English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ O ] / Organize

Organize translate Turkish

1,329 parallel translation
Джей Ди решил видеотурнир замутить.
- J.D. Bir Madden turnuvası organize ediyor.
17 октября 1944г., вы вернулись в Будапешт, чтобы организовать первый принудительный пеший марш, во время которого около 3 тысяч человек умерли.
Budapeşte, Macaristan 17 Ekim 1944'de tahliye edilmenin ilk yürüyüşünü organize etmek için Budapeşte'ye dönmüşsünüz. Bu arada tahminen 3 bin kişi yürüyüş sırasında ölmüş.
М-м, Оуэн организовал в больнице карантин и назначил лечение инфицированным.
Owen bölgeyi karantina altına aldı ve enfekte olanların tedavilerini organize etti.
Ок, так в ведомости было написано...
Anlıyorum ama İnsan Kaynakları bunu organize ediyor..
Куда ты дел ежедневник, который я тебе посылала?
Organize olmadığın için böyle oluyor. Sana gönderdiğim ajandayı attın mı?
- У организаторов была комната с пивом и безалкогольными напитками.
Partiyi organize edenlerin içecekleri tuttuğu bir oda vardı. - Orası mı?
Это команда учителей одна из лучших в городе.
En iyilerden biriymiş. Gençleri eğitip basketbol müsabakalarını organize ediyormuş.
Haм пopa opгaнизoвaть шкoльнyю экcкypcию.
Kızlar okul yolculuğu organize vakti.
Видите ли, дядя Барни любил организовывать мальчишники.
Gördünüz gibi, Barney amcanız bekarlığa veda partilerini organize etmeye bayılır.
Они вдвоем организовали эту вечеринку.
Bütün bu partiyi birlikte organize ettiler.
Я должен устроить ее.
Zirveyi ben organize edeceğim.
... агенты задержали более двухсот незарегистрированных в рамках запланированной общенациональной проверки.
Polis memurları, 200'ün üstünde belgesi olmayan bireyi ülke çapında organize bir biçimde yapılan toplama işlemiyle cesurca ele geçirdiler.
Об этом позаботятся. Уже допросили Вая Кинга Хо. Похоже, его брат замешан в ограблении.
Organize suçlar işi devraldı Wai King Ho adında bir polisi sorguya çektiler görünüşe göre ağabeyinin soygunlarla bir ilgisi varmış.
Я все сказал отделу по борьбе с организованной преступностью.
Organize suçlar bürosunda tüm bildiklerimi anlattım ben polisim.
В качестве свадебного подарка Шарлот презентовала мне Энтони Марантино, друга и организатора свадеб.
Charlotte, düğün hediyesi olarak arkadaşı Anthony Marantino'dan düğünü organize etmesini istedi.
Я все равно назначу встречу.
Ben yine de toplantıyı organize ediyorum.
Мы созвали эту встречу.
Bu toplantıyı biz organize ettik.
Потом они собирают группу и выезжают... Процесс может занять 10 минут, может чуть больше, может чуть меньше.
bu alanlara birliklerini organize eder ve yerleştirir, bu işlem 10 dakika sürebilir, verme veya alma işi.
У меня приятель в организации по борьбе с организованной преступностью.
Organize suçlarda bir dostum var.
Это неспланированое преступление, в отличие от нападения на Трикси, тоже жестокого, но более организованого и продуманого
Trixie'ye yapılan saldırı düzensiz bir suçken... Bu seferki, daha organize, daha fazla düşünülmüş.
Мне кажется, мы очень организованы.
Bence çok organize olduk.
Контробанда которую вы видете не была перехвачена без скоординированных усилий Федерального Бюро расследований, мунициальной полиции и D.E.A.
Çökertilmiş olan organize suç örgütüne Federal Soruşturma Bürosu Şehir Polisi ve D.E.A.'in uluslararası ve organize çalışmaları olmasaydı böylesine büyük bir darbe vurulamazdı.
Вы без меня неплохо самоорганизовались.
Bensiz iyi organize olmuşsunuz.
Выглядит так как-будто ты увиливаешь от разговора о ваших с ней чувствах, но хорошо, давай рассмотрим как ты провел с ней сеанс, который показался мне импульсивным, неорганизованным и, если честно, очень проблематичным.
Bana öyle geliyor ki onun hakkinda düsüncelerini ele vermemek için konuyu dagitiyorsun ama tamam, haydi onu terapisini nasil idare ettigin hakkinda konusalim bana organize edilmemis, tahrik edici ve hatta dürüst olursam çok fazla problemli geliyor.
Ну, знаешь, организация, разрешение конфликтов.
Bilirsin, organize etmek, barıştırmak, böyle şeyler.
Мой старик напился с местными хорошими друзьями и пытался организовать некоторую черную рабочую силу на фабрике.
Bizim ihtiyar, fabrikadaki bazı siyah işçileri organize ederek yerel elemanları kızdırıyor.
