English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ L ] / Locker

Locker translate Turkish

34 parallel translation
Его номинировали ещё, чувак из "Повелителя Бури". Он нынче Мститель.
Hurt Locker'da ve se Avengers'da oynamisti.
Она познакомилась с какими-то парнями у спортивного и тусуется с ними вон там.
Foot Locker mağazasında tanıştığı çocuklarla. Tanrım!
Кэти Локер, это мой сын - доктор Фрейзер Крейн.
Kathy Locker. Oğlum Doktor Frasier Crane.
Ага, я помню, как пыталась спереть картонную фигуру Эвандера Холифилда ( американский боксёр ) из Фут Локера ( типа Спортмастера )
Evet, bir Foot Locker mağazasından Evander Holyfield'ın karton heykelini çalmaya çalıştığımı hatırlıyorum.
Рекламная версия. Такие кроссовки продавались только в магазине "Fооt Lосkеr" в Фонтане летом 2002 года.
Sadece 2002 yazında Fontana Foot Locker'da satılan sınırlı bir promosyon ürünü.
Что если я вам скажу's Got It Foot Locker, с одной стороны Клер и аксессуары с другой стороны.
Bir tarafında Foot Locker diğer tarafında da Claire Takı var desem.
Похоже, что на первом этаже в основном мужская одежда и там женский Foot Locker вот здесь вот.
Birinci kat genellikle erkekler için, şurada da Lady Foot Locker var.
Баз травмирован, потому что потерял работу в "Хранилище Обуви".
Buzz kendisini yetersiz hissediyor çünkü Foot Locker'daki işini kaybetti.
Это ключ от раздевалки.
Foot Locker'daki işime geciktim.
Локер, позвони, когда услышишь это.
Locker, bu mesajı aldığında beni ara.
Джеффри и Ронда Локер живут здесь последние 30 лет.
Jeff ve Ronda Locker. Burada en azından 30 yıldır yaşıyorlar.
Семья Локер обнаружила, что система фильтрации не фильтрует этиленгликоль.
Jeff ve Ronda Locker, ters geçişim ünitelerinin glikol eterleri filtrelemediğini öğrendiler.
- Вы платите собственные... Как и в Локер, после бурения возле своего дома вода Льюис Мийкс также загрязнена. Пахнет газом.
Jeff ve Ronda Locker gibi, Louis Minx'in de suyu yakınlardaki bir parçalama işinden sonra kötüleşmiş, gaz gibi kokmaya başlamış.
А не ты ли работаешь в женском обувном?
Lady Foot Locker'da çalışmıyor musun?
Мой лучший друг Кайл вчера ходил к стоматологу И ему поставили две пломбы А сегодня он размышляет над тем, на самом ли деле "Повелитель бури" достоин "Оскара"
En iyi arkadaşım Kyle var ya dün dişçiye gitmiş ve iki tane dolgu yaptırmış bugün de, Hurt Locker'ın cidden bütün o oscar'ları hak edip etmediğini düşünüyor.
ƒжефф : ѕредставь, "ѕовелитель бури" - радиопьеса.
The Hurt Locker'ı radyo oyunu olarak düşün.
And when I look around this locker room, I see some of the nicest, most compassionate guys I've ever met.
Ve bu soyunma odasına bakıyorum da şu ana kadar tanıdığım en merhametli insanlarla dolu.
Ага, но я все еще думаю, что это мог быть парень из спортивного магазина.
Evet, Foot Locker'da çalışan bir çocuk olduğunu düşünüyorum.
Да, он немного перепутались, но он уже был наряд, так как он снял, что разработать ограбление Foot Locker.
Evet, birazcık manyaktır. Ama Foot Locker'e yapılacak büyük bir soyguna engel olduğu için hakem kıyafeti vermişler.
- Вот ваш трофей, плюс целый букет стопы цепи ключ шкафчик и один из них металлические предметы они используют для оценки ваших ног.
İşte kupanız. Ayrıca bir dolu Foot Locker anahtarlığı ve bir tane de, ayaklarınızı ölçmek için bu metal zımbırtılardan.
Джоб чувствовал себя не лучше невесты, когда его наконец обнаружили в эпизоде реалити-шоу с аукционом
Gob, gelinden daha iyi bir durumda değildi. En sonunda Locker Hawkers adlı bir müzayede programının bir bölümünde meydana çıktı.
Что, как парни в Повелители бури?
Hurt Locker filmindeki gibi mi?
Немного похоже на "Повелителей бури".
Evet. Bu da birazcık "The Hurt Locker" filmine benziyor.
Он в "Мстителях".
Hurt Locker'da ve The Avengers'da oynamıştı.
У меня есть подарочная карта Foot Locker на 300 баксов.
Elimde senin için 300 dolarlık "Şanslı Ayaklar" hediye kartı var.
"Foot Locker"!
Ayakkabı dolabı!
Broke into the evidence locker in Clearfield over a year ago.
Bir yıl önce Clearfield'da kanıt dolabına girdik.
Я не в спорттоварах работаю.
Foot Locker'da çalışmıyorum.
Повеселимся, влипнем в неприятности, может вернемся в "Хёрт Локер".
Biraz eğlenir, başımıza iş açarız. Belki Hurt Locker'a gideriz.
В "Хёрт Локер".
Hurt Locker.
Мы в Квинс в магазин детской обуви. Воки озарят его присутствием.
Wockeez, Foot Locker'ın Queens'deki çocuk mağazasını kutsayacak.
Ты работала в обувном.
Bir ara Foot Locker'de çalışıyordun.
Локер.
Locker.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]