English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ S ] / Su

Su translate Turkish

187,966 parallel translation
Я скорее имела в виду стакан воды.
Aslında daha çok bir bardak su gibi bir şey düşünüyordum.
Кэму может быть полезно увидеть этого странно названного циркача, который его бросил. Потому что тот случай - причина очень сильного комплекса покинутости...
Onu terk eden şu saçma isimli sirk görevlisini görmek Cam'e iyi gelebilirdi çünkü bu olay, onun yoğun terk edilme korkusunun asıl sebebi olabilir.
Раньше таких как ты обвиняли в ведовстве и обливали водой, чтобы проверить.
Eski nesillerde böyle insanları cadı olmakla suçlayıp çığlık atacaklar mı diye bakmak için üzerlerine su atarlarmış.
Пусть этот мужчина уйдет.
Şu adamı buradan gönderin.
Скажи им, что он уже на столе, и два ординатора поливают физраствором его внутренности.
Şu anda salin dolu açık karnı ve iki asistanla ameliyathanede olduğunu söyle.
- Ну, она уже была в операционной ребёнка.
- Şu anda çocuğun yanında.
Обнаружь вы стеноз минутой позже, и нам бы даже не пришлось это обсуждать.
Stenozu bir dakika sonra fark etseydin şu anda bunu konuşmak zorunda olmazdık.
Что я и делала, по 100 раз на дню спрашивая себя : "Что бы сделал Ричард Вебер?".
Kendime günde 100 defa şu soruyu soruyorum "Richard Webber olsaydı ne yapardı?"
Да. И он их единственная надежда.
Evet, şu anda onların tek umudu.
Сейчас он стабилен.
Şu anda durumu stabil.
Мы можем потерять время, пока они решают.
- En azından şu anda. Ailesi karar vermek için bir sürü vakit harcadıktan sonra öyle olmayacak.
Сейчас вам лучше перекусить, и отдохнуть.
Şu anda yapabileceğiniz en iyi şey gidip yemek yemek ve dinlenmek.
- Вот это мистер Тоби Кендалл, жертва?
Toby dediğiniz kişi şu an burada olan mağdur Bay Toby Kendall doğru mu?
Нет, можете приберечь свой протест для протокола, но этот человек не арестант.
İtirazını kayıtlar için et sen yine ama şu sahnede herhangi bir tutuklu yok.
Только посмотрите.
- Şu güzelliğe bak.
- У вас будет возможность объясниться.
Daha sonra açıklamanız için fırsat verilecek. Şu nedir?
Речь идёт о самом ненавистном в Америке человеке.
Herkesin nefretinin odağında şu anda.
Майя, просто взгляни на эти документы.
Maia, sadece şu belgelere göz atıver.
На моей текущей должности.
Şu anki pozisyonum.
Да, в том-то и дело, Диана.
- Diane, olay şu ki...
Он гениальный хакер, и не сделал того, что ты делаешь сейчас?
Adam zeki bir hacker ama şu an yaptığın şey aklına gelmedi mi yani?
Свидетель сейчас здесь.
- Tanık şu an burada.
Нет, Феликса мы используем сами.
Olmaz, şu anda Felix'i biz kullanıyoruz.
Я вне себя.
- Şu an tepem atmış durumda!
Как крутой журнал.
Şu popüler magazin dergi isimleri gibi.
И это просто аматорская попытка подорвать личность свидетеля, показания которого вам не на руку.
Şu an olan şey, zarar görmüş bir ifadeyi baltalamaya yönelik amatörce bir girişimdir.
Кто сейчас работает с ней?
- Şu an kiminle birlikte çalışıyor?
И она мотивирована.
Hem şu an motivasyonu yüksek.
Нет, у меня есть другая работа.
Şu aralar başka bir işte çalışıyorum.
Мы подаём иск против больших компаний, и я знаю, что ты знаешь тут всех людей и их жалобы.
Şu büyük aşağılık şirketlere karşı bir dava oluşturuyoruz da senin kulağın deliktir buradakilerin dertlerini bilirsin.
Это они двое.
Şu ikisiydi hatta.
Но к сожалению, в этом вопросе присутствует конфликт интересов.
Ancak üzgünüm ki şu anki durumda çıkar çatışması mevcut.
Ей одиноко.
Şu an çok yalnız.
Ты невовремя.
Şu an çok müsait değilim.
Ладно, Клэр проводит вас через двор.
Neyse, Claire sizi şu yoldan arka bahçeye götürsün.
Что это?
Şu nedir?
Оказывается, огонь погас, а я не заметил. Свинья холодная, как взгляд твоей семьи на меня, когда они поймут, что я испортил ужин.
Ateş sönmüş ve ben fark etmemişim ve şu an bu domuz, ailenin bir yemeği daha mahvettiğimi öğrendiğinde olacakları kadar soğuk.
И какой у вас чудесный дом!
Şu güzel evine baksana.
Выплюнь это на салфетку. - Эпипен уже везут.
Şu peçeteye tükür lütfen.
Нет, она сейчас на собрании, я должна ей что-то передать?
Maalesef şu an toplantıda kendisi.
Это один из таких моментов.
Şu an o zamanlardan birindeyiz.
Проблема в том, что они рассчитывают на правительство в снижении аренды для их телефонных вышек.
Sorun şu ki hükümetin baz istasyonları için verdiği düşük faiz oranlarına güveniyorlar.
А ты разве не будешь занят... со своей милой блондинкой-адвокатом?
Şu sarışın, işinde iyi olan avukatınla meşgul değil misin?
После этого ужаса в прошлом марте я... не думала, что доживу до этого момента.
Geçen Mart'ta olan olaydan sonra düşünmüyordum ta ki şu ana kadar.
Увы, есть проблема...
- Maalesef ki sorunumuz şu...
Следующий человек, который сюда войдёт, будет отцом моего ребёнка.
Şu kapıdan girecek ilk kişi çocuğumun babası olacak.
Единственный вопрос - кому он принадлежит?
Esas soru şu, bu malın sahibi kim?
И в этом проблема. Вашим клиентам нет пользы от этого эмбриона, мисс Хофф.
Durum şu ki müvekkiliniz embriyoyu kullanamıyor Bayan Hoff.
Не считала себя эмоциональной, но посмотрите на меня.
Duygusal biri olduğumu sanmazdım ama şu halime bakın.
Только посмотрите на эту семью.
Şu aileye bir bakın.
Хватит хмуриться.
Şu kaşlarını öyle çatma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]