Surrounded translate Turkish
8 parallel translation
I'm surrounded by bloodshed, yeah
# Ölümle çevrelenmiş durumdayım, evet
We're surrounded by alien ships.
Uzaylı gemileri etrafımızı sardı.
He enjoys being surrounded by beautiful women as he conducts business on the phone, which, according to a poolside waiter, he's doing as we speak.
Garsonun dediğine göre telefonda işlerini yürütürken, seksi hanımlarla çevrelenmenin keyfini çıkarıyormuş.
You mean young and free, listening to great music, surrounded by a community that's looking out for each other?
Yani, genç ve özgür, güzel müzik dinleyen ve birbirini kollayan bir çevrede yaşamaktan mı bahsediyorsun?
Ты окружён, Башир.
Got you surrounded, Bashir.
We have you surrounded.
Çevren sarılmış durumda.
The D.E.A. had the building surrounded.
D.E.A. binayı kuşatmıştı.
I'm at home, surrounded by friends.
Evimdeyim, her yanımda dostlarım var.