyledin?
Всё хорошо, Лемон.
- Sorun yok Lemon.
Лемон, ты не знаешь, о чём говоришь.
Lemon, sen neden bahsettiğini bilmiyorsun bile.
Знаешь что, Лемон?
Biliyor musun, Lemon?
Поэтому, если хочешь злиться на кого-либо, Лемон, злись на саму себя.
Yani, birine kızmak istiyorsan, Lemon, git ve kendine kız.
Я бы мог, но Лемон, если это твоя очередная игра, тогда я не...
Bunu tabii yaparım. Ama Lemon, bu senin başka bir oyununsa, yapamam...
Я сообщу Лемон, 7.30 всех устроит?
Lemon'a haber vereceğim, 7 : 30 herkes için iyi mi? Evet, bana uyar.
- Я с Лемон, так что...
Lemon ile birlikteyim.
Лемон!
Lemon!
Это оскорбляет мои чувства.
Yani, açıkçası, bu benim hislerimi incitti. Zırvalamayı kes, Lemon.
Оказалось, что Лемон не такая уж психопатка, как я думала.
Meğer Lemon, düşündüğüm... kadar psikopat değilmiş.
Лемон.
Lemon.
У Лемон были трудные времена,
George New York'tayken Lemon zor bir zamandan geçiyordu.
Лемон?
Lemon?
И как она?
Lemon'la mıydın? O nasıl?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]