- А что там с тем, мм, бильярдным турниром, который ты устраивала?
Şu organize edeceğin bilardo turnuvasına ne oldu?
С сегодняшнего дня нам будет помогать отдел по борьбе с организованной преступностью. и раскопайте все!
Organize suçlar bölümünü de soruşturmaya dahil ediyoruz. Kumar çetesinin ofislerini aramak için gerekli arama izinlerini çıkartın.
- Хорошо, пойдём вместе. - Что?
- Organize olalım.
Дальше все пошло как по нотам, организовали заказ, подставили ему мишень.
Sonra her şey plana göre gitti. Bir organize sipariş, ona bir hedef sunduk.
Научиться организовываться, вот и всё.
Organize olmalıydım, hepsi bu.
Терроризм, наркотики, организованная преступность...
Terör, uyuşturucu, organize suç.
Но твои отношения с организованным криминальным синдикатом и отчёты полиции по контрабанде оружием намекают на то, что именно ты поставщик их нелегальных калашей.
Yapmaz ama bir organize suç örgütü ile olan işbirliğin ve silah satıcılığındaki sabıkan o yasa dışı AK'lerin kaynağının sen olduğunu işaret ediyor.
Я хочу поблагодарить фан-клуб за "обед духа".
Bu yemeği organize etmek için uğraşan herkese teşekkür ederim.
И мы, имея глаза, уши, мысли и космические чувства, по крайней мере стали интересоваться своим происхождением... наблюдать за звёздами, за организованными структурами миллиардов и миллиардов атомов, изучать эволюцию природы, выяснять каким образом на Земле появился разум...
Biz... evrenin gözleri, kulakları, düşünceleri ve duygularıyız, ve sonunda aslımızın ne olduğunu merak etmeye başladık. Yıldızları oluşturan yıldız tozu, milyar-milyarlarca atomun organize bütünlüğü, doğanın evrimi, çok uzun bir yoldan geçerek Dünya Gezegeni'ndeki bilinç şeklini aldı.
У нас будет конкурс красоты!
Çünkü bir güzellik töreni organize edeceğiz.
Я должна все занончить и увол... мне нужно все организовать.
Her şeyi bitirmem lazım ve bırak... Her neyse, hepsiniz organize etmeliyim.
Еще не сработались.
Henüz yeterince organize değiliz.
У него очень хорошее психическое влияние на заключённых, чтобы организовать этот побег.
Farklı alanlardaki suçluları bir araya getirip organize etmek için psikolojik iknâ yöntemlerini etkili bir biçimde kullanıyor.
Он бывший профессор Психологии в Стэндфордском университете. Там он организовал, известную заключённым, уголовную сеть. В котором набрал аспирантов из разных областей...
Stanford Üniversitesi'nde, psikoloji profesörü olarak ders verdiği dönemlerde, farklı dallarda master yapan öğrencileri bir suç örgütü oluşturmak için organize etmiş.
Мар-дель-Плата был не просто эмоциональной реакцией латиноамериканцев, против которых ЦРУ организовывало государственные перевороты и военные хунты, и наполняло стадионы людьми, которых потом казнили.
Mar del Plata, Latin Amerikalıların gösterdiği duygusal bir tepkiden öte,... CIA'nın organize ettiği darbe girişimleri, askeri cuntalar ve daha sonra öldürülecek olan insanlarla doldurulan stadyumlara karşı da gösterilen bir tepkiydi.
Закон RICO - рэкет.
Organize Suçla Mücadele Kanunu.
Твоя борьба с организованой преступностью это первый законный луч света в Готэме за многие года.
Organize suçlara karşı duruşun Gotham'ın yıllardır hasretini çektiği ilk meşru ışık.
Мэрия выступила с поддержкой перспектив торгового сотрудничества... и наметила график встреч с местными представителями бизнеса.
Gelecekte oluşabilecek ticari fırsatlarla ilgili işbirliği ve görüşler için yerel temsilcileriyle yapacakları toplantılar organize edildi.
Ну ладно, всё! Нам ещё нужно организовывать танцы. За работу!
Organize etmeniz gereken bir dans var, herkes işe koyulsun!
Объект нашего расследования хорошо организован... и подготовлен.
Hedefimizin oldukça karmaşık ve organize olduğu aşikardır.
Я пытаюсь организовать сопротивление против японской армии.
Evet, etrafı dolaşıp direnişi organize ettim.
Он должен был помалкивать и правильнее все организовать, а, Винс?
Çenesini kapayıp daha organize çalışması gerekirdi, değil mi Vince?
Знаете что? Тот парень и впрямь должен был лучше организовывать свои делишки.
Ben hâlâ şu herif daha iyi organize olmalıydı diye düşünüyorum.
Нужно организоваться.
Organize olmalıyız.
Мы будем праздновать, соберемся в поезде, где умер Фэтс, будем до утра слушать его пластинки.
Ve, onu anmak için bir tören organize ediliyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]