English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ R ] / Running

Running translate Turkish

101 parallel translation
Марафонцы бегут круг почёта
Marathoners Are Running The Honorary Round
Проверяют это из. это имеется уже running at дважды ( вдвое ) скорость, как когда это началось.
İşte, kurt halen hemde başladığının iki katı hızla çalışıyor.
Память ведь после убийства не отшибает, да?
Demek istediğim, o.j. Is no less of a running back, right?
Running, on our way Hiding, you will pay
Koşarak, bizim yolumuzda Saklanarak, ödeyeceksin
o / ~ And could I leave you o / ~ o / ~ Running merrily through the snow... o / ~
"Ve terk edebilir miyim" "Neşeyle karların arasında koşarak"
Она выиграла голубую ленточку TWO YEARS RUNNING AT THE 4-H.
2 yılda dördüncü mavi kurdelesini kazandı.
Oh, running in the night.
? Oh, gecede yol almak.
Oh, running in the night
Oh, gecede yol almak?
Oh, running in the night
Oh, gecede yol almak Oh, gecede yol almak?
Maybe you could schedule a staff meeting so I could hit the ground running on Monday.
Belki bir toplantı ayarlayabilirsiniz, böylece pazartesi ben de dahil olurum.
Второй выбор Андре, Майкл Тёрнер.
The Double Ent-Andres, Michael Turner'ı seçti. Running back.
И мне нужен полузащитник..
Bir numaralı running back'im...
Я высоко ценю помощь, but she's running around there like she owns the building.
Yardım ettiği için minnettarım ama sanki bina onunmuş gibi davranıyor.
Lois, can you stop running damage control long enough to see that we are just trying to protect you?
Lois, seni korumaya çalıştığımızı göremeyecek kadar hasar kontrolü eğitimi almadın mı?
The computer's using a ton of memory running a program I've never even seen before.
Bilgisayar daha önce hiç görmediğim bir program için bir ton bellek kullanıyor.
Yeah, well, then we'll keep running.
O zaman biz de kaçmaya devam ederiz.
Мне нравится. Ладно, первый выбор в драфте 2010. Полузащитник, Крис Джонсон.
Beğendim. 2010 kurasının ilk seçimi running back, Chris Johnson.
Я играл полузащитником у которого бай-вик.
Boş haftada, bir running back oynadım.
Она называется "the memory of running"
Adı "Bir Koşu Anısı."
And she went running off. So the night that your wife was killed, She e-mailed your mistress,
Yani karınız, öldürüldüğü gece metresinize bir mail attı ve siz de bunun söylemeye değer olmadığını mı düşündünüz?
Mandy Bronson's character is gored to death while running with the bulls.
Mandy Bronson'ın karakteri boğalarla koşarken boynuzlanarak ölüyor.
Um, Stan, Andy Dick's running after us.
Stan, Andy Dick peşimizden geliyor.
Running up cards in your own joint.
Kartları istediğin gibi ayarlamak...
You were running this from the moment we met.
Tanıştığımız andan beri bunu planlıyordun.
He's running.
Kaçıyor.
You should try running a router mask. ... A router mask!
Router maskelemesi kullanmalısın... Router maskelemesi.
Йоу, Бегающая Мышь.
Hey, Running Mouth.
Cut-n-bag won't be up and running till tomorrow.
Uyuşturucunun bölünüp paketlenmesi yarına kadar başlamayacak.
Не спал всю ночь. I'm, like, running on fumes.
Bütün gece ayaktaydım, sürekli enerji üretiyorum.
My uncle is running- - um, 57th District.
Amcam da... 57.bölgeden aday.
Даже в неудачную ночь, мы четверо приносили назад 100 тысяч Не говоря уже о другой команде, которая бегала для Эдди в другом месте.
Hatta bazen 100 bin kazandığımız oluyordu not to mention the other team that Eddie had running about elsewhere.
А, и этих боссов двое. В смысле, тот кто был на вершине брал 800 тысяч фунтов за ночь,
Oh, ve iki patron var, meaning whoever was at the top was raking in 800 grand a night, less wages and running costs.
And I'm running tox screens to see if there was any poisoning or drug overdose.
Ben de, zehirlenme ya da aşırı doz için bir test uygulayayım.
Okay, ma'am, we are up and running again.
Peki, bayan, artık devam edebiliriz.
В Испании есть бой с быками.
İspanya'da "Running of the Bulls" var.
Like running on autopilot.
Sanki otopilot yönetiyormuş gibi.
But they're gonna cover the drum circles and crunchy, uninformed college kids yelling at the earners, who, coincidently, are the same guys running Time Warner News Corp. and AWM.
Ama medya davul çemberlerini ve hippi ama ne tesadüf ki aynı zamanda Time Warner News Corp. ve AWM'yi yöneten üniversite öğrencilerini haber yapacak.
Keep running, yeah
Keep running, yeah
Running will be the fucking death of me.
Koşmaktan öleceğim bir gün.
Просто чтобы доказать, какая я садистская тупица, и что у вас нет никакой власти... и, в общем, после просмотра "Бегущего человека" и японской культовой "Королевской битвы"
Benim ne kadar hasta ve sadist bir kalleş olduğumu, ve sizin hiçbir kontrolunüz olmadığını kanıtlamak için... ve kuşkusuz "The Running Man" i ve Japon filmi "Battle Royale" i izledikten sonra,
"И подбежали они" Винсента Минелли
"Some Came Running" Vincente Minnelli'den.
I think I just miss my house, my kids, you know, running around, spilling things.
Evimi ve çocuklarımı özledim. Etrafta koşturup bir şeyleri kırıp dökmelerini.
Running prostitutes out of his cab.
Taksisinde pezevenklik yapıyor.
We got a murderer running around loose, and we're nowhere near bagging him.
Etrafta başıboş dolaşan bir katil var ve biz şimdi burada onu avlamak üzereyiz.
I'm not running this for public opinion or the press.
Kamuoyu veya basına göre yürütmüyorum bu davayı.
You sound as thoughthe tide is running against me.
Sanki olaylar benim aleyhime dönüyormuş gibi söyledin.
- Она знает.
Yeah i'm running out of friends Annem biliyor, öğrenmiş.
У меня есть Рей, но с ним другие отношения.
Çiçeğinle ilgilenir gibi filan and running my bath water.
Oh, running in the night.
?
- Вы, ребят, все еще про футбол?
Running back.
I looked at the skies running my hands over my eyes and I fell out of bed, hurting my head... если не ошибаюсь, ты бобриха.
# Gökyüzüne baktım # # Ellerimi gözlerimin üstünde gezdiriyorum # # Ve yatağımdan düşüp #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]