Position translate Turkish
23 parallel translation
И он сказал : "Я был уполномочен моим родственником, братом моей супруги... And he said :" I've been authorized by my brother - in-law Джэком Кеннеди, чтобы предложить вам занять пост министра финансов. "... Jack Kennedy, to offer you the position of secretary of the treasury. " Я сказал :" Вы сошли с ума.
Ve dedi ki : "Kayınbiraderim Jack Kennedy bana size hazine bakanlığı görevini teklif etme yetkisi verdi."
I know a little about finance но я не достаточно квалифицирован для такого поста. "... but I'm not qualified for that position. "
Finanstan biraz anlarım ama o göreve uygun değilim. "
Это очень, очень неоднозначная позиция для чувствительных людей, что-бы быть понятой. It's a very, very difficult position for sensitive human beings to be in.
Hassas insanlar için, içinde bulunması çok, çok zor bir durum.
Given this position.
Bu pozisyonda olmak.
¶ That's why We in the number-one position ¶
Bu yüzden Bir numaradayız
Fall back to my position!
Benim konumuma geri çekilin!
If Chloe had managed to send a signal telling them our position, it would have logged on that screen right there.
Chloe bir sinyal göndermeyi başarsaydı konumumuzu onlara bildirseydi şu ekranda görünürdü.
Наклон тела до горизонтального положения?
Mm, reclining your body in a horizontal position?
Let's get into position!
Hadi konum alalım!
Okay, so look at the position of the couch.
Pekala, kanepenin durduğu pozisyona bakın.
The unfair advantageof a court position.
Kraliyet temsilciliğinin haksız avantajı işte.
I'm sorry, but I never thought I would be in the position to say, "Joan, you've made a mistake."
Özür dilerim ama bir gün sana "Joan, sen hata yaptın" diyeceğimi asla tahmin etmemiştim.
I was in the last position for a quite a while, так что я немного волновался.
Epey bir süre boyunca sonuncuydum, bu yüzden biraz endişeliydim.
Holy... the safety's out of position!
Gerideki oyuncular pozisyonu kaybetti!
It would appear Mr. Randall has reconsidered his position.
Görünüşe göre Bay Randall iddiasını değiştirmiş.
You are not in a position to evaluate me.
Beni değerlendirecek durumda değilsiniz.
"Выгодная позиция"?
Pole Position'da mı?
У микрофона Дэвид Ньюборн, с самыми главными новостями за сегодня.
NPR'ı dinliyorsunuz. Ben sunucunuz David Newborn. Burası da Global Position.
Dad, there's lots of people in my position, and some of them are even sicker than I am.
Baba, benim gibi çok insan var ve bazısı benden de kötü durumda.
Drew us into a position where he's got the weather gauge.
Bizi rüzgarı yanına alacağı bir pozisyona sürükledi.
Prepare to head up and bring us into position to fire.
Çıkarma yapmaya hazırlanın ve gemiyi ateş edecek konuma getirin.
I will not put myself in another ridiculous position where I may die.
Kendimi ölebileceğim bir saçma duruma daha maruz bırakmak istemiyorum.
Кто следующий?
Sıradaki sen misin? # Patrick Wolf - The Magic Position #