Officer translate Turkish
40 parallel translation
Ну что, Ли - теперь все?
Officer Li, hepsi bu kadar mı?
Сдавайтесь, офицер Сун.
Vazgeçin, Officer Sun...
... to establish an officer candidate school for what was called осуществлением Статистического Контроля в Военно-Воздушных Силах.
Hava Kuvvetleri'nde İstatistik Kontrol adında bir subay aday okulu kurulması.
Эта группа из 10-ти человек обучалась... This group of 10 people had been trained на офицерских подготовительных курсах в Гарварде. ... in the officer candidate school at Harvard.
Bu 10 kişilik grup Harvard'daki subay aday okulunda eğitilmişlerdi.
"Главная обязанность офицера полиции - пить кофе и есть пирожные..." "Если что-то всё-таки произойдёт..."
"A police officer's primary responsibility is to drink coffee..."
( laughs ) "officer, I was just catalyzing an awakening."
Benden uzak dur. Defol!
Центральная, говорит офицер Беннетт, прием.
Officer Bennett'ten merkeze, tamam.
Как ты знаешь, я направляюсь в Нью-Йорк сегодня, чтобы сделать презентацию филиала новому ГФД ( главный финансовый директор )
Şirkette yeni * CFO'ya sunum yapacağım. ( * Chief Finance Officer )
Как смеет мелкий таможенный офицеришка публично презирать японское предприятие?
How dare a low-ranking customs officer
Как вы, с таким низким чином, смеете выказывать пренебрежение японской компании?
How dare a low-ranking customs officer like you Japon için gösterilecek kamu hor iş bürosu
No one asked for this, but you are the commanding officer.
Kimse bunu istemedi ama komutan subay sizsiniz.
The chief executive officer is Charles Kelvin.
Genel müdürü de Charles Kelvin.
All right, Jones, get ahold of Ganz's probation officer, find out where he's staying.
Pekala, Jones Ganz'ın şartlı tahliye memuruna bir ziyarette bulun ve yerini öğren.
He did 15 years in Apalachee Correctional for attempting to murder a police officer.
Bir polisi öldürmeye teşebbüsten Apalachee'de 15 yıl yatmış.
He regularly visited his parole officer.
Düzenli olarak şartlı tahliye memuruna uğruyor.
Как в фильме "Офицер и джентльмен"?
Officer ve Gentleman'deki gibi mi?
Да, как в "Офицере и джентльмене".
Evet. Officer ve Gentleman'deki gibi.
Так, у нас получается "Офицер и джентльмен".
Pekâlâ, bence Officer and a Gentleman yapalım.
Have you checked in with Officer Tilley? No.
Memur Tilley'den geçiş izni aldın m?
You had an officer stay on my people making sure that we were on a case that didn't exist.
Var olmayan bir davanın izini sürdüklerinden emin olmak için benim adamlarımın peşinde bir subayın var.
- Идите сюда, офицер Никол.
Memur Nicol? Officer Nicol, bakar mısınız? - Bir kare çekebilir miyiz?
Я пробегаю милю за 6 минут, I'm a trained paramilitary officer.
6 dakikadan kısa bir sürede 1.6 km koşabilirim, ben, eğitimli bir paramiliter memurum.
I don't know. I'm probably reaching, but... okay. I was rereading, uh, the parole officer's notes, um,'cause I wanted to understand
Bilmiyorum, muhtemelen abartıyorum ama şartlı tahliye memurunun notlarını tekrar okudum çünkü Benny'nin öldürülmeden önceki ruh hâlini anlamak istedim.
All of those days correspond to the dates that Benny met with his parole officer.
Bu tarihler, Benny'nin, şartlı tahliye memuruyla buluştuğu tarihlerle örtüşüyor.
BRENNAN : You murdered Benny Jerguson, Officer Fowler.
Benny Jerguson'ı öldürdünüz, Memur Fowler.
Офицер Миллс.
Officer Mills.
The petty officer had motive.
Astsubay'ın sebebi varmış.
И у меня нет никаких намерений быть в отношениях с офицером Джанко.
Ve kesinlikle Officer Janko'ya karşı bir ilgim yok.
Не стоило тебе возвращаться, Уолш.
OFFICER : buraya geri gelmemeliydin walsh.
Офицер Мэклер будет тут до 8.
Officer Mekler akşam 8'e kadar burada olacak.
Офицер Шейфер, тот алкоголь, который вы унюхали... Вы уверены, что это было дыхание моего клиента?
Officer Schaefer, kokusunu aldığınız alkolün... müvekkilimin nefesinden geldiğine emin misiniz?
Yeah, but from everything that everyone said, including Henry's former parole officer, he was just a stand-up citizen.
Tamam ama herkesin söylediğine göre buna eski şartlı tahliye memuru da dahil çok dürüst bir vatandaşmış.
Did you know that she was the youngest officer to become chief inspector?
Baş Müfettiş olan en genç polis memuru olduğunu biliyor muydun?
Каковы шансы, что они узнали офицер Ирвинг работал на ОВР?
Officer Irving'in içişlerine çalıştığını... öğrenmiş olabilirler mi?
That's him, Officer!
Bu o, memur bey!
Мы вчера ещё и "Офицер и джентльмен" посмотрели.
Dün akşam An Officer and a Gentleman'ı da izlemiştik.
Почему — никто не знает.
( Chief Finance Officer ) kimse sebebini bilmiyor.
Переводчики : Shati, KESTOZI, cluequa, Sonya08, officer, Maina, magarez,, spykhov, tataaa
Hey, Woody Guthrie, Sana bir şarkı yazdım.
Что происходит?
Clive, eğer An Officer and
Officer Fowler.
Memur Fowler.