Table translate Turkish
83 parallel translation
Перезвони. Назначь встречу в магазине сувениров "Тэйбл Рок".
Onları ara. "Table Rock House" hediyelik eşya dükkanında benimle buluşmalarını söyle.
Почему бы вам не выпить в баре, and we'll see if we can find you a table.
Neden barda bir içki içmiyorsunuz, bu arada ben de masanızı ayarlarım.
A la carte, table d'hГґte.
A la carte, table d'hôte.
- Стол?
- Table
Ла табль.
La table. "
Le livre est sur la table.
Le livre est sur la table.
- Le table.
- Le table.
- Sur le table.
- Sur le table.
- Le livre est sur le table.
- Le livre est sur le table.
Зайдем, переночуем. Ты хочешь встретиться с ним в Мотеле Одинокой Звезды.
Onunla daha sonra Table Rock'ta Lone Star Moteli'nde buluşmak istiyorsun.
Слушай, я буду в отеле Одинокая Звезда.
Eğer ilgileniyorsan, ben Table Rock'ta Lone Star Moteli'nde olacağım.
Полицейское управление, пожалуйста.
Table Rock lütfen. Rawlins bölgesi şerif karakolu.
Знаешь, я думаю нам надо добраться до телефона.
Table Rock emniyetine Paslı Çivinin buralarda olduğunu bildirmeliyiz.
- Setting the table.
- Masayı kuruyoruz.
I can still see it. There's a love seat два кресла со столиком с лампой между ними. ... two armchairs with a lamp table in between.
Bir ikili kanape ile iki koltuk ve aralarında bir sehpa.
А теперь, вернёмся за "Круглый стол"
... Round Table'a dönüyoruz.
Здесь "еще" стало "ищё", а вот здесь "есчё".
Table "Tabl", ya da "Tabel" diye mi yazılır?
You use my cookbook to balance your table?
Yemek kitabımı, sehpayı dengelemek için mi kullanıyorsun?
Добрый день, добро пожаловать в Сюр ля Табль, могу вам чем-нибудь помочь?
Merhaba, genç adam. Sur la Table'a hoş geldin, yardımcı olabilir miyim?
Я хочу вернуть эту Маргаритавилль, а парень в Сюр ля Табль сказал, что финансировали их вы
Bu Margaritaville'ı iade etmek istedim, ama Sur La Table'daki eleman, bunun parasını sizin şirketinizin ödediğini söyledi.
500 ) } TABLE no ue no furuenai shirase machitsudzukete мне всё равно каких... 0 ) } kuuhaku no yoru mo kuru hazu no nai asa mo застыла луна... zenbu wakattetanda прекрасно знаю о них!
[\ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18 ] O avare gecelerde can sıkıcı haberler masanın üzerinde bekliyor. [ \ cH44AEE0 \ fnComic Sans MS \ fs18 \ 3cH000009 \ 4cH000006 \ 2cH868986 ] [ \ a6 ] [ \ k24 ] Te [ \ k12 ] e [ \ k24 ] bu [ \ k35 ] ru [ \ k27 ] no [ \ k28 ] u [ \ k21 ] e [ \ k92 ] no [ \ k26 ] fu [ \ k22 ] ru [ \ k17 ] e [ \ k26 ] na [ \ k25 ] i [ \ k36 ] shi [ \ k22 ] ra [ \ k34 ] se [ \ k15 ] ma [ \ k29 ] chi [ \ k16 ] tsu [ \ k72 ] zu [ \ k20 ] ke [ \ k75 ] te [ \ cHFF9F00 \ 2cH868986 \ 3cH000004 \ 4cH000004 \ fnComic Sans MS \ fs18] Şafağın asla sökmeyeceğini sanıyorum.
Le Table Elitaire? The Elite Table.
Le Table Elitaire mi?
- Le Table Elitaire.
- Kim? - Le Table Elitare.
Le Table Elitaire.
Le Table Elitaire.
Мне нужна фотография, которая выставлена сегодня на аукционе, чтобы попасть в Le Table Elitaire, а Чаку она нужна для каких-то своих дел.
Le Table Elitaire'e girebilmek için, müzayedeye çıkacak bir fotoğrafı almam lazım ama Chuck da aynısını bir iş anlaşması için istiyor.
А что же с Le Table Elitaire? А что с ним?
Peki "Le Table Elitaire" e ne olacak?
Le Table Elitaire хоть существует, Джорджина?
"Le Table Elitaire" diye bir şey var mı Georgina?
Который, как говорят мои исследования, также является президентом Table Elitaire.
- Ki araştırmalarıma göre o adamın adı Gizli Masa'nın başkanı olarak konuşuluyor.
Сначала ты лжешь мне о том, что не ищешь ее, а теперь вместо того, чтобы помочь мне попасть в Table Elitaire, идешь искать какую-то непонятную женщину.
İlk önce onu bulmakla ilgili yalan söyledin şimdi de sıradan bir kadın için benim Gizli Masa üyeliğimi elimden alacaksın.
Мэй Вей, позволь помочь тебе накрыть на стол.
Mei Wai, let me help you set the table
Мы загадывали что я нахожусь в периодической таблице. ( так же table = стол )
Periyodik tabloda olduğum gerçeğine ulaşmıştık.
It may have found its way back inside the table.
Masadaki yerine tekrar gitmiş olabilir.
Always on the table... Если ты этого хочешь.
İstediğin sürece teklif masada.
I'd rather have you on the table.
Masada senin olmanı tercih ederim.
У меня есть предварительный заказ столика.
Ivory table'da rezervasyonum var.
Yeah, so glad that's off the table.
Hayır.
♪ Меня зовут Мэйбл, рифмуется с тэйбл ♪
Benim adım Mable, kafiyelidir onunla "table"
He must have taken too many of those pills on the table.
Masadaki haplardan çok almış olmalı.
All those fancy dinners while your wife was out buying food to put on your table.
Karın dışarıda, yiyecek alırken yediğin pahalı yemeklerden bahsediyorum.
Журнал "Table Talk" не лжёт.
Table Talk dergisi yalan söylemez.
Это было только для статьи в "Table Talk."
Table Talk'ta haber olması içindi.
Тогда отведи ее в La Table d'Or.
- La Table d'Or'a götür.
У Хака сегодня свидание в Ла Табле Диол. Серьезно?
Huck'ın bu gece La Table d'Or'da randevusu var.
Надеюсь, у тебя нет планов на завтрашний вечер, потому что я только что забронировал нам столик в новом ресторане, Table Salt на день открытия.
Umarım yarın plânların yoktur çünkü yeni bir restoran olan Table Salt'ın açılış gecesi için bir rezervasyon koparmayı başardım.
Не можешь. Я выступаю на шоу "Вопрос-ответ" для Тома и Джулии
Table 46'da, Tom'la Julia'nın röportajını idare ediyorum.
I've never seen you leave a rebuttal that fat on the table.
Hiç o kadar büyük bir aksini ispat etme fırsatını masada bıraktığını görmemiştim.
Mandy, make yourself useful. Set the table.
Mandy, sen de bir işe yara da masayı koy.
She's busting her ass just to keep food on the table.
Sırf sofrada bir şeyler çıksın diye kıçını yırtıyor.
He raised his hand and hit the table they were eating on.
Elini kaldırmış ve yemek yedikleri masaya vurmuş.
Попробуйте применить это, покупая билет в Париж.
"Fare, masanın altında." La souris est en dessous de la table. Paris'e bilet alırken bunu araya sokuşturuverin.
- Le Table Elitaire и вправду существует.
- Le Table Elitaire var.