Occasion translate Turkish
6 parallel translation
Or we could save them for a fancy special occasion.
Porselenlerimizi gerçekten özel bir şey için saklamalıyız.
And then I would rise to the occasion.
Sonra öğrenirdim.
Он и Джейн, его жена, встречались с Хрущевым и его женой при случае. He and Jane, his wife, had lived with Khrushchev and his wife on occasion.
O ve karısı Jane zaman zaman Kruşçev ve karısıyla kalıyordu.
И я думаю, что я лучше отвечу при другом случае. And I think I'd better respond on another occasion.
Sanırım başka bir zaman yanıt versem iyi olur.
We're celebrating. What's the occasion?
Neyi kutluyorsunuz?
When a woman makes the date, you should always come prepared for any occasion.
Bir kadın buluşma ayarladığında her duruma hazırlıklı olmalısın.