Shame translate Turkish
24 parallel translation
May he always shield you from shame
Korusun sizi utançlardan
- Shame.
- Yazık.
Шэм, кто этот парень?
- Shame, kim bu çocuk?
Жаль, что лицо ему так и не подправили.
Shame asla düzgün bir yüze sahip olamadı.
o / ~ Your face with a luster o / ~ Блеск лица твоего o / ~ That puts gold to shame!
"Yüzün, bir altın gibi" "Parıl parıl parlar!"
¶ Tear it up And we takin'names ¶ ¶ It's not a game It's a shame ¶
Yıkıyoruz ve isim alıyoruz Bu bir oyun değil, bir utanç
Старик, тебе нужен охренительный трубач, если ты собрался петь "Shame, Shame, Shame". - Всё будет! Сохраняйте спокойствие!
Shame, Shame, Shame'de riff yapmak için sağlam bir trompetçiye ihtiyacın olacak.
Oh, shame.
Ne yazık.
800000 долларов - -- На победу Soverow's Shame.
$ 800,000. Soverow's Shame birinci.
Soverow's Shame впереди, но на внешнем круге появляется Амазан Эдди!
Soverow's Shame lider. Amazon Eddie de bastırmaya devam ediyor!
Soverow's Shame изо всех сил пытается наверстать упущенное, но этого слишком мало и слишком поздно.
Soverow's Shame elinden geleni yapmayı çalışsa da artık çok geç.
It would be a fucking shame to see such a young honey get into an awful accident. Fuckin'waste, yeah?
Öyle tatlı bir şeyin korkunç bir kazaya kurban gittiğini görmek büyük bir yıkım olurdu, değil mi?
Бросай биту!
♪ Over heartache and shame ♪ Sopayı bırak!
That's such a shame because I will just miss that sense of humor.
Çok yazık... espri anlayışını özleyeceğim.
When they asked what he'd learned, the boy hung his head in shame.
Ne öğrendiğini sorduklarında çocuk başını utançla önüne eğmiş.
I already said Benny getting killed is a damn shame.
Zaten söyledim Benny'nin öldürülmesi çok yazık.
Итак, я только что разговаривала с Ником, and this is a real shame in the pants, but he's not coming home tonight.
Biraz önce Nick'le konuştum. Gerçekten yazık olacak ama bu gece eve gelmeyecekmiş. - Ne?
Walk of shame right into work?
İş yerinde utanç yürüşü ha?
♪ ♪ Oh, what a shame ♪
Ne terbiyesiz.
It's such a shame.
Çok yazık.
♪ She was his shame and his bliss ♪
♪ Tüm utancı, tüm sevinciydi ♪
W W W
# on a hill far away # # stood an old rugged cross # # the emblem of suffering # # and shame # # and I love # # that old cross # # where the dearest and best #
♪ It's a goddamn shame that you're not here with me... ♪ Не волнуйся.
Endişelenme.
Molinari : ♪ and I hang my head in shame ♪ Почта!
Posta!