Rope translate Turkish
15 parallel translation
"Мы и вы не должны тянуть за концы веревки... " We and you ought not pull on the ends of a rope... "... на которой у нас завязан узел войны.
" Savaş düğümleri attığınız halatın iki ucundan çekmemeliyiz.
Но он не готов к тому, что Али в последствии назовет умышленным проигрышем rope-a-dope.
- Ama Ali'nin ipe yaslanma tekniğine hazırlıklı değildi.
¶ Here at the start line I'm breaking the rope ¶
Başlangıç çizgisinde İpi bırakıyorum
. . .
# give me some rope, time in a tree # # give me the hope to run out of steam # # somebody said we could be here # # we could be roped up, tied up, dead in a year #
Дай мне какую-нибудь веревку, время в дереве
Çeviri : futbolvesinema give me some rope, time in a tree
R, rope, * веревка * ratchet.
İ : İp, iğne. M :
- Верёвка, пакеты!
Rope, çantalar!
- У нас три минуты. - Верёвка!
3 dakikamız var, Rope!
So, your first instinct when you meet someone you like is to lie to them, and then try and rope other people into that lie?
Hoşlandığın biriyle karşılaştığında ilk yaptığın şey onlara yalan söylemek ve sonra diğer insanları da buna zorlamak, öyle mi?
I rope him in.
- Onu kandıracağım.
I mean, sometimes I have to tie a rope from my ankle to the bed'cause I don't even know what I do at night.
Yani, bazen ayak bileğimi yatağa bağlamak zorunda kalırım. çünkü ben bile geceleyin ne yaptığımı bilmem.
Наверное скорее Lockedln ( ЗапертыеВ ). Я Жан Вальжан О сестра, о Джеки
Daha çok Lockedln gibi. d I am Jean Valjean d d Oh, Nurse, oh, Jackie d d Please help me, I've got a fierce rope burn d d From pulling that shiv d d And a hernia the size of a doorknob... d
- Ропер, пожалуйста.
- Rope lütfen!