Pushed translate Turkish
4 parallel translation
I say, pushed that girl in front of the train,
- Ben derim, şu kızı yakala trenin önünde -
Well, unless you pushed a desk out of your vagina, not the same thing.
Eğer vajinandan bir masa çıkartmadıysan, aynı şey değil.
I got scared, so I pushed him away.
- Korktum ve O'nu kendimden uzaklaştırdım.
Don't tell me that I might have pushed him into something that got him killed.
Sakın bana onu böyle bir şeye zorladığımı ve ölümüyle Sonuçlandığını söylemeyin.