Nervous translate Turkish
13 parallel translation
" нарушениями пищеварительной и нервной системы...
" digestive and nervous system disturbances...
Сердце отбивает ритм... Thump thump refreshing, Sana-chan's nervous!
Annem, çok hasta bir kadın, ablam çok sıkıntılar çeker.
Thump thump refreshing, Sana-chan's nervous! It's proof I'm alive, frogs and crickets are alive too!
Bir dakika şimdi, kim hasta, kim ana karakter?
Important thump thump, my heart is thump thump, refreshing refreshing, being nervous is fun!
Biraz açıklayabilir misin, lütfen? Söylediğim gibi... Ben, anneyim ; hasta da kız kardeş ve ana karakter de...
Нервничаете?
Nervous?
This morning Senator Scott said,'The war which we can neither win, lose, nor drop свидетельствует об идеологической зыбкости... ... is evidence of an instability of ideas размытой последовательности решений нашей политики нервного умиротворения, которая вызывает крайнюю обеспокоенность.'... a floating series of judgments, our policy of nervous conciliation which is extremely disturbing.'
"Galibi veya mağlubu olamayacağımız ve bitiremediğimiz bu savaş, fikirlerin istikrarsızlığının değişken bir dizi kararın, son derece rahatsız edici ürkek uzlaşmalı politikamızın bir kanıtıdır".
Мы ее звали Нелли, как в Nervous Nelly.
Ona Asi diyoruz, asabi Asi gibi.
- I'm nervous.
- Git başımdan. - Endişeliyim.
I feel quite nervous.
- Çok gerginim.
I saw your profile and I was gonna ask you out two nights ago, but I was a nervous Nellie.
İki gece önce senin profilini gördüm ve çıkma teklif edecektim ama çekingenliğim tuttu.
I'm... I'm just a little nervous.
- Sadece biraz gerginim.
Well, no need to be nervous with me.
- Yanımda gerilmene gerek yok.
Maybe they are getting nervous.
Belki korkuyorlardır.