Positive translate Turkish
19 parallel translation
На другом этапе, они говорили : "Мы абсолютно уверенны." Another point they said : "We're absolute positive."
Daha sonra : "Eminiz." dediler.
Министр обороны, Роберт Макнамара, в каждой из своих семи поездок во Вьетнам... Secretary of Defense, Robert McNamara, on each of his seven trips to Vietnam находил какой-нибудь позитивный аспект в курсе развития войны. ... has found some positive aspect of the course of the war.
Savunma Bakanı McNamara, Vietnam'a yaptığı 7 gezinin her birinde savaşın gidişatında olumlu bir yan buldu.
Он дал положительные результаты в лабораторных условиях и It got positive results in a lab setting and нам удалось заполучить его.
Laboratuar ortamında iyi sonuçlar aldılar. Elimizde ürünlerinden mevcut.
Это висцеральная грыжа, positive collar sign.
Viseral herniasyon var, yaka bulgusu pozitif.
Поэтому я и взял этого парня с собой. Мой "сипап" аппарат. ( аббревиатура от английского термина Continuous Positive Airway Pressure )
O yüzden de bu SPAB cihazını yanımda getirdim.
A radiation dosimeter badge turned positive.
Radyasyon ölçer pozitif gösteriyor.
You got a positive world outlook.
Dünya görüşün olumlu.
Stay positive, Stan!
Pozitif kal Stan!
I chose to mitigate a difficult discussion with upbeat and positive phrasings.
Böylesi zor bir konuyu daha bir tatlı dille ve kırıcı olmadan aktarmaya çalıştım.
Commissioner will be glad to hear your name associated with something positive again.
Emniyet müdürü senin adını yine olumlu bir şey ile duymaktan memnun olacak.
I'm positive it was him.
- Evet, onun olduğuna eminim.
It seems a very positive step, which I'd like to see repeatedimmediately, if possible.
Mümkünse, hemen tekrarlanmasını istediğim olumlu bir adım gibi görünüyor.
- Sir, I got a positive I.D.
Efendim, kimliği doğruladım.
Since the blood types of the victims are varied, have her only look at the universal recipient, AB-positive.
Kurbanların kan grupları farklı, sadece genel alıcı olan AB pozitife baksın.
He has a daughter Estelle, blood type AB-positive, who's on the recipient list for a liver transplant.
Kızı Estelle'in kan grubu AB pozitif ve karaciğer nakli için alıcı listesinde.
I'm positive.
- Evet.
Точно.
Positive.
Пришла истина, и исчезла ложь ;
Positive
* they said, "ac-centuate the positive * * e-liminate the negative and..." *
- 14'e ne kadar var?