Sole translate Turkish
34 parallel translation
А вот и твоя Подошова. [игра слов : fillet sole - плоская подошва, fillet of sole - филе камбалы]
İşte senin ayak tabanı fileton.
Вы приятель Пьеро из "Ола де Соле".
Cala di Sole'den Pierrot'un arkadaşısınız.
100 ) } kodoku koso itooshii { \ 1cHB0B0B0 } Solitude itself is precious 100 ) } yuiitsu no mikata to naru darou { \ 1cHB0B0B0 } It will surely become your sole ally they're drenched in blood
Yalnızlığın neden sevimli olduğunu gösteriyor Ve bu tek dostun olacak Teker teker, kanla sulanacak
Соле и моя Паула!
Bu Sole, bu da kızım Paula.
И Соле.
Ve de Sole...
У этой Соле лицо как у потаскухи.
- Sole pek de nazik değil.
Даже не узнала Паулу с Соле.
Ne Sole, ne de Paula'yı tanımadı.
Это ведь твоя тетя Соле.
Ben teyzen Sole.
- Мама, это тетя Соле.
- Teyzem Sole.
Соле, у меня гора неглаженной одежды, и я целый день вкалывала как проклятая.
Sole bir ton ütü yapmam lazım, havaalanından geç döndüm.
Соле... Мне нужно с тобой поговорить.
Sole, seninle konuşmalıyım.
Передай привет дочери Висенты.
Sole, bu Vicenta'nın kızı.
Открой мне, Соле!
Aç şunu, Sole!
- Соле, как ты можешь!
- Bravo Sole!
Соле, выгляни в окно!
- Sole, pencereye çık.
Твой дед поехал работать в Венесуэлу и отдал твою маму тете Пауле, чтоб та пожила с ней. А я осталась с Соле.
Büyükbaban Venezüella'da çalışıyordu ben Sole'yle kaldım, annen de Paula teyzenin yanına gitti.
- Да что с вами обеими такое?
- Senin Sole'yle derdin ne?
А куда русская подевалась?
- Sole, Rus nerede?
Соле, посмотри на меня.
Sole, bana bak.
Начнем с до мажор, потом модуляция в соль.
La-majör sesiyle başlayın, sonra da Sole bir geçiş yapın.
Эй, какты, Соле? Привет, Мартин.
- Merhaba, Sole!
Хорошо, тут у нас камбала, грибы лисички... в креветочном соусе.
Tamam, o halde önce mantarlı sole bercy veriyoruz... - karides yatağında. - Karides yatağında harika.
New shoes, man? Nice stitching... wooden sole...
Dikişleri güzelmiş ahşap taban...
Мое собственное солнце.
Mi sole mio.
"O sole mio".
"O sole mio."
" O sole.
" O sole.
O sole mio ".
O sole mio. "
Hey. We found out you filed a petition for sole custody and you got rejected.
Kızının velayetini kendi üzerine almak için bir dava açtığını ve reddedildiğini öğrendik.
A man whose sole desire is to be swaddled in canvas while he sucks on a fat, milkless breast like a nursing child.
Tek isteği emzirilen bebekler gibi kundaklanıp şişko memeleri emmek olan bir adam.
Если вы только к нам присоединились, мы говорили с единственной выжившей культа всеобщего согласия. В воскресенье ужасная трагедия унесла жизни 36 человек, которые убили себя в ходе ритуала под командованием их лидера.
Eğer bize yeni katıldıysanız, şu an pazar günü yaşanan korkunç trajedi de 36 kişinin bir ayinde liderlerinin emirleri doğrultusunda kendilerini öldürmelerinin ardından hayatta kalmayı başarmış, Ulusal Birlik üyelerinden Sole ile konuşuyoruz
And these days, forensic details often come from the sole.
Ve bugünlerde, adli detaylar çoğunlukla ayakkabı tabanından geliyor.
Забей "всё, что есть под солнцем"
"Aliquid sub sole" yaz.
Я бы тоже хотел поохотиться с таким оружием.
Abi şöle bir avtüfeği almak isterdim ha.
Давай, скажи.
Söle hadi.