Stool translate Turkish
8 parallel translation
Из надежного источника я узнала, что Джон Уилберн пил спиртное бесплатно в пабе "Грис Стул" вчера вечером.
Güvenilir bir kaynaktan aldığım habere göre dün akşam John Wilburn, Greasy Stool'da bedava içki içiyormuş.
Клайд, все знают, что этот паб пытался заниматься лоббированием, чтобы расширить свою территорию, чтобы добавить к себе парковку.
Clyde, herkes Stool'un otoparkı genişletmek için kulis çalışması yaptığını biliyor.
Слышала сплетни, что новая неуклюжая сексуальная барменша работает в "Грязной скамейке".
Greasy Stool'da yeni çalışmaya başlamış seksi ve sakar bir barmen hakkında bir söylenti duydum.
" Хвала господу за Макса Броуди. Если бы не он, я бы до сих пор швыряла коктейли в той забегаловке, вместо того, чтобы собирать Пулитцеровские премии за свои провокационные и блестящие статьи, тот случай изменил всю мою жизнь.
"Max Brody için Tanrıya şükürler olsun" diye düşüneceksin. "Eğer o olmasaydı şimdi etkileyici ve parlak haberciliğimden dolayı Pulitzer ödüllerini toplamak yerine hala" Greasy Stool " da içki dağıtıyor olacaktım.
Я тут придумала новый рецепт мартини для "Грязной скамейки" - водка, кофейный ликер и арахисовая крошка.
Üzerinde çalıştığım yeni bir tarife için, Greasy Stool'da yeni bir Martini için. Votka, kahve likörü, yerfıstığı şekeri...
Очень скоро ты откопаешь сочный материал и паб "Грязная скамейка" уйдет в историю.
Çabucak ağız sulandırıcı bir şeyle ortaya çıkıp, Greasy Stool'u geçeceksin.
You told me I was being rude and then you sent me to sit on a stool in the corner.
Bana kabalık ettiğimi söylemiştin ve ve ceza için beni köşedeki tabureye oturtturmuştun.
Я увидела в заголовке "классные табуретки *", * stool - табурет / какашка и подумала, что ты решила нарушить последнюю границу в наших отношениях.
Mail'in konusunun "Havalı Tabureler" olduğunu gördüm ve aramızdaki son çizgiyi de aştığını sandım.