Noise translate Turkish
13 parallel translation
Савион Гловер исполнит чечетку под попурри из.. мюзикла "Вносите шум, вносите гам".
Savion Glover, "Bring In'Da Noise, Bring In'Da Funk"... potporisi yapacak.
И Ро, барабанщик, неожиданно вырастил ту шипастую штуку у себя на спине И они начали играть этот пост индустриальный мусорно-шумный фанк.
Ve baterist Raw'ın sırtından birdenbire o dikenli şey filizlendi ve endustriyel müziğin ötesinde bu trash-noise funk müziğini yapmaya başladılar.
- That's a funny noise.
- Ne komik bir sesti.
Why does she keep making that noise?
Neden o sesi çıkartıp duruyor?
Но раз за много лет, случается скандал настолько шумный, что заглушает все прочие звуки.
ve bir kere fırsatı oldu mu, skandallar gelmeye başlar. 23 00 : 01 : 08,335 - - 00 : 01 : 13,900 so deliciously sordid its roar drowns out all other noise. Kocan senin kaç tane erkeğin seninle yatmak için parayla onun yatağında yattığını biliyor mu?
Таким образом, они истратили кучу своих рублей, пытаясь, по существу, расшифровать белый шум.
Bunun sonucunda Ruslar, Bildiğimiz beyaz gürültüyü Çözmek için deliler gibi çalışıyorlardı. ( White noise :
Room for nine in a full-leather interior, multimedia center with active noise control.
9 kişilik, tamamen deri döşemeli iç mekan, aktif ses kontrollü multimedya merkezi.
Эй, Бен, свинья съела твои шумоподавляющие наушники.
Hey, Ben, domuz noise canceller kulaklığını * yedi.
Тебе повезло, что моей женщине нравится тот шум, что ты издаешь, тот ритм, что ты рождаешь.
Kadınım "Bring the Noise" ve "Bring the Funk" ı sevdiği için şanlısın.
It decreases statistical noise and increases resolution.
Statik gürültüyü azaltıp, çözünürlüğü yükseltiyor.
* Эти шум и спешка *
♪ All the noise and the hurry ♪
Anything that could startle you- - a loud noise or a sudden shock.
Yüksek bir ses, ani bir şok.
Я люблю Сео Таиджи и НОИСЕ.
Seo Taiji ve Noise'a da bayılırım